CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş,13 Ocak 2022 tarihinde bir kez daha dalgaların yuttuğu Zonguldak -Kilimli Sahil Yolu ile ilgili olarak yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını Kilimli Sahil Yolu ile ilgili olarak defalarca uyardığını söyleyen CHP'li Demirtaş; "Ulaştırma Bakanlığı, Kilimli Sahil Yolu ile ilgili olarak tam bir sorumsuzluk örneği sergiliyor. Konuyla ilgili olarak kendisine yönelttiğimiz soruları cevaplamıyor, uyarılarımızı dikkate almıyor. Yolun yapımı bir türlü tamamlanamadığı gibi bu yol vatandaşlarımız açısından da hayati riskler taşıyor. Fakat yolsuzluk iddiaları ile ilgili başlatılan soruşturma dosyasında takipsizlik kararı veriliyor. Ulaştırma Bakanlığı, yolu yapan şirketi koruyor. Ama 13 Ocak'ta dalgaların yolu yutması ile; malzemeden çalındığı, kot seviyesinin düşük olduğu, bu nedenle dalgaların yolu yuttuğu, vatandaşların canlarının hiçe sayıldığı, kamunun büyük bir zarara uğratıldığı yani yolsuzluk yapıldığı ortaya çıkmış oldu" dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş açıklamasında şunları ifade etti;
2 YIL ÖNCE TBMM GÜNDEMİNE GETİRDİK
Zonguldak'ın yolları yıllardır tamamlanamıyor. Birçok yolun yapımı yılan hikayesine döndü. Bunlardan biri de Kilimli Sahil Yolu. Bu yol ile ilgili olarak 21 Mayıs 2020 tarihinde, 21936 sayılı soru önergemizi TBMM Başkanlığı'na sunduk. Bunun dışında, yıllardır Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndaki her bütçe görüşmesinde, Zonguldak'ın bitirilmeyen diğer yollarını olduğu gibi Kilimli Sahil Yolu'nu da gündeme getirerek yolun tamamlanma sürecine ilişkin sorularımızı Ulaştırma Bakanı'na doğrudan sorduk. Ancak Bakanlık sorduğumuz soruların çoğunu cevaplamadı, cevapladıklarında ise üstün körü ve özensiz bir şekilde bize linkler gönderdi.
VATANDAŞLARIN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun yanıtlaması istemi ile verdiğimiz soru önergesinde; Kilimli Sahil Yolu'nun büyük bir deniz dolgusunun yapıldığı proje olduğunu, yolun birçok eksiği olmasına, tam olarak bitirilmemesine, tehlike içeren fiziki durumuna rağmen açılarak kullanılmasının vatandaşlarımız açısından ciddi riskler barındırdığını vurguladık. Nitekim bu yola sürekli irili ufaklı kayalar düşmekte, dalgalar yolu oymakta ve bu nedenle yolda kaymalar meydana gelmekte, tüm bunlar da ciddi kazalar yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eden bu konuları hatırlatarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın acilen önlem alması gerektiğini söyledik.
Ayrıca bu önergede Zonguldak Kilimli Sahil Yolu ile ilgili başlatılan yolsuzluk soruşturmasını da gündeme getirerek "Zonguldak-Amasra-Kurucaşile Yolu Kilimli Geçişi, Toprak Tesviye Sanat Yapıları ve Üstyapı İşleri İşi"nde altyapı sözleşme şartlarında belirlenen malzemelerin kullanılmamış olması nedeniyle yolda kaymalar yaşandığına ilişkin iddiaları ve bu iddialar kapsamında yürütülen soruşturmayı ve bu yola ilişkin oluşan kamu zararını miktarını sorduk.
Bunun yanında Zonguldak -Kilimli Sahil Yolu Projesi'nin keşif bedelini, yapım ihale süreçlerini, bu ihaleler kapsamında yapılan ödemeleri, projede öngörülen teslim tarihini ve işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle ihaleyi alan şirkete herhangi bir cezai müeyyide olup olmadığını, bu yolun yapımı için 2020 yılında ayrılan ödenek miktarının da ne kadar olduğunun Ulaştırma Bakanlığı tarafından cevaplandırılmasını istedik.
İHALE BEDELİ SORUSU CEVAPSIZ BIRAKILDI
Bu önergeye 06.07.2020 tarihinde verilen cevapta ihale süreçleri ile ilgili olarak sorulan soruların tamamı cevapsız bırakılmıştır. Söz konusu yolun keşif bedelinden, yolda gelinen son noktaya kadar olan aşamaların hiçbirisinin mali külfeti ile ilgili tek bir soru bile yanıtlanmamış, yıllardır yapımı yılan hikayesine dönen bu yolun ihale bilgileri ile ilgili olarak sadece bir link cevap olarak gönderilmiştir. Kamu adına sorulan sorular Ulaştırma Bakanlığı tarafından kelimenin tam anlamıyla geçiştirilmiştir.
TEFTİŞ KURULU TAŞERON ŞİRKETİ AKLADI
Yolsuzluk iddiaları ile ilgili yürütülen soruşturma ile ilgili olarak ise "Karayolları 15.Bölge Müdürlüğü görevlileri, Zonguldak - Amasra- Kurucaşile Yolu Kilimli geçişinin 30,5 ve 33,6 km'leri arası yapım işleri yüklenicisi ve taşeron firma yetkilisi aleyhine Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde;21/10/2019 tarihli ve 2019/5758 No'lu karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir" şeklinde cevap verildi. Ancak daha sonra ortaya çıkan takipsizlik kararının gerekçesinde, savcılığın bu kararı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Teftiş Kurulu'ndan istenilen rapora dayandırdığı ortaya çıkmıştır. Ancak Bakanlık Teftiş Kurulu'nun bu yol ile ilgili bir rapor hazırladığı bilgisini kamuoyu ile paylaşmamıştır.
Yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak verilen takipsizlik kararına göre; 29 Mart 20217 tarihinde kimlik bilgilerinin gizli tutulmasını isteyen bir kişi tarafından Zonguldak -Amasra-Kurucaşile yolu Kilimli geçişindeki yol yapımında, gerçeğe aykırı kantar fişleri düzenlendiği, ihaleye aykırı malzemeler kullanıldığı yani işin yapımında yolsuzluk yapıldığı ihbar edilmiştir. Bu ihbar üzerine Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017/3429 sayılı Soruşturma dosyası açılmıştır. Bu soruşturmada , "Suçtan Zarar Gören" olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'ndan , konuyla ilgili bir rapor istenmiştir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 15.03.2019 tarihinde savcılığa bir yazı yazmış ve konuyla ilgili Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 19.02.2019 tarihli inceleme raporunu göndermiştir. Bu raporda, ihbar edilen konulara ilişkin konuların tamamının uygun olduğu belirtilmiştir. Aslında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Teftiş Kurulu, verdiği bu rapor ile söz konusu yolda yapılan yolsuzlukları örtbas ederken, yol yapımında kusurlu olduğu iddia edilen Şen İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketini aklamıştır. Savcılık da, ayrıca bir bilirkişi incelemesi yaptırmak yerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun gönderdiği bu raporla yetinmiş ve bu rapora göre dosyada takipsizlik kararı vermiştir.

YENİDEN TEFTİŞ YAPILMALI
Ama yaşanan olaylarla gerçek durum ortaya çıkmaktadır. Kot seviyesi düşük olduğu için dalgalar defalarca yolu yutmuştur. Düzgün malzeme kullanılmadığı için yolda sürekli çökme, kayma yaşanmaktadır. Vatandaşlarımızın can güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden pek çok kaza olmuştur. En son yaşanan olayla bir kez daha aslında yapılan ihbarın doğru olduğu bu yolun yapımında bir yolsuzluğun olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, konuyla ilgili başlatılan soruşturmadaki takipsizlik kararına itiraz bile etmemiştir.
Oysa yapılması gereken; objektif ve tarafsız bir şekilde yeniden bir teftiş yapılmasıdır. 2017 yılında yapılan ihbar yeniden gündeme alınmalı ve bu ihbardaki iddiaların bağımsız müfettişlerce araştırılması gerekmektedir. Bunun sonucunda da ortaya çıkan bu büyük kamu zararı ilgili kişilerden tazmin edilmeli aynı zamanda da bir cezai yönden de bir kovuşturma başlatılmalıdır.