Kandilli'de 1960'lı 70'li yılları yaşamış olanlar o günleri bir anlatsın da dinleyin...

Tıpkı Karadon'da, Üzülmez'de, Kılıç'ta, Fener'de olduğu gibi Kandilli'de de bahçe içinde müstakil evler, düzenli yollar ve yaya kaldırımları ile örneklerini Kanada'da Avustralya'da gördüğüm mahalleler... O günün Türkiye'sinden sadece belli kamu işletmelerinin lojman bölgelerinde var olan ekonomaları (bugünün mini marketleri), spor alanları, sinemaları, sosyal binaları, içinde piyanoları olan ilkokulları, plaj tesisleri, çalışanlara ayrı, öğrencilere ayrı servis araçları...

Bu ülkede bunlar yaşanmış. Belediyelerin yapması gereken hemen her hizmeti o gün Ereğli Kömürleri İşletmesi (EKİ) yapmış. Yani şimdiki TTK.

Bu ülkenin sağ iktidarlar tarafından cahil bırakılan, din ile kandırılan insanları o günkü ortamı koruyamadıkları gibi o lojmanların bahçelerine güpegündüz gecekonduları kondurmuşlar. Pek vatansever siyasetçiler de oy için bunlara göz yummuş. Sonuç; düzenli mahallelerden bugünkü ucube kentleşmeye geçmek olmuş.

Siyasetçilerin, belediyelerin altyapısıyla düzenli yapılaşmayla yeni yerleşim yerleri yapmamaları bir yana, EKİ'de çalışmadan maaş alan bir asalak sınıfı oluşturulmuş. Bu asalaklar bir yandan parti organlarında görev aldıkları için kuruma çeki düzen vermeye çalışan genel müdürleri Ankara'ya şikayet edip görevden aldırabilmişlerdir. Herkes evinin odununu, avlusunun darabasını, su borusunu, boyasını kurumdan iç etmiş.

Şimdi elden ayaktan düşmüş, kendisi üretime yeterince katılamaz olmuş evin yaşlısı gibi 'ölse de kurtulsak' diyen zıpır genç neslin eline düşmüş, TTK.

Kurumlar da insanlar gibi doğar, büyür, yaşar, geriler ve ölür. Buna itiraz etmek anlamsız. Ancak vefasızlığa itiraz etmemek de vicdansızlık olur.

Babam bu ocaklarda ciğerlerini kaybetmiş, abim kolunu kırmış, kafası ezilmiş ölümden dönmüş. Amcam, dayım, halalarım ve teyzelerimin kocaları, eniştelerim hepsi bu ocaklarda çalışmış, çalıştırılmış. Karnımız oradan doymuş. Benim ve benim gibi kişilerin Zonguldak'a, kömüre ve kömür üreten kamu kurumuna karşı vicdansızlık yapması düşünülemez.

Demir çelik üretimi için zorunlu olsa da özellikle yakıt olarak elbet kömürden vazgeçilebilir. Bu kurum kapatılabilir. Fakat devlet onun yerine ne koyacak? Çünkü her vatandaşa iş bulmak devletin anayasal görevdir.

Bilmem hatırlanır mı? Anayasa diye bir şey vardı!

Mustafa Eyriboyun-8 Temmuz 2020

Büyük fotoğraf: Karadon evleri
Küçük fotoğraf: Kanada evleri
Zonguldak Nostalji