DİSK Genel İş Sendikası'nda örgütlü belediye işçileri, sendikanın kendilerini savunmadığı gerekçesiyle Belediye İş'e geçeceklerini söylediler. Belediye İş'in işçilerinin aklını karıştırdığını söyleyen Enis Dizdaroğlu, "120 işçi Belediye İş'e geçti, işçilerimizi çaldı, ancak hepsini geri aldık. Bu sarı sendika işçileri birbirine düşürdü" demişti.
Belediye İş Sendikası Şube Başkanı Osman Karataş, "İşçileri çalmakla ilgili derken işçiler bir meta ya da bir mal değil. İşçiler bireysel, kendi haklarını savunacak, kendi haklarını kuracak kadar akıllı başlı insanlar" diye konuştu.
Osman Karataş açıklamasında, şunları söyledi: "İşçileri çalmakla ilgili derken işçiler bir meta ya da bir mal değil. İşçiler bireysel, kendi haklarını savunacak, kendi haklarını kuracak kadar akıllı başlı insanlar. Bunlar bu şekilde bir tercih haklarını kullanmışlar, kullanmaya kalktılar. Ama işveren ya da diğer sendika, diğer faktörler artık ne olduğunu bilmiyorum. Çoğunluğu sağlayamadılar. Yetki sürecini genel sendikasında yetki kaldı. Kendilerine hayırlı olsun ama şu söylemlere hiçbirine katılmıyorum. Biz kimseyi yalan söyleyerek ya da fazla vaatlerde bulunarak şöyle yapacağız böyle yapacağız diyerek hiçbir şekilde kimseyi demedik.
Kişi kendinden bilinmiş işi. Biz yaptığımız toplu seçmeler ortada. Yaptığımız sendikacılıkta ortada. Elimizden geldiğince işçilerin hak ve menfaatlerini, sosyal ve ekonomik durumları geliştirmek adına bütün çabamızla çalışıyoruz. Yeterli miyiz tartışılır. Fazla mıyız o da tartışılır. Eksik miyiz o da tartışılır. Hepsi tartışılabilir bunların. Ama sarı sendika ya da ne bileyim sendikalar kendi arasındaki bu işçi katma mücadelesi değil. Bu işçilerin kendi tercihiydi. Hatta şöyle de bir konu oldu. İşçiler gelin bir toplantı yapın burada dediklerinde biz orada yetkili bir sendika var. İş yerinde bir toplantı yapamayız.
Dış sahada bir yerde otururuz. Size durumu anlatırız. Sizin yetki sürülen işlerinizle prosedürü size değerlendirirsiniz. Kendiniz elinizde, e-devlet şifreniz var istediğiniz şekilde üye olup ayrılmak. kendi tasarrufunuza dedik. Onlar da bir yola çıktılar ama yeterli sayı sağlayamadılar. Sağlayamamalarının sebeplerini artık orada değerlendirmeyi işçiler kendi içinde yapsınlar. Ya kendileri böyle bir gaza gelmek adına mı bunu yaptılar? İşveren bir baskı mı yaptı. Sendikamı tehdit etti. Ben bu konuyla ilgili hiçbir değerlendirme yapmayacağız.
Bu konunun muhatabı aslında işçilerdi. Çünkü işçilerin kendi üzerinden üye olup ya da istifa etmek kendilerine ait olduğu için değerlendirmeyi onlar yapsınlar. Ben sadece bu süreçte sendikaların sanki örgütlü olan bir yerde üye çalmaya çalışma mücadelesini kesinlikle tasvip etmiyorum.
Biz hiçbir şekilde bunu yapmadık. Hiçbir sendikada belediyede de örgütlenirken ya da belediye şirketlerinde örgütlenirken işverenle dirsek temasına geçip ne olur bize verin diye bir cümle kurmadık. Çünkü işçiler bir mal değil, bir meta değil. İşçilerin kendi özgür iradeleri var. Kendileri istekleri şeyi tercih etsinler. Bizdekilere de aynı şeyi söylüyoruz. Kendi üyelerimize de. Beğendiğiniz ya da sizin adınıza mücadele edeceğine inandığınız sendikalar gidin yolunu. En kötü sendika bile sendikasızlıkların iyidir işarı hep var.
Bu anlamda haklarında mücadelesinde, haklı mücadelesinde sendikaya da işçi arkadaşlara da başarılar dileyip bizim söyleyeceğimiz bu. Bizim üyeyle ilgili bir sıkıntımız, bir sorunumuz yok. İşçiler kendileri istedikleri için bize geldiler. Biz onlara aman bize gelin diye bir cümle kurmadık. Kendileri aradılar. Kendileri aradıkları zaman biz de onlara şunu söyledik. İş yerinde bu toplantı olmaz. Ancak dışarıda olur. İsterseniz sendikamızı ziyaret edin. Nereye gideceğinizi, hangi sendikayı olacağınızı kendiniz de görün diye kendilerine ifade ettik. Onlar da Kozlu'da bir yerde başkan yardımcımız başkanlığında önderliydi. Orada bir toplantı düzenledi. Orada da beklenti ve taleplerini ilettiler.
Biz de eğer üye olduktan sonraki kısımda yetkiyi biz alırsak biz sizin bu taleplerinizle ilgili işverenle ikili görüşmeleri yürüterek toplu seçim kazanımlarını daha iyi ileriye taşıma kısmına mücadele edeceğimizi söyledik. Hiçbir şekilde şöyle yaparız, böyle yaparız, şöyle yapacağız, maaşınız bu şekilde olacak diye bir cümle de kurmadık. Bu zaten yaptığımız işin doğasına da aykırı olur. Ama duyduğum kadarıyla çok büyük vaatler yapılmış. Ocak ayı yakın. Bekleyip göreceğiz".
