Saadet Partisi İl Divan Toplantısı yapıldı. İl Başkanı Burak Erol, toplantıda A’dan Z’ye birçok konuda açıklamalar yaptı. Erol, konuşmasına faiz harcamaları ile başladı. İl Başkanı Burak Erol, faiz harcamalarının 5 yılda 14 kar arttığını ifade etti. Genç işsizliğe de dikkat çeken Burak Erol, hükümete çağrıda bulundu. İl Başkanı Burak Erol, verilerle açıklama yaptığı konuşmasında 3 kadından birinin işsiz olduğunu da söyledi. Burak Erol’un konuşmasından satır başları şöyle:
“Saygıdeğer dava arkadaşlarım, kıymetli teşkilat mensuplarımız, hanım kollarımızdan gençlik kollarımıza, ilçe başkanlarımızdan mahalle temsilcilerimize kadar bu kutlu davanın yükünü omuzlayan kardeşlerim,
Hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah.
Bugün burada sadece bir toplantı için değil, büyük bir davanın heyecanını yeniden kuşanmak, Zonguldak’ta yeniden dirilişi başlatmak, “Saadet buradadır” diye haykırmak için bir aradayız.
Değerli kardeşlerim,
Bugün Zonguldak’ta olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yanında insanımız derin bir ekonomik krizle mücadele ediyor. Emeklilerimizin aldığı maaş yetmiyor. Asgari ücretli ay sonunu getiremiyor. Gençlerimiz ya işsiz ya da umutsuz. Esnaf siftahsız kapatıyor.
FAİZ HARCAMALARI 5 YILDA 14 KAT ARTTI
Hazine’nin faiz yükü giderek ağırlaşıyor.
Son 5 yılda faiz giderleri 142 milyar liradan 2 trilyon liraya yükseldi.
2020 YILINDA FAİZ ÖDEMESİ 142 MİLYAR TL İDİ: Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre, 2020 yılı sonunda, yani küresel Covid-19 pandemisinin ilk yılında devletin faiz gideri 142 milyar 38 milyon TL idi.
2024 sonunda bu rakam 1 trilyon 351 milyar 516 milyon TL’ye çıktı.
2025 sonunda devletin faiz harcamaları 2 trilyon 23 milyar TL’ye ulaşacak.
ÜLKENİN KARA TABLOSU
Türkiye’de ücret ve yevmiyeyle çalışan özel sektör işçileri toplamı 17 milyonu aşarken, bunların yaklaşık 7,5 milyonu asgari ücretin altında bir ücretle geçimini sürdürüyor.
Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 23 bin 590 liraya, yoksulluk sınırı ise 81 bin 599 liraya ulaştı.
Milyonlarca vatandaş geçinmek için kredi kartlarına sarılırken, 2025’in ilk iki ayında toplam 502 bin 827 kişi kart ve bireysel kredisini ödeyemedi.
Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükseltti.
Türkiye, dünyada enflasyonun en yüksek olduğu 5’inci ülke konumunda. Enflasyon TÜİK verilerine göre nisanda aylık yüzde 3 artarken, yıllık artış yüzde 37.86 oldu.
ENAG nisandaki yıllık enflasyonu ise 73.88 olarak hesapladı. Yıllık olarak en yüksek artış ise yüzde 79 ile eğitimde gerçekleşti.
Milyonlarca emekli açlık sınırına mahkûm edildi, 4 milyon emekli ise taban aylık olan 14 bin 469 TL seviyesinde aylık alıyor.
Yaklaşık 17 milyon emekliden yüzde 85’i açlık sınırının bile altında kaldı.
VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı 2025 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 43,7 oranında artışla 262 bin 297 kişiye yükseldi.
2025 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı yüzde 47 oranında artışla 684 bin kişiye ulaştı.
8 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla bankalarda takipteki alacaklar miktarı ise, geçen yılsonuna göre tam 100 milyar TL artışla 393,7 milyar TL'ye ulaştı.
Mart sonu itibarıyla bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı, 4 milyon 8 bin 799 seviyesinde bulunuyor.
Peki biz ne yapacağız?
Saadet Partisi olarak halkın gerçek gündemini dile getirmeye devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki bu ülkenin kaynakları adil dağıtılsa; ne yoksul kalır, ne borçlu.
Erbakan Hocamız yıllar önce “Önce Ahlak ve Maneviyat, Sonra Adil Ekonomik Düzen” dedi. Biz de bugün bu ilkelerle diyoruz ki:
İsrafa son verilecek, üretim desteklenecek.
İthalata bağımlılık yerine yerli üretim teşvik edilecek.
Çalışan ezilmeyecek, emekli unutulmayacak!
Beton değil insan odaklı ekonomi inşa edilecek!
Bu ülkenin yeniden ayağa kalkması mümkündür. Yeter ki bu millet, dürüst, ahlaklı, liyakatli kadrolara yetki versin.
GENÇLİK: KAYBEDİLMEMESİ GEREKEN EN KIYMETLİ HAZİNE
Değerli kardeşlerim,
Bir ülkenin geleceği gençliğidir. Ancak bugün gençlerimizin büyük kısmı ne yazık ki umutlarını yitirmiş durumda. Gençlerimiz “Bu ülkede gelecek yok” diyorsa, bu bir alarmdır.
GENÇLERİN YÜZDE 22,3'Ü NE OKULDA, NE İŞTE
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre gençlerde işgücüne katılma oranı, 2023 yılında yüzde 45,6 iken 2024 yılında yüzde 47,2 oldu.
GENÇLERDE İŞSİZLİK ORANI %16: Gençlerde işsizlik oranı, 2023 yılında yüzde 17,4 iken 2024 yılında yüzde 16,3 oldu.
Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2023 yılında yüzde 22,5 iken 2024 yılında yüzde 22,9 oldu. 2025 ilk çeyreğinde de bu rakam yüzde 22,9 oldu.
2024’TE İSTİHDAMDA OLMAYAN GENÇ SAYISI 11,6 MİLYON: 2024 yılında 11,6 milyon gencin 2,6 milyonu ne eğitimde ne istihdamda yer aldı.
ÜÇ GENÇ KADINDAN BİRİ EVDE: Genç erkeklerde ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı 2023 yılında yüzde 15,6 iken 2024 yılında yüzde 16,2, genç kadınlarda ise bu oran 2023 yılında yüzde 29,8 iken 2024 yılında yüzde 30,1 oldu.
GENÇLER EN ÇOK HİZMET SEKTÖRÜNDE: Genç nüfusun istihdamı sektörlere göre incelendiğinde, istihdam edilen gençlerin 2024 yılında yüzde 13,0'ının tarım sektöründe, yüzde 30,7'sinin sanayi sektöründe, yüzde 56,3'ünün ise hizmet sektöründe yer aldığı görüldü.
İşte biz bu noktada devreye giriyoruz.
Biz gençlerimizi yalnız bırakmayacağız. Onların derdiyle dertlenecek, ihtiyaçlarını anlayacağız. Saadet Partisi olarak gençlerimize sadece bir oy gözüyle değil, bu davanın asli sahipleri olarak bakacağız.
Üniversite öğrencisinin barınma ve burs sorununu gündemde tutacağız.
Genç girişimciliği destekleyen modeller sunacağız.
İşsizlik değil, istikbal vaat edeceğiz.
Gençlerin siyasette, sivil toplumda aktif rol alacağı yeni bir Türkiye hayal etmeyeceğiz – onu birlikte inşa edeceğiz.
Zonguldak’ta her ilçede gençlik kollarımızla daha fazla faaliyet, daha fazla organizasyon yapmalı, gençleri bu davanın heyecanıyla tanıştırmalıyız.
TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA DÜŞEN HEKİM SIRASINDA SON SIRADA
100 BİN KİŞİYE 239 HEKİM DÜŞÜYOR: Türkiye'de her 100 bin kişiye muayene edecek 239 hekim düşüyor.
DETAY: Türkiye bu istatistikle beraber OECD ülkeleri arasında son sırada bulunuyor
EN ÇOK HEKİM BULUNDURAN ÜLKELER: OECD ülkeleri arasında zirve her 100 bin kişiye sağlanan 661 hekim ile komşumuz Yunanistan'da. Portekiz 572 hekimle, Avusturya 544 hekimle, Norveç 491 hekimle, ülkemizden sürekli doktor göçü alan Almanya 455 hekimle üst sıralarda yer alıyor.
TÜRKİYE ORTALAMANIN ÇOK ALTINDA: OECD ülkelerinin ortalaması her 100 bin kişiye 377 hekimken Türkiye sadece 239 hekim ile son sırada. Japonya Güney Kore, Meksika ve Kolombiya'da 377 hekim barajını aşamayan ülkeler arasında bulunuyor.
Sayın Cumhurbaşkanının Verin yetkiyi görün etkiyi “ülkemizi uçuracağız” açıklamalarını unutmadık. Evet bir şeyleri uçurdunuz;
Faizi uçurdunuz, Enflasyonu uçurdunuz, İşsizliği uçurdunuz, Kiraları uçurdunuz, İcra dosyalarını uçurdunuz, Vergileri uçurdunuz, İflasları uçurdunuz. Mafyalaşmayı uçurdunuz. Kumarı uçurdunuz. Uyuşturucuyu uçurdunuz. Cinayetleri uçurdunuz…
Şunu gördük ki, tahminlerle, tahminleri revizeyle, gözlerdeki ışıltıyla; ekonomi düzelmez, düzelmiyor; enflasyon bitmez, bitmiyor; faiz inmez, inmiyor. Sokaklardaki güvensizlik ortamı bitmez, bitmiyor…
SEÇİM HAZIRLIĞI: BUGÜNDEN BAŞLAYAN ZAFERİN ANAHTARI
Kıymetli kardeşlerim,
Seçimlerin belki ayları var, belki birkaç yıl. Ama Milli Görüşçü için seçim günü değil, hazırlık günü önemlidir. Biz zaferi sandık günü değil, çalışma süreciyle kazanırız.
Bu anlamda her teşkilat birimleri olarak şunu kendimize sormalıyız:
Mahalle taramalarımız ne durumda?
Üye çalışmalarımız yeterli mi?
Haneye dokunabiliyor muyuz?
Seçmen bizi sahada görüyor mu, dinliyor mu?
Özellikle şunu vurgulamak isterim: Sandık günü zafer, bugünkü disiplinli çalışmanın ürünüdür. Her ilçemiz, her mahallemiz, her birimimiz 2025 ve sonrası için bugünden hazırlanmalı. Gönül kazanacağız. Güven inşa edeceğiz.
Çünkü biz biliyoruz ki millet artık eski söylemlerden yoruldu. Yeni bir ses, yeni bir nefes arıyor. İşte o nefes Saadet Partisi’dir.
Kıymetli kardeşlerim,
Her geçen gün bu davaya daha fazla sahip çıkmalı, birbirimize daha fazla sarılmalı, daha çok çalışmalıyız. Bu bir dava hareketidir. Bu dava, makamların değil, imanla yoğrulmuş yüreklerin omuzladığı bir harekettir.
Biz Zonguldak’ta sadece oy istemiyoruz. Biz bu milletin gönlünü kazanmak istiyoruz. Çünkü gönül kazanmak, sandık kazanmaktan çok daha kıymetlidir.
Sözlerime son verirken, bu kutlu davanın Zonguldak’taki tüm kahramanlarına, gece gündüz çalışan teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, Allah’tan muvaffakiyet diliyorum.
İnancımız tam, kararlılığımız net, hedefimiz büyük!
Zafer inananlarındır, zafer Saadet kadrolarınındır!
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah ve Berekatühü.”
