Zonguldak Kadın Platformu Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ı makamında ziyaret etti. Zonguldak Kadın Platformu Sözcüsü Eylem

Kabarık'a CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, CHP Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, Kadın Platformu üyesi Zuhal Özçep, Elçin Kınay Bayrak, Pusula Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Öznur Güneş yer aldı.
Kadın Platformu Üyeleri Başkanı Ömer Selim Alan'dan belediyedeki kadın çalışanlar için Sosyal haklar, Zonguldaklı kadınlar için ise sosyal faaliyetler talebinde bulundular.
Kadınların Başkan olandan talepleri şöyle:

Mekanlar kamusal ve özel mekan olarak ikiye ayrılır. Ev veya insan yaşamının sürdürüldüğü kapalı alanlar özel mekan bunların dışında kalan mekanlar ise kamusal alan olarak adlandırılır. Kamusal alanlar, toplumun her kesiminin eşit ölçüde kullanım hakkının olduğu ve bu bağlamda planlanması ve tasarlanması gereken alanlardır. Kamusal alanların "kamusallık" işlevini sürdürebilmesi için "kamuyu oluşturan tüm vatandaşların erişimine ve kullanımına açık olması ve aynı zamanda teşvik edici olması gerekir. Kadın ve erkeklerin birlikte kullanabilecekleri mekanlar yerel yönetimlerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin göstergelerindendir.

Kadının özel alana hapsedilmesi ve bu yolla kamusal alanın dışına itilmesi kent kültürünü ortadan kaldıran ve şiddet eylemlerini artıran unsurlardan biridir. Kadınların kendilerini güvende hissedemedikleri bir kentte toplumsal huzurdan ve ilerlemeden söz edilemez. Bu yüzden kadınların kent yönetiminin her alanında ve kamusal hizmetin odağında olması kentlerin gelişimine ivme kazandırır.

Bugün biz Zonguldak'ta yaşayan kadınlar olarak özgür olarak dış mekana çıkabilme hakkına sahip olsak da eril bakış açısı nedeniyle bu hakkın tam olarak kullanılabildiğini ifade edemeyiz. Kadınların kent yaşamına korkusuzca katılımı için eşitlik temelli uygulamaların yanı sıra pozitif ayrımcı bir bakış açısı da gereklidir. Pozitif ayrımcı bakış açısı sadece kadınlar için değil aynı zamanda çocuklar, yaşlılar ve engelliler için de elzemdir. Biz Zonguldak'ta yaşayan kadınlar olarak kentin geliştirilmesi, güvenle yaşayabileceğimiz bir alana dönüşmesi için sorumluluk alma noktasında kararlıyız.

Kadına ve çocuğa yönelik suçların azalması için toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bakış açısının yerel yönetimlerce geliştirilmesi hedeflenmelidir. Bunun için öncelikle atılması gereken adımlar: Karar Organlarında Kadın Sayısının Arttırılması, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Bütçeleme, Eşitlik Birimlerinin Kurulması ve Yerel Eşitlik Eylem Planlarının Oluşturulması olmalıdır. Ancak bu şekilde bireylerin yalnız cinsiyet açısından değil; yaş, sınıf, etnik kimlik, mekan vb. farklı toplumsal özelliklerine yönelik gereksinimlerinin/haklarının eşit/adil bir biçimde karşılanması sağlanabilir.

ŞİDDETİN ENGELLENMESİ İÇİN YAPILACAK EŞİTLİK ÇALIŞMALARI DOĞRULTUSUNDA YEREL YÖNETİMDEN TALEPLERİMİZ:

  • Eşitlik Biriminin kurulması (İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 19 Şubat 2010 tarih ve 2010/10 Sayılı Genelge)
  • Şiddete maruz bırakılan kadın ve çocuklar için Sığınma Evi açılması
  • Kadınların, kentsel hizmetlere yönelik gereksinimlerini ve taleplerini ortaya çıkaracak çalışmaların yapılması
  • Geceleri toplu taşıma araçlarının sürücülerinin kadın ve çocuklar için durak dışında durmasının sağlanması,
  • Toplu taşım araçlarına ait sürücülerin insan hakları, kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet konularında eğitilmesi
  • Yol, park, otobüs durağı vb. alanların daha iyi aydınlatılması,
  • Engelli, yaşlı kadınlara ve engelli bakımını üstlenen kadınlara yönelik kentsel hizmetlere ilişkin düzenlemelerin yapılması
  • Tüm belediye çalışanlarına kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin verilmesi
  • Kentsel hizmetlerin mahalle ölçeğinde verilmesi ve yaygınlaştırılması
  • Kadınlar için kamusal tuvalet sayısının artırılması ve bu tuvaletlerin konumlarına dikkat edilmesi
  • Kadınların ev içi emeklerini maddi gelire dönüştürebilecekleri güvenli bir alana kalıcı bir kadın emek pazarı kurulması
  • Kadın-doğum ve çocuk hastanesine giden toplu aşıma araçları ücretlerinin kadınlara ve çocuklara sembolik bir ücretlendirme olması
  • Kadınların kent ve çalışma yaşamına daha fazla katılabilmesi için kreş, gündüz bakımevi olanaklarının sağlanması
  • Kadınların bir araya gelebilecekleri kadın merkezleri, güvenli ve yeterince aydınlatılmış park ve sosyalleşme(eğlence-dinlence) alanlarının oluşturulması ve bu alanlara ulaşım içim kullanılan toplu taşıma araçlarının indirimli olması
  • Çocuklara yönelik kültür merkezleri ve bu merkezlerden yararlanan çocukların ebeveynleri için merkez yakınlarına park yapılması
  • Belediye çalışanı kadınlara ayın bir gününün Regl izni olması ve yine belediye çalışanı kadıların 8 Mart'ta izinli sayılması
  • Kadın ve Toplumsal eşitlik konulu ve pankartlarının belediyenin afiş ve duyuru alanlarına asılması.

Şüphesiz ki bu talepler kadınların, çocukların ve yaşlıların yaşam alanlarını genişletip yaşamlarını kolaylaştırdığı kadar kentin canlılığını da arttıracak taleplerdir. Kadınlar yaşamak istiyor; psikolojik, fiziksel, ekonomik ve duygusal şiddetten arınmış sokaklarda güvende hissederek yaşamak istiyoruz. Zonguldak kent dokusu olarak eşitliğin sağlanması için uygun bir geçmişe ve kültürel geleneğe sahiptir. Eşitliğin tüm hemşehrilerimiz için tüm hemşehrilerimizin özeniyle kurulabileceğinden eminiz ve bunun yolunun yerel yönetimlerce oluşturulabileceğini biliyoruz. Yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için atacağı tüm adımlarda sorumluluk almaya hazırız. Vardık, varız, var olacağız. Kadınların özgürce yaşayabileceği bir Zonguldak umuduyla...