Günlerdir yazılıp-çiziliyor...
MFA Maske'nin ortaklarından, Zonguldak Belediye Meclisi'nin AK Partili Üyesi Murat Uzun, basının karşısına geçti.
Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi Başkanlığı konusunda yaşanan gelişmeleri anlattı.
Gazeteciler, "Aydın Ergenç yolsuzluk yaptı mı, kiraları ödedi mi?" şeklinde sorular sordular!
Ve Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ile aralarında yaşanan gerilimi sordular.
Murat Uzun, şunları söyledi.
"Kızılay Genel Merkezi'ni aradım, 'Neden bu süreç yaşandı?' diye sordum. Ben Genel Merkez'den içimi rahatlatan açıklamayı aldım. Aydın Abiyi ben önerdim, kesinlikle böyle bir şey yapmadığını biliyorum. Serap Hanımın ismini Ömer Selim Alan'a söyledim. Genel Merkeze o da kızgındı. Fatih Akca'yı Kızılay'a öneren Başkan Alan'dı. Kızgınlığı normaldir. Selim Başkan onlara kızınca, çok kırıldı. Ben, o işin içinde yokum. Ben, olayların buraya geleceğini göremedim. Kendime kızgınım. Belediye Başkanı ile küs olduğumun düşünülmesi saçma. Karşı karşıya nasıl geleceğiz? Başkanla farklı düşünürüz. Ömer Selim Alan, Kan Merkezi Müdürü değil. Aday olmadan önce benden destek isteyen Ömer Selim Alan değil. O artık Zonguldak Belediye Başkanı... Uzun ile Alan kavgası sıradan bir kavga olmaz. Kavga olmaz ama Zonguldak çok etkilenir. Ben, görüşlerimi kendisine ifade edebiliyorum. Ama o dönemde Başkanda bir kırgınlık oluştu. Bana, 'Abi, sana kırgınım' dedi. Bunda da haklı aslında. Ben niye yaptım? İyi niyetten yaptım. Alan ile diyaloğum budur. Ama kavga veya restleşme olmadı."
Gelelim kira konusuna...
Kızılay'a kira borcu olan çok kişi var.
Kira borcu olmayan ender kişilerden biri de eski Başkan Aydın Ergenç'in oğlu Metin Ergenç...
Nihat Aygün'ün başkan olduğu dönemde Kızılay'dan işyeri kiralamışlar.
Bu kira işi çıkınca, "Kızılay'a kira borcunuz var mı?" diye sordum.
Her ay düzenli bir şekilde ödeme yapıldığını gösteren ekran görüntüsü attı.
Rahmetli Enver Cevahir, bir siyasi partinin başkanıyken, Kızılay'da görev yaptı. Kızı, hala Kızılay'da çalışıyor!
Nihat Aygün'ün de siyasi kimliği vardı. Oğlu, hala Kızılay'da çalışıyor!
Bu konuda tek bir satır haber okudunuz mu?
Zonguldak Kızılay'ı bu duruma düşüren Kızılay Genel Merkezi'dir.
Genel Sekreter Hüseyin Can'dır.
Hüseyin Can, Can Diyaliz'in Sahibi Bünyamin Altundal'a, Kızılay'a üye yaptırarak, Zonguldak Kızılay'ın altına bombayı koymuştur.
Tartışılması gereken, Hüseyin Can ile Bünyamin Altundal'ken, biz neleri tartışıyoruz!
Kızılay üzerinden AK Parti'ye, AK Parti üzerinden Kızılay'a yürümek doğru değil.
Kızılay'ın başkan ve yöneticileri, her dönem iktidara yakın isimlerden oluştu!
Yılların faturasını bugüne ve bir kişiye çıkartmak doğru değil.

Güzel değil mi?
"Zonguldak'ta bir 'ağabey' yok" diye hayıflanıyorduk!
AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'e bu misyonu yüklüyorduk!
Ondan karşılık bulamayınca, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'a yükleniyorduk!
Gençler, baktılar ki, Zonguldak'ta "ağabey" yok.
Kendi kendilerine "ağabey"lik yaptılar.
Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ile Meclis Üyesi Murat Uzun'un "Kızılay krizi"ne rağmen oturup konuşabilmeleri güzel değil mi?
Ömer Selim Alan'ın, Murat Uzun'a "Abi" demesi güzel değil mi?
Murat Uzun'un, "Ben hata yaptım. Kendime kızıyorum" demesi güzel değil mi?
Bu gençlerin sırt sırta verip, Zonguldak için mücadele etmesi güzel değil mi?
Olaya bir de bu tarafından bakalım.

Bir serumun kırk yıl hatrı olur!
Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi tartışmasının bana kattığı çok şey oldu.
Mesela, Doktor Murat Babalık'ın Devrekli olduğunu öğrendim.
Meğer, Özel Level Hastanesi'nde nöbet tuttuğu günlerde; halsizlik, kırgınlık, boğaz ağrısı şikayetiyle kendisine başvurmuşum. Bana serum taktırmış!
Bir serumun kırk yıl hatrı olur!
Devrekli Doktor Fatih Akca'dan sonra Devrekli Doktor Murat Babalık da "Kızılay Başkanı" olamadı!
Bakalım, hafta sonunda kim aday olacak?
Kızılay'a kim başkan seçilecek?