Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, geceleri konutundan çıkıp, yöneticilere haber vermeden tebdili kıyafet hastanelerin acil servislerini denetlerken, hastaların derdini dinlerken, nasıl makamında Corona Virüs testi yaptıran Valiye dönüştü?

Bu hızlı değişimi ve dönüşümü kelimelerle ifade etmekte zorlanıyoruz!
Altında devletin arabası...
Çık iki dakika hastaneye...
Ver orada testini...
Al sonucunu...
Negatifse, görev başına...
Değilse, ters şeritten git konutuna...
Ne gerek var, devletin ambulansı, üç-dört personeli Valilik binasına gelsin!
Ne gerek var, İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Ertuğrul Güner, Corona Virüs testi için Valilik binasına gelsin!
Biz, akşamları konutunda kan tahlilii yaptırmak için hemşire çağıran Valiler biliyorduk!
Biz, akşamları konutunda ağız ve diş ölçüsü aldıran Valileri biliyorduk!
Çok şükür, makamda Corona Virüs testi yaptıran Vali de gördük!
Vali Beyin testi negatif çıktı!
Derin bir nefes aldık!
Keza biz test verdiğimizde izolasyona tabi tutuluyoruz!
Vali Bey, ziyaretlere ve ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor!
Kuralların herkese eşit uygulandığı bir ülke olmamız çok uzun sürecek gibi görünüyor.
Eski Ali Rıza olsam, burada imam-cemaat hikayesini anlatırdım!
Ama Adnan Abi kızıyor!
O yüzden bu kadarla yetiniyorum.
Ne demişler: Dost acı söyler!
Şimdi bu yazı nedeniyle kızmak, küsmek, darılmak yok!
Gayet düzgün bir dil ve üslup ile eleştirdik.
Olayın fotoğrafını yayınladık.
Biz görevimizi yaptık!
Gerisi, Basın ve Halkla İşler Müdürünün maharetine kalmış!

Cumhurbaşkanı karayoluyla gelse!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 ay aradan sonra 22 Ocak 2022 Cumartesi günü Zonguldak'a geliyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yaptırılan Sahil Projesi hala bitmedi.
Lavuar Alanı Projesi bir türlü başlamadı.
Acılık'taki iş merkezi son hız devam ediyor.
Kilimli sahil yolunu deniz aldı!
Zonguldak, Cumhurbaşkanına hazırlanıyor!
Badana, boya, cila işleri hız kazandı.
Cumhurbaşkanı, Zonguldak Havaalanı'na inse...
Oradan karayoluyla Zonguldak'a gelse...
Çukurören'deki karayolunun sekiz çizdiğini bir görse...
Sapça'dan aşağıya inse...
"Bu yol ne böyle?" dese...
Üzülmez Tünellerinden geçse...
Şehrimizin halini bir görse...
Mithatpaşa Tünellerinin oradaki rezilliği de bir görse...
Ne güzel olurdu!

Garip Zonguldak! Kapanın elinde kalıyor

Kilimli sahil yolu, ilk dalgada gitmişti!
İkinci dalgada daha büyük bir rezalet yaşanmıştı!
Biz buna "ilk düğmeyi yanlış iliklemek" diyoruz!
Kilimli sahil yoluna harcanan para ile o bölge tünellerle geçilebilirdi.
Güzelim sahil yok olmazdı.
Milyonlar havaya uçmazdı.
Kilimli 202 Evler'de oturan herkes, o yolun ilk dalgada gideceğini biliyor.
Balıkçılar, bu yolun ilk dalgada gideceğini söylüyor.
Ama yüce devletimiz, bu hatada ısrar ediyor.
Biraz daha "ciddiyet" mi desek!
Biraz daha "bilim" mi desek!
Biraz daha "liyakat" mı desek!
Garip Zonguldak!
Kapanın elinde kalıyor!

Günün Fıkrası: Getirin cenazeyi!

Kadının kocası kazada ölür.
"Haberi nasıl verelim?" derlerken, bizim hoca, "Bana bırakın. Ben haber veririm" der. Kadının yanına gelip, "Duyduğuma göre senin kocan ikinci bir eş almış" der.
Kadın sinirden, "İnşallah cenazesini getirirler" deyince, bizm hoca cemaate seslenir:
"Arkadaşlar, cenazeyi getirin!"