
Belediye başkanlığı nedir, ne değildir?
28 Kasim 2021 22:00:35
Geçtiğimiz cumartesi günü öğle saatlerinde Zonguldak’tan yola çıktık.
İstikamet, Bartın 24’üncü Kitap Fuarı...
Fuarı gezdik, kitap aldık, Bartın’ın kültür varlıklarından biri olarak kabul ettiğim dostum Arif Üçler, Hacı Bulut ve Turhan Öztürk ile buluştuk.
Gazeteci Yavuz Donat ve Şebnem Bursalı ile sohbet etme, kitaplarını imzalatma fırsatı bulduk.
İki kişinin hayatını kaybettiği otobüs kazasında ağır yaralanan Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’a "geçmiş olsun" dedik.
Bize, meslek büyüğümüz Şevket Salcı’nın emaneti, Bartın Belediyesi Özel Kalem Müdürü Sevgi Salcı çok güzel ev sahipliği yaptı.
İnkumu yolunda yeni açılan Riverside Otel’in restoranında muhteşem bir gece geçirdik.
İstanbul’da beş yıldızlı bir otel konforunda, lüks bir restoran havasında geçmişe yolculuk yaptık.
Geceyi, 400 yıllık konaktan otele dönüşen Rana Konak’ta geçirdik.
Kahvaltıdan sonra Zonguldak’a dönecektik.
Ama Sevgi Salcı, bize muhteşem bir tarihe yolculuk yaptırdı. Yalıboyu’ndan Gazhane Kültürparkı’na, oradan Bartın Şehitler Müzesi ve Bartın Kent Müzesi’ne gittik.
Şunu gördük ki, belediyecilik; sadece su ve emlak vergisi faturası tahsil etmek, parke döşemek, cillop gibi asfalt yapmak değilmiş.
Belediyecilik, geçmişi geleceğe taşımakmış.
Belediyecilik, kent tarihini, kentlilik bilincini yaşatmakmış.
Belediyecilik, kentin tarihi dokusu yanında halkın nereden nereye geldiğini gösteren izleri yaşatmakmış.
Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’a, belediyeciliğin ne olduğunu bizlere gösterdiği için teşekkür ediyoruz.
Borçla aldığı belediyeyi, kasasında 50 milyon lira para olan, altyapı hizmetlerinin yanı sıra kültür-sanata ve sosyal yaşama katkı veren yatırımlar yaptığı için teşekkür ediyoruz.
Ve bizlerin ufkunu açtığı için bir daha teşekkür ediyoruz.
Teşekkürler Sevgi Salcı...
Teşekkürler Bartın...
Kanunsuz Topraklar!
Bir kaç gündür "kaçak kömür, yerli-ithal kömür, batık şirkete düşük sigorta..." konularında yazılar yazıyorum.
Zonguldak’ı geliştirmek ve kalkındırmak iddiasını ortaya koyanlar, eğer bu kaçakların önüne geçebilseler, Zonguldak’a daha büyük hizmet etmiş olurlar. Ama onlar, bizim yazdıklarımızı okuyup keyif yapıyorlar!
Onlara bu keyfi yaşatmam!
Kilimli-Gelik bölgesinde faaliyet gösteren firmalar çok cesur!
Bir tanesi, aynı soyadı taşıyan bir kadın üzerine yapmış şirketi!
Oradan yönetiyor işleri!
Devlet, batık şirketten alamıyor; rödövans, vergi ve sigorta ödemelerini!
Çalışanlar da mağdur!
Onların da kalmış hak edişleri!
Bu kişiler ve firmalar, piyasa düzenini de bozuyor!
İşini düzgün yapandan daha fazla para verebiliyorlar!
Vergi yok, sigorta yok!
Ya da bir daire satılacak!
Bu cesur madenciler, daha yüksek bedel ödeyebiliyorlar!
Devlete ödemedikleri paralarla keyif yapıyorlar!
Kimine tektaş, kimine bektaş alıyorlar!
Zonguldak’ı "Kanunsuz Topraklar" dizisine çevirmişler.
Bu kanunsuzluğu bitirmesi gerekenler de seyrediyor!
Hatta dizi setine gidip tebrik ediyorlar!
Olayları, dizi izler gibi izliyorlar!
Size bu diziyi gönül rahatlığıyla izlettirmeyeceğiz!
Bu dizi setini dağıtmak, oyuncuları ve seyircileri deşifre etmek için tüm gücümüzle çalışacağız!
Haydi hayırlısı!
Kestane Diyarı!
Sen git, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir ton kestaneyi pişirt; milletvekillerine, personele ve misafirlere ikram et...
Gökçebey’de eşini aldattığı iddiasıyla canlı yayına bağlanan adamın biri, “Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak'tan tüm dünyaya selamlar” desin...
Türkiye bu adamı ve kestane balını konuşsun...
İyi mi?
Hayat, bazen böyledir işte!
Bektaş düzgündür var bir hata cekemeyen iyi araşdırsanız cıkar iyi akşamlar
öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak'tan selamlar Ali Rıza abi . pusula gazetesine giripte senin köşe yazılarını okumadan bir günümüz geçmiyor . kimsenin konuşmaya cesaret edemeyeceği olayları yazılarına taşıyorsun , kalemine sağlık .Zonguldak'ı Zonguldaklının hakkını savunuyorsun yüreğine sağlık , Zonguldaklılar olarak çok teşekkür ediyoruz sana . selam ve dua ile
Kilimlide karaman ve beycumalı köylü işçilere bir yıllık maaş borcu ve olan,tazminatlarını ödemeyen şirketi , fötöden devlet el koyup kayyuma devretmişti şimdi bu sahayı alanlar aldı.. Cümle alem biliyor, Bir Devlet bilmiyor..Kömür bol, cipler gıcır, gıcır sorsan yüksek daglarıda bunlar yaratmış fakat işçinin borcunu ödeyen yok Devletdende umut kalmadı...Gariban işçilerin yapabildikleri tek şey sessizce dua etmek.. ALLAH Büyük ve Yüce, sessizlerin dualarını kabul eder, ederde o zaman bu gıcır cipcilerin halleri nice olur. Ölmessek görecez......İNŞALLAH....
...
Şu çarşı içlerine adam gibi bakım yapın.belediyede çalışanlar bu memleketi hiç mi sevmiyor arkadaş.yaptıkları her iş baştan savma.başka yerlerde kaldırımda bir taş oynasın 10 dj sonra belediye gelip düzeltiyor.
Aslında Belediye başkanı seçmeye gerek yok. İktidarda kim varsa onun il başkanı aynı zamanda belediye başkanı olsun bari.... Seçmende oy vereceğim diye uğraşmasın. (!)
Çevre illerden görülen o ki ilimiz ve inerken ilçelerimizin gelişimi ve büyüme si için tek seçilecek parti MHP gözüküyor. MHP BELEDİYE CİLİKTE BAŞARILI
Bu kaçakçılar kapatılmalı bütün devlete borcu olanlar hapise atılmalı ancak devlet alacaklarını öyle tahsil eder
Ekonomik terör resmen kim zerre kadar haksız kazanç elde ediyor etmesine müsaade ediyor ise bu dünyada olmadığını bildiğimiz cezasının
Öbür dünyada karşılığı vardır elbet
Öznur Güneş Hanım da Karabük ve Bartın bizden alındı diye hayıflanıyor.. Ayrılmasalardı sıradan yerler olurdu...
Yıllardır şu zonguldağa bir tane taşaklı belediye başkanı gelmedi hep yiyici yedirici Belediye başkanını il başkanı yönetiyor belediye git gör bir tane tahsilli bir işçi yok hep kendi çevreleri tatlı tatlı yemenin acı acı çıkarması var Allah ın izniyle görecez merak etmeyin
Bir şirket de işçisi kazada ölüyor TTK bile bile işi aynı adamın kardeş yada eşi üzerine sözleşme imzalayabiliyor.eskiden borcu yoktur yazısı istenirdi bazı işleri devir teslim yada şirket bu işi yurutememis zavallı işçilerin aileleri ne tazminat alabilmiş ne hak arayıp üstüne mal bulunmuş özel sahaları daire başkanı bunları n önlemini şartnamelere yüksek teminat alarak mağduriyeti yaşayan işçi kesiminin problemi ni gidermeliler
