"Amazon" dendiğinde aklımıza Güney Amerika'daki Amazonlar geliyor değil mi?
Aslında; Amazon kelimesi, M.Ö Antik Yunan hikayelerinden beri vardır. Amerika kıyalarının keşfi M.S 15 YY'a dayanıyor.
O halde burada bir tuhaflık var!
Güney Amerika'da Amazon isminin konmasının nedeni, bizim Karadeniz Bölgesidir.
Antik Yunan Efsanelerinde, M.Ö 1200 yıllarına dayanan bir kadın hakimiyetinden bahsedilir. Bu kadınlar, erkeklerinden ayrı yaşayarak bir kabile oluştururlar. BÜ kadınlar aynı zamanda savaşçıdır.
Erkekleri dışlamıştır. Sadece komşu kabilelerde ki erkekler ile çiftleşmek için bir araya gelirler da sadece savaşçı özeliği olan kadınlara verilen haktır.
Bu Amazon adı verilen kadın kabilesinin ilk yerleşimi, Orta ve batı Karadeniz kıyıları idi. Amazonlar zaman içinde İzmir, Selçuk ve Yunan İmparatorluğu yakınlarında da yaşamaya başladı.
Bu Amazon kadınlarının yaşam biçimi savaşarak elde edilen ganimet ve üstünlüklerine dayalıdır. Amazon kadınları, daha iyi bir savaşçı olmak için vücutlarını yaralamaktan bile çekinmedi.
Amazon ismi zaten Yunancada ''memesiz'' anlamına gelen ''amazos'' kelimesinden türemiştir.
Savaşta silah olarak ok ve yay kullanan bu kadınlar, daha hızlı ok atmak için sağ memelerini bile dağlıyordu.
Efsaneye göre Antik dünyanın en güçlü ve zalim kabilesi Karadeniz'de yasayan Amazon Kadınları idi.
Aralarına erkek sinek bile giremezdi. Kız çocuklarını kendileri gibi savaşçı bir kadın olarak yetiştiriyordu. Erkek çocuklar bir süre sonra dışlanıyordu. Hamile kaldıktan sonra erkek çocuk doğuran Amazon kadınları ve çocuğu komşu kabiledeki babasına teslim ediyor ve bir daha geri dönüşü engelleniyordu.
Güney Amerika'da ki Amazon Ormanlarına verilen isim de bu hikayeye dayanıyor.
Güney Amerika'daki Marnaon Nehri kıyısına giden İspanyol Kaşif Francisco de Orellana'ya, kadınlardan oluşan bir kabilenin saldırması sonucunda yerli adi olan Marnaon Nehri'nin adına Amazon Nehri olarak değiştirerek Amazon ismini Güney Amarika'dan doğru ünlenmesini sağladı.
Karadeniz kıyısında yaşanan bu olay bugün Samsun Terme merkezli olarak söylense de tam olarak yeri sabit değildir. Fakat Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak'ın döküldüğü Samsun'un Terme ilçesi ile Amazon Nehri yakıştırılmış ve bu hikayeye terme sahip çıkmıştır.
İşin başka ilginç boyutu ise, Amazon kadınların soyu İskitlere dayandığı iddiasıdır. İskitlerin Türk olduğuna dair mühim kanıtlarda bulunmuş olmasıdır.
Ne diyelim! Karadeniz bugün bile kadınların mert, yürekli ve erkil olduğu biliniyor. Bu belki bölgenin getirdiği özelik, belki de Türk kadınının özelliğinden kaynaklanıyordur.
Kurtuluş Savaşı'nda savaşan, özelikle Karadenizli Türk kadınları çıkmadı mı!
Bu hikayenin doğruluğu; Kastamonulu Şerife Bacı'nın erkek kıyafeti giyerek silah kuşanmasından ne farkı var! Aralarında Zonguldak'tan giden kadınların olduğu Kastamonu Eyaletinde İstanbul'un işgalini protesto yapmak için kadınların mitingleri de Karadeniz kadınlarının özeliğini yansıtmıyor mu?