Bu yazı, 2011 yılında Sayın Halil Posbıyık ile birlikte başlattığımız ve 30.10.2019 tarihinde "Tarihi Kentler Birliği" eşgüdümünde ele alınan "Kentsel Miras Kapsamında Su Yapılarına Bakış ve Koruma Süreci Eğitimi" kapsamında hazırladığım, "Kdz. Ereğli'de Suyun Kullanımıyla İlgili Kültür Mirası Örnekleri" adlı çalışmanın alt başlığındaki açıklamalardır.
NYMPHAEUM'DAN ÇEŞMEYE...
Yerleşim yerine genel su sağlama sisteminden çeşitli malzemeler(1) kullanılarak yapılan borularla, kanaletlerle getirilen suyu, toplumun hizmetine sunan yapılardır, çeşmeler.

Kaynaklara göre ilk çeşme yapıları, Antik Roma Uygarlığı döneminde ortaya çıkan "nympheum(2)" adı verilen anıtsal çeşmelerdir. "Nymphaeum" sözcüğünün dilimizdeki karşılığı "kutsal pınar", "anıtsal çeşme" sözü olup; bu yapılar, bulunduğu yöreye içme suyu sağlayan ve görkemli görünümüyle görsel bir zenginlik içeren, oldukça gösterişli çeşmelermiş.
W.M. Calder ile G. E. E. Bean'in İngiliz Arkeoloji Enstitüsü adına hazırladığı "Asia Minor A Classical Map (Küçük Asya Klasik Bir Harita)" başlıklı antikçağa ait haritada(3) Kandilli yöresinin "Nymphaeum" sözcüğüyle adlandırılması düşünülmesi ve araştırılması gereken mitolojik kökenli bir arkeolojik saptamadır.
Ülkemizde belediye, belde, köy, mahalle gibi yerel yerleşim alanlarının kiminde bir, kiminde birden çok çeşme olmasına karşın; geçmişi anlamında eski, kimliği anlamında yazıtı (kitabesi) ve hakkında söylencesi ya da öyküsü olan çeşmeler "tarihi çeşme" adıyla tanımlanarak ilgili koruma kurullarınca, taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilirler.
Konuyu bu ölçütlerle ele aldığımızda Kdz. Ereğli ilçesi sınırlarında taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiş yedi adet çeşme (4) olup; bunlar içerisinde olan Orhanlar Mahallesi Kaneri Caddesi'ndeki çeşme ile Akarca (5) Mahallesi Kayabaşı Sokak'taki çeşme, 1989 yılında alınan tescil kararıyla Kültür Bakanlığı'nın kayıtlarına girmesine karşın, otuz iki yıldır ilgi bekleyen kültür mirası örnekleridir.

PINAR VE ÇEŞME
Geçmiş yıllarda Anadolu kırsalında yaşayanlar suyu ya çıktığı yerden yani kaynağından doğrudan ya da suyun kaynağına ulaşıp kuyu kazarak alırken; kasaba ve kentlerde yaşayanlar "çeşme" adı verilen yapılar yapmışlardır. Kırsalda yaşayanların kullandığı "pınar" sözcüğü ne kadar doğal ve yerliyse, kasaba ve kentlerde yaşayanların dilindeki Farsça "çeşm (göz)", sözcüğünden türetilen "çeşme" sözcüğü de o kadar yapay ve yabancıdır.

Bir başka farklılık da mimari bir değer olan ve çeşme adıyla anılan yapılarda görülür. Doğal ve yerel malzeme, yerli usta ve geleneksel yapı tekniğiyle yapılan çeşmeler oldukça sade olmasına karşın; bir biçimde nüfuzlu kişi olmuş makam, unvan sahibi sözde elitlerin kesme doğal taş ve işlenmiş mermerden yaptırdıkları çeşmeler sanat ve estetik kaygısı düşünülmeden tasarlanmış, görünümü muktedirin kültürüyle özdeş, gösterişli (!) yapılardır.
Kdz. Ereğli'de anıtsal çeşme sadece, Murtaza Mahallesi, Hamamüstü Sokak Fatiha Yokuşu yöresindeki mermerden yapılmış "Hamamüstü Çeşmesi"dir. Bir söylentiye göre bu çeşmenin adı "Ali Molla Çeşmesi" olup, yakınındaki "Ali Ağa Hamamı", "Ali Molla Camisi" adlı kullanımları yapan dönemin yöneticisi ayan "Ali Molla(6)" tarafından yaptırılmış; ama Ali Molla'nın despot bir yönetici olması nedeniyle çeşmenin adı "Hamamüstü Çeşmesi" olarak değiştirilerek önce ismi, sonra 1962 yılında yol genişletme bahanesiyle yıkılarak, cismi de yok edilmiştir.
Günümüzde kullanma suyunun kent suyu şebekesiyle evlere kadar girmesi sonucu "mahalle çeşmesi" adı verilen tesislerin önemini yitirmesi sonucu; kimi çeşmeler "Hamamüstü Çeşmesi" gibi yeni yol yapımı, kimi var olan yolu genişletme gibi gerekçelerle yıkıldı; ayakta kalanlar da suyu akmadığı için kuru çeşme adıyla anıldı. Tescil edilmeyen geleneksel yapı özelliği taşıyan pek çok çeşme de, güzelleştirmek adına sözde onarılarak, özgünlüğünü yitiren ucubelere döndü.
Kdz. Ereğli'deki diğer çeşmeler, yapan ya da yaptıranın ekonomik gücüne göre "hayır", "hayrat", "hasenat" ve "sadaka" amaçlı yapılmış (7) oldukça, sade görünümlü yapılar olup; bunların içerisinde özgün yazıtı olan üç adet çeşmenin ikisi taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiş yapılardır. Tarihsel değeri yanında, "anı değeri" ve "belge değeri" olan bu taşınmazlar, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken kültür mirası örnekleri olup; "ben yaptım oldu" öznelliği gibi "banal" bir anlayış yerine, ortak akıl mantığı temelinde katılımcı bir yöntemle ele alınarak; yapılacak çalışmanın "proje metni" yazılmalı, öncelikleri belirleyen "yol haritası" ile uygulamayı içeren "faaliyet planı" hazırlandıktan sonra uygulamaya geçilmelidir.
Bu süreç yaşanmadan adı çalışma (!) olan her türlü iş, "ben yaptım" anlamında yalancı pehlivanlar gibi "peşrev" çekmekten öte bir davranış değildir!...

KDZ.EREĞLİ'DE SUYUN KULLANIMIYLA İLGİLİ KÜLTÜR MİRASI ÖRNEKLERİ
"Kdz. Ereğli'de Suyun Kullanımıyla İlgili Kültür Mirası Örnekleri" sözü Belediye Başkanı Sayın Halil Posbıyık ile 2011 yılında birlikte başlattığımız bir projenin(8) adı olup; çalışmaya yöredeki en görkemli su yapısı olan Balı Mahallesi Roma Dönemi su kemerleriyle başladık.

Ulaştığımız en nesnel veri, 1966 yılında Avusturya Bilimler Akademisi(9) adına yörede araştırma yapan Wolfram Hoepfner (10) ile 1991'de Yard. Doç. Dr. Tayfun Akkaya'nın (11) Kdz. Ereğli ve yakın çevresinde yaptığı çalışmalar olup;
[*] Söz konusu çalışmalarda belirtilen Çivdirik(12), Topyeri adlı adreslerindeki güçlü su kaynağı ile bu kaynağa ait suyu kente taşıyan I. Derece Arkeolojik Sit Alanı ve bu alan içerisindeki taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen su kemerleri;
[*] Antikçağa ait "Asia Minor A Classical Map W. M. Calder , G. E. E. Calder" adlı haritada "Nymphaeum" sözcüğüyle adlandırılan yöre;
[*] Taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen iki adet çeşme (Balı Mahallesi İkiz Çeşme) sadece izini sürdürdüğümüz adresler değil, "yol haritamız" da oldu.
Çalışmamızın ilk etabı olan "Zamanın Tanığı: Kdz. Ereğli Balı Mahallesi Roma Dönemi Su Kemerleri Çevre Düzenlemesi Projesi" başlıklı dosyamız "Zonguldak Valiliği İl Özel İdaresi"nce inceleme aşamasındadır. Özcesi laf değil, proje üretip, ilgili kurum ve kamu kökenli kuruluşlara sunarak; Ziya Paşa'nın "Ayinesi iştir, lafa bakılmaz" özdeyişini kanıtlamaya çalışıyoruz.
Raif TOKEL
Kdz. Ereğli Belediyesi Başkanlık Danışmanı

------------------------------

DİPNOTLAR
(1) Önce pişmiş topraktan sonra çimentolu harçla (büz, künk, pöhrenk/yer altındaki su yolu) daha sonra metal, aspest/amyant (!) ve günümüzde plastikten yapılan borular.

(2) Nymphaeum (Nymphaion): Antik dönemde Yunanistan (Hellas) ve Roma'da "nemfleri kutsamak adına dikilen anıtlara verilen bir ad olup; nemf (satir), mitolojide geçen ve çoğu dişi olan tanrısal bir varlığın (peri) adıdır.
(3) Calder W. M., Bean G. E. A. Classical Map of Asia Minor. The British Institute of Archaeology at, London 1958
(4) Bu çeşmeler "I. Grup Yapı" olup; "I. Grup Yapı" toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır." 660 No'lu İlke Kararı. > Bknz:https://teftis.ktb.gov.tr
(5) Akarca: Küçük su akarsu

(6) Ali Molla (Ereğlili Ali Molla İbrahim Bey): 1812 yılından sonra bir süre Ereğli ayanı olarak görev yapmış yönetici
(7) Arapça kökenli "hayır, hayrat, hasenat, sadaka" sözcükleri, farklı anlamlarda kullanıldığından "Türkçe" karşılıklarını, "sözlük anlamlarını" yazmak zorunda kaldım.
"Hayır: İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım", "Hayrat: Halkın yararlanması için yapılan okul, çeşme gibi yapı", "Hasenat: Yararlı, iyi, güzel işler", "Sadaka: Karşılık beklemeden ihtiyaç sahiplerine, fakirlere verilen para ya da mal..."
(8) Tarihi Kentler Birliği'nin açtığı "Üç Yılda Üç Yüz Eser" adlı programa sunduğumuz bu projeye 12.04.2013 tarihinde başlangıç olarak "on bin" lira hibe türü parasal destek sağladık Konuyla ilgili girişimlerde bulunulmadığından sağlanan parasal destek geri çekildi.

(9) Avusturya Bilimler Akademisi: 1847 yılında kurulan ve örgütsel yapısı içerisinde "28" adet araştırma enstitüsü bulunan ülkemizde de arkeolojik çalışmalara destek veren bilim kuruluşu.
(10) Wolfram Hoepfner: "Herakleia Pontike - Eregli - Eine Baugeschichte Untersuchung (Ereğli Yapı Tarihi İncelemeleri) Österreiche Akademia, (Avusturya Bilimler Akademisi) Wien.1969" adlı bir yapıtı olan klasik arkeolog, tarihçi ve mimar.
(11) Yrd. Doç. Dr. Tayfun Akkaya, Herakleia Pontike (Karadeniz Ereğlisi)'nin Tarihi Gelişimi Ve Eski Eserleri, İstanbul.1994
(12) Çivdirik > Çivindirik: Ağaçların küçük taze dalı, filiz, halk ağzında sürgün.