Raif TOKEL
Kdz. Ereğli Belediyesi Başkanlık Danışmanı
TARİHE TANIKLIK
Kültür Ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü'nce hazırlanıp "Türkiye Kültür Portalı"nda tanıtılan somut ve somut olmayan yirmi yedi adet kültürel miras öğesinden biri "Tarihin Tanıkları" sözüyle tanımlanan çeşmelerdir.
Geçmişiyle eski, kitabesiyle kimliği olan; söylencesi ve öyküsüyle anılan çeşmeler yıkılarak cismi de ismi de ortadan kaldırılsa da; kent belleğinden silinmeyen; varlığıyla somut, söylencesi ve öyküsüyle somut olmayan kültür mirası (SOKÜM) örnekleridir.
Kdz. Ereğli'de de tarihsel olaylara tanıklık eden söylencesi ve öyküsü olan tek çeşme "Çoban Çeşmesi" olmasına karşın, yıkılarak cismi yok edildiği gibi ismi de, söylencesi de unutuldu.

ÇOBAN ÇEŞMELERİ
Anadolu'da oldukça uzak kaynaklardan yerleşim birimlerine su getirmek, "bir hayır işi" kabul edildiğinden; "hayır yapmak" isteyenler kentlere, kasabalara, köylere çeşmeler yaptıkları gibi yerleşim birimlerinin dışındaki kırsal alanlarda da, çobanlar için çeşmeler yaptırmışlardır. "Çoban Çeşmesi" sözüyle bilinen ve anılan bu tesisler, kimi söylencelere konu, kimi yazar ve ozanlara da esin kaynağı olmuştur.
Yazınımızda ulusal edebiyat akımının önemli ozanları arasında olan Faruk Nafiz Çamlıbel, Anadolu'nun köylerinde simge haline gelmiş bu çeşmelerden esinlenerek "Çoban Çeşmesi" adlı pastoral(1) şiirinde "kırsal alanda yalnız başına kalan çeşme" ile, çeşmenin yalnızlığıyla aşk arasında bağlantı kurarak, özlem ve öfkesini dışa vurmuştur:
"Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?
O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi."
Faruk Nafiz Çamlıbel

KDZ. EREĞLİ ÇOBAN ÇEŞMESİ
Kdz. Ereğli Süleymanlar Mahallesi Kavakdibi Caddesi yöresinde "Çoban Çeşmesi" adıyla bilinen ve anılan bu çeşmenin yeri hakkındaki ulaşabildiğimiz bilgiler aşağıda olup; bu bilgiler, Ulusal Bağımsızlık Savaşı döneminde Fransız askerlerine ve Fransız savaş gemisine karşı yöre halkının Alemdar Römorkörü ile birlikte verdiği silahlı mücadeleyi anlatan yapıtlardan alınmıştır:
- "Şiddetli Fransız saldırıları karşısında fazla kayıp vermemek için kuva-yi milliye geri çekilmek zorunda kalmıştı; düşman ise, bu geri çekilmeden faydalanarak şimdiki Bozhane semtinde bulunan Rum Mahallesi ile Çobançeşmesi mevkilerini eline geçirmiştir." Milli Mücadele'de Zonguldak Ve Havalisi, Doç. Dr. Ali Sarıkoyuncu, Ankara.1992, s: 160
- "Çobançeşmesi'ndeki Memleket Hastanesi'ne isabet eden mermiler hasar yaptı, mermilerden birisi Alemdar'ın bacasını sakatladı." Zonguldak Sancağı, Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu, Ankara.2008, s: 80
- "Çobançeşmesi önünde Kavakdibi denilen yere hafifçe baştankara ettiler. Kurtuluşun mutluluğu içindeki personel sarmaş dolaştı, hepsi güvertede toplandı ve Türk bayrağı göndere çekildi". Kurtuluş Savaşı'na Denizden Gelen Destek, Erol Mütercimler, İstanbul.2004, s: 182"
Alıntı olarak sunduğum bu açıklamalar, Kdz. Ereğli'deki Çoban Çeşmesi'nin tarihe tanıklık ettiğinin belgelere dayalı kanıtıdır.

BİR KDZ. EREĞLİ SÖYLENCESİ: ÇOBAN ÇEŞMESİ
"Ereğli'nin az ötesinde deniz kıyısında Çoban Çeşmesi denilen bir gezinti yeri vardır. Burası doğa güzellikleri yanında gürül gürül akan buz gibi suyuyla tanınmıştır. Bir de söylencesi vardır.

Zamanın birinde Ereğli Beyi'nin oğlu ava çıkar. Sıcak bir yaz günüdür. Bir süre at koşturduktan sonra sıcak ve susuzluktan iyice bitkinleşir. Karşıdan gelen koyun sürüsüne yaklaşır, çobandan su ister. Çoban, bey oğlunu (Ereğli Beyi'nin oğlunu) şöyle bir süzer, yanı başındaki kayaya eliyle vurmasıyla kayadan buz gibi su akmaya başlar. Çoban, suyu gösterip "Haydi kana kana iç" der. Delikanlı (Ereğli Beyi'nin oğlu) kana kana içer; ama, bu işe şaşırır. Çobana bu işi nasıl yaptığını sorar, Çoban da: "Sen can yakar, kan dökersin; ben ise, gönül yaparım. İşte işin gizi (sırrı) burada" deyip koyunlarını sürüp gider.

Bey oğlu (Ereğli Beyi'nin oğlu), çobanın ardından bakakalır ve o günden sonra avlanmamaya (ava çıkmamaya), iyilik yapmaya, gönül almaya and içer. Çoban Çeşmesi de günümüzde değin akıp durur (2), gelenin geçenin bağrını serinletir. Yurt Ansiklopedisi, İstanbul.1981, Cilt: 10, s: 7805

"Yurt Ansiklopedisi"nden aldığım bu alıntının basılı kaynağı, geçmişte "Kültür Bakanlığı", "Kültür ve Turizm Bakanlığı" müsteşarı görevlerinde bulunmuş, halkbilimci Mehmet Önder tarafından kaleme alınmış "Efsane, Destan Ve Öyküleriyle Anadolu Kentleri" ve "Şehirden Şehire Anadolu" adlı yapıtlardır. Yazıya dökülen bu sözlü anlatım türünün ait olduğu coğrafya, Kdz. Ereğli olmasına karşın; özelinde Kdz. Ereğli, genelinde Zonguldak ile ilgili kültür envanteri ve benzeri diğer tanıtım amaçlı yayınlara girememesi/girmemesi "müdür", "kültür danışmanı", "kültür-sanat uzmanı" ve "yerel tarihçi" geçinen bilumum muhteremlerin (!) ne seviyede araştırmacı olduklarının kanıtıdır...

YAZITI KARAMANLICA OLAN BİR MAHALLE ÇEŞMESİ
Bu konudaki açıklamalarım ışıklar içinde uyusun Prof. Dr. Semavi İyice'nin "Anadolu'da Karamanlıca(3) Kitabeler" başlıklı makalesinden(4) derlenmiş bilgilerdir.
Merhum Prof. Dr. Semavi İyice 14 Temmuz 1963 tarihinde Kdz. Ereğli'de yaptığı araştırmalar sırasında Süleymanlar Mahallesi, İstikbal Caddesi, No: 16 adresinde Hüseyin Örs'e ait konutun önünde Arap ve Grek (eski Yunan/eski Rum) harfleriyle yazılmış yazıtı olan bir çeşme ile konak türü yapının Ereğlili varlıklı bir Rum tarafından yaptırıldığını; daha sonra sokak duvarına bitişik olan bu çeşmenin yıkılıp yeni yapılan sokak üstündeki bir çeşmede, ayna taşı(5) olarak tekrar kullanıldığı ve yazıtının belediyeye ait bir depoda olduğunu belirtir. Yıkılan çeşmenin yazıtı günümüzde Kdz. Ereğli Müzesi bahçesinde olup, yazıt o yıllarda Prof. Dr. Semavi İyice'nin asistanı Dr. Yıldız Demiriz(6) tarafından transkripte edilerek günümüz Türkçesine uyarlamıştır.
Hacı İstavraki adı altında bir Ereğlili tarafından 1886 yılında yaptırılan bu çeşmeye ait Karamanlıca yazılmış kitabenin Latin harfleriyle transkripsiyonu(7) "Sahib-ul hayrat (Hayratın sahibi)", "İçenlere afiyet", "Yaptırane (Yaptırana) rahmet", "Ha (Hacı) İstavri" sözleri olup; çeşmeyi yapan Hacı İstavri(8) Ereğli'de manifatura ve tuhafiye ürünleri satan bir tüccardır.

DIŞÇEŞME (DIŞÇEŞME SOKAĞI ÇEŞMESİ)
Kayıtlarda "Dışçeşme"(9) sözüyle belirtilen bu çeşme, Murtaza Mahallesi'nde Dışçeşme Sokak'ta "18 pafta", "52 ada", "8 parsel" kadastro bilgisiyle kayıtlı olup; Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 17.05.2013 tarih ve 901 sayılı kararıyla tescil edilmiş taşınmaz bir kültür varlığıdır.
Ülkemizde çeşmeler genel olarak bulunduğu yerin (köy, mahalle, sokak, cadde) adıyla anıldığından bu çeşmenin adı da, "Dışçeşme Sokağı Çeşmesi" olup; söz konusu kurul kararında dönemi (mimari çağı/üslup) "XVIII. Yüzyıl ortası" olarak yazılmıştır. Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 14.01.2013 tarihli "Tescil Fişi"ndeki bilgilere göre hayır ve hasenat sahibi Hacı Muhammet Ağa tarafından 1753/1754 yılında yaptırılan ve yıllarca hizmet veren Dışçeşme Sokağı Çeşmesi'nden günümüze yorgun, yıpranmış ve tahrip edilmiş gövde ile bakıma muhtaç bir yazıtı kalmıştır, miras olarak...
Bu nedenle 268/269 yıllık bir geçmişi olan "Dışçeşme Sokağı Çeşmesi", konuyla ilgili araştırması ve deneyimi olmayan "ben yaptım" anlayışıyla ortaya çıkan yalancı pehlivanların peşrevlerine kurban edilmemeli; oradan buradan alınan emanet sözcükler ve kulaktan dolma bilgiler yerine basılı kaynaklar yanında, "yaşayan tarih" olarak tanımlanan kaynak kişilerin - özellikle yerel araştırmacı Sayın Seyfi Onat ile Sayın Metin Diker'in bilgilerinden yararlanılıp, alan çalışması yapılmadan tarihsel bir değer olan bu yapılara dokunulmamalıdır. Eskilerin anlatımıyla evvel emirde tarihi çeşmeleri, tarihi çeşmeleri kurtarma adına lafazanlık eden muhteremlerden (!) kurtarmalıyız.

----------------------------------------------------------------------------

([*]) Bu çeşmelerin restore edilmesini içeren uygulama projesiyle ilgili girişimler yapılmıştır.

DİPNOTLAR

(1) Pastoral: Kır yaşantısını ve özellikle çobanların aşk ve yaşayışlarını anlatan yazın türü; çobanıl, çobanlama.
(2) Günümüzde Çoban Çeşmesi'nin cismi de yok, ismi de yok; üstelik yıkıldığı tarih kesin olarak bilinmiyor.
(3) Karamanlıca: Karamanlı Türkçesi (Karamanlidika), Anadolu Türkçesinin Karamanlılar (Kapadokyalı Rumlar) tarafından konuşulan bir ağzıdır. Bu ağzı konuşan Rumlar dilde Türkleşmiş Rumlar olup; kimi tarihçilere göre Selçuklular döneminde Doğu Roma ile yakın ilişkiler sonucu vaftiz edilip, Hıristiyanlığı kabul ederek Ortodoks olmuş etnik Türklerdir. "Karamanlılar" ile "Karamanlıca" hakkında en veciz anlatım, aşağıdaki dizelerdir:
"Rum isek de Rumca bilmez Türkçe söyleriz, / Ne Türkçe yazar okuruz, ne de Rumca söyleriz, / Öyle mahludi hatt-ı tarikatimiz (karışık inanç yolumuz) vardır, / Hurufumuz Yunanice (Harflerimiz Yunan alfabesi) /Türkçe meram eyleriz (İsteklerimizi meramımızı Türkçe anlatırız)"
(4) Anadolu'da Karamanlıca Kitabeleri - Grek Harfleriyle Türkçe Kitabeler, Prof. Dr. Semavi İyice, Belleten, Cilt: 38, Sayı: 152, Sayfa: 2750
- Belleten: Türk Tarih Kurumu tarafından, Ocak 1937'den bu yana dört ayda bir Türkçe olarak yayımlanmakta olan, arkeoloji ve tarih konulu makalelere yer veren bir dergidir.
- Prof. Dr. Mustafa Semavi İyice/Eyice (1922-2018): Sanat tarihçisi ve Bizans uzmanı (Bizantolog) Bizans sanatı ile Osmanlı sanatı hakkında önemli araştırmaları ve yapıtları olan bilim adamı.
(5) Ayna Taşı: Çeşmelerde musluğun takıldığı çoğu oymalarla süslü düşey taştır. Çeşmenin cephesinde yer alan ayna taşı daha çok mermerden yapılmış olup, cephenin ortasında ve musluğun üstünde yer almaktadır.
(6) Dr. Yıldız Demiriz 1963 yılında Kdz. Ereğli'ye geldiğinde Prof. Dr. Semavi İyice'nin asistanı olan Dr. Yıldız Demiriz (Prof. Dr. Yıldız Demiriz: 1929-2016) Kdz. Ereğli'deki Karamanlıca yazılmış kitabeyi transkripte ederek günümüz Türkçesine uyarlamıştır.
(7) Transkripsiyon: Bir yazıyı, bütün ses inceliklerini de belirterek, yazılmış olduğu alfabeden başka bir alfabeye (yazı sistemine) çevirme işi, çeviri yazı.
(8) "Hacı İstavri" hakkındaki bilgiler "Cumhuriyet'in On Yılı'nda Zonguldak ve Maden Kömürü Havzası, Zonguldak Ticaret Ve Sanayi Odası, Zonguldak.1933" adlı yayında, "1919-1922 Senelerinde Ticaret Odası'nda Mukayyet (kayıtlı) Ve Hali Faaliyette Bulunan Ekalliiyet Anasırına Mensup Azınlıklar Topluluğunu Oluşturan Tüccarın İsimleri" başlığındaki listeden (s: 56, 57) alınmış olup, bu bilgiler aşağıda aynen aktarılmıştır.
- Todoraki Hacı İstavraki, İkinci Sınıf Tüccar, Manifaturacı Ve Tuhafiyeci (s: 57)
Manifatura (İtalyanca): Fabrika yapımı her türlü kumaş, bez vb. dokuma
Tuhafiye (Arapça): Çorap, mendil, eldiven gibi giyim ile kurdele, dantel gibi giysi süsüne yarar şeyler
Bknz: Kdz. Ereğli'de Suyun Kullanımıyla İlgili Kültür Mirası Örnekleri, Raif Tokel, Kdz. Ereğli Belediyesi Başkanlık Danışmanı, ÇEKÜL Vakfı Temsilcisi, Kdz. Ereğli 2013
(9) Çeşmeler mahalle, sokak, cadde gibi bulunduğu yerin adıyla anılır; Kaneri Kapı Çeşmesi gibi.
"Dışçeşme" sözcüğü bir yerin adı değildir. Bu çeşme, Kdz. Ereğli'nin tarihi kent merkezini oluşturan "Kirmanlı Mahallesi" ile "Murtaza Mahallesi" sınırlarının kesiştiği noktada olup; yakın çevresinde "Kdz. Ereğli Kalesi" ile" Kdz. Ereğli Kent Surları" ve bu yapıların dışarıya açılan giriş-çıkış kapıları olduğundan bu yerin adı, "Dışkapı" olarak adlandırılması gerekirken, "Dışçeşme" sözcüğüyle olarak belirtilmesi "yanlış" bir adlandırmadır.
Bu açıklamaya göre yerin adı "Dışkapı Sokak", çeşmenin adı da "Dışkapı Sokak Çeşmesi" olarak adlandırılması gerekir.
- Dışkapı: Kale ve sur mimarisinde kale duvarlarının ya da sur duvarlarının dışarıya açılan giriş-çıkış kapısı. Örneğin Ankara'daki "Dışkapı" semti Ankara Kalesi'nin dışa açılan kapısının bulunduğu alandır.

SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA

1- Anadolu'da Karamanlıca Kitabeleri - Grek Harfleriyle Türkçe Kitabeler, Prof. Dr. Semavi İyice, Belleten, Cilt 38, Sayı: 152
2- Herakleia Pontike'nin (Karadeniz Ereğlisi) Tarihi Gelişimi Ve Eski Eserleri, Yrd. Doç. Dr. Tayfun Akkaya. İst.1994
3- Milli Mücadele'de Zonguldak Ve Havalisi, Doç. Dr. Ali Sarıkoyuncu, Ankara.1992
4- Zonguldak Sancağı, Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu, Ankara.2008
5- Kurtuluş Savaşı'na Denizden Gelen Destek, Erol Mütercimler, İstanbul.2004
6- Cumhuriyetin On Yılı'nda Zonguldak ve Maden Kömürü Havzası, Zonguldak Ticaret Ve Sanayi Odası, Zonguldak.1933
7- Kdz. Ereğli'de Suyun Kullanımıyla İlgili Kültür Mirası Örnekleri, Raif Tokel, Kdz. Ereğli Belediyesi Başkanlık Danışmanı, ÇEKÜL Vakfı Temsilcisi, Kdz. Ereğli.2013
8- Kaynak Kişiler: Seyfi (Seyfettin) Onat, Metin Diker