Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" ile "İdareciler Günü"nü aynı anda kutlamak isteyince, başına gelmeyen kalmadı.
AK Parti'nin üç milletvekilinin de katıldığı kahvaltıda, CHP Zonguldak milletvekilleri yoktu.
Gerçi, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ı kahvaltıya nasıl davet etsin?
Sen önceden fotoğrafları çek, olayı kurgula, sonra soru önergesi ver, Zonguldak'ın en çalışkan Vali Yardımcısı senin yüzünden açığa alınsın! Sonra Validen davet bekle! Vali Mustafa Tutulmaz'ın yerinde olsam, Deniz Yavuzyılmaz'ı kahvaltıya ben de davet etmezdim!
Deniz Yavuzyılmaz, yaramaz çocuk gibi!
Hani, "ailesi kendisiyle ilgilensin" diye dikkat çekmek için türlü türlü yaramazlıklar yapan çocuklar var ya...
Bu davranışları Ankara'da sergilese, Zonguldak'a daha çok faydası olacak!
Ama o; Ankara'da başka, Zonguldak'ta başka davranıyor!
Ankara'da yeniden listede olacak çalışmalar yaparken, Zonguldak'ta listede olursa, oy alacak çalışmalar yapıyor!
Neyse, asıl konumuza dönelim...
Vali Mustafa Tutulmaz, işi ucuza getirmek için iki etkinliği bir araya sıkıştırınca, herkesi bir araya getirdi.
Toplantıya, AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun'u da davet etti!
Yetmezmiş gibi MHP İl Başkanı İlkay Varol Demirköse'yi de davet etti.
Zeki Tosun'un testi "pozitif" çıktı!
Hemen ardından Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın testi "pozitif" çıktı!
Masadaki herkes test yaptırmaya başladı.
"Ucuz etin yahnisi yavan olur" diye bir atasözümüz var bizim!
Etkinliğe katılan gazeteci arkadaşlar, Dedeman'da düzenlenen etkinlikten hiç hoşnut kalmamıştı!
Olacakları önceden sezmişler sanırım!
Keşke böyle bir sağlık sorunu yaşanmasaydı.
Corona Virüs testi "pozitif" çıkan herkese "geçmiş olsun" dileklerimizi iletiyoruz!
Herkes iyileşsin, kendilerine verilen rolü oynasın!

Acemi mangası!
Zonguldak'ı yönetenler, tam bir "acemi mangası" görüntüsü sergiliyor!
İktidarın iki milletvekili, ilk kez mecliste görev aldılar.
Zonguldak Belediye Başkanı, ilk kez başkanlık yapıyor.
CHP'nin iki milletvekilinden biri, ilk kez mecliste...
Vali, daha önce başka şehirlerde karşılaşmış ama Zonguldak'ı tanımıyor.
Bürokratlar, liyakatları ile değil, parti ve yöresel dengeler gözetilerek atanmış.
Allah yardım ediyor da bu şehir ayakta duruyor!
5 senede hastane yerini tespit edemeyen bir kentte yaşıyoruz biz!
Söz verildiği halde hala stadyum yerini bile bulabilmiş değiliz!
Allah'tan Ankara acıyor halimize, bir şeyler yapıyor da...
Şehirde yaşadığımızı hissediyoruz!
Sahil yolunu bile Kilimli'nin içinden geçirdik!
Filyos, Bartın'a bağlandı! Zonguldak hala yolunu yapamadı!
Şehir merkezinde trafik sorunu çözülebilmiş değil!
Sahil projesi bitirilebilmiş değil!
Toplu taşıma işi çözülebilmiş değil!
Allah yardımcımız olsun!
Dengeleri ve yengeleri gözetelim yeter!

Günün Fıkrası: Temiz don...
Kapıkule Gümrük Kapısı'nda; bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk, geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri, valizlerini kontrol etmeye başlamış.
Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da, "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş.
"Vay be! Helal olsun. Medeniyete, temizliğe bak adamlardaki..." demiş gorevli...
Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. Açmışlar bakmışlar, 8 tane don. "7'yi anladık da, niye 8?" diye sormuşlar. Fransız, "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Her gün için bir tane, bir tane de 'ne olur, ne olmaz' diye yedek aldım" demiş. "Vay be... Adamlardaki temizliğe medeniyete bak, İngilizleri de geçtiler temizlikte..." diye düşünmüş bizim gümrükçüler.
Sıra Temel'e gelince, açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "İşte... Ne varsa bizim insanımızda var. Avrupalı ile kıyas kabul etmeyiz. Şu medeniyete, şu temizliğe bak" demişler.
Bizim gümrükçüler, "Yabancılar da duysun" diye yüksek sesle sormuşlar:
"Neden 12 adet?"
Bizim Temel cevap vermiş:
"Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran..."