Ali Topaloğlu, açıklamasında, "Hekimler ve Sağlık Emekçilerinin Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Hizmet Emekçileri Sendikası ( SES ) öncülüğünde yürüttüğü "Emek Bizim Söz Bizim" başlıklı mücadele programını; bu kapsamda gerçekleştirecekleri 14-15 Mart 2022 Büyük G(ö)REV eylemini ve taleplerini destekliyor, dayanışma içinde olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. Örgütlü olduğumuz her yerde sağlık emekçilerinin haklı ve meşru mücadelesinin yanında olacağız.

Yeşil Sol Parti olarak korona virüs pandemisi sürecinde salgını önlemek ve Covid-19 hastalarını iyileştirmek için canları pahasına, özveri ile çalışan sağlık emekçilerine teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Salgında hayatını kaybeden 504 sağlık emekçisini saygıyla anıyoruz. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden resmi rakamlara göre 95 bin, gerçek rakamlara göre ise 250 binin üzerinde insanımızı kaybettik. On dört buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer aldık. Salgını en ağır yaşayan ülkelerden biri olduk. Bu ağır tablonun sorumlusu kötü sağlık ve salgın yönetimidir. Tek Adam rejiminin piyasacı, özelleştirmeci sağlık sistemidir. Salgını önleyici çabalar yerine algı ve sermaye tercihlerine öncelik veren uygulamalardır.

Hekimler ve sağlık emekçilerinin özverili çalışmalarına ve insan üstü gayretlerine rağmen bugün kamu sağlık sistemi çökmüştür. Halkın büyük çoğunluğu sağlık hizmetlerine erişememektedir. Haftalarca polikliniklerden sıra alamamakta, zamanında tedavi olamamaktadır. Yoğun bakım, ameliyat, ilaç, tıbbı malzeme sıkıntısı hat safhadadır. Halk özel sağlık kurumlarına gitmeye, cepten para ödemeye mecbur bırakılmaktadır.

Siyasi iktidar sağlıkta dönüşüm programı ile sağlığı piyasalaştırmış, sermaye için rant alanına çevirmiştir. Bütçeden ve halkın cebinden yapılan sağlık harcamaları her geçen gün artarken nitelikli sağlık hizmetlerine erişim zorlaşmaktadır. Piyasacı sağlık sistemine rant sağlamak için, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri terk edilmiş, tedavi edici hizmetlere öncelik verilmiştir. Kısaca piyasa için hasta üreten bir sağlık sistemi oluşturulmuştur. Özelleştirme, özel sağlık kurumlarına yapılan teşvikler ve şehir hastaneleri bu rant sisteminin parçasıdır.

Geldiğimiz noktada yoksul halk kesimleri sağlık hizmetlerine ulaşamamaktadır. Sistem, sağlık, gıda, tarım, çevre ve ekonomi politikasıyla hastalık ve hasta üretmektedir.

Hekim ve sağlık emekçileri güvenli olmayan koşullarda hizmet üretmeye zorlanırken, emeğinin karşılığını alamamakta, meslek, özlük , ekonomik ve sendikal hakları verilmemektedir.

Uygulanan politikalar, kullanılan itibarsızlaştırıcı ve suçlayıcı dil sağlık çalışanlarına karşı şiddete zemin hazırlamaktadır. Yaşanan sorunları çözme makamında olanlar sorun çözme yerine sağlık emekçileri ve hekimleri şiddetin hedefi haline getirmektedir. Sağlık emekçilerinin bu konuda yaptığı uyarılar ve öneriler dikkate alınmamaktadır.

Sağlık sisteminde yaşanan sorunların sorumlusu, siyasi iradenin başı olan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hekimler için "Varsın gidiyorlarsa gitsinler,.........." diyerek en üst perdeden hedef gösterme ve itibarsızlaştırma yaklaşımını devam ettirmiştir.

Bilinmelidir ki hekimler "Hiçbir Yere Çekip Gitmiyor!" Gidecek olan varsa gençlerin ve toplumun gelecek umudunu yok eden tabloyu yaratan siyasi iktidardır. Tek Adam rejimidir. İlk seçimde demokratik iradeyle gideceklerdir. Hekimler buradaydı, buradadır, burada kalacaktır! 14 Mart Tıp Bayramını bayram havasında kutlayacağımız günleri demokrasi güçleri olarak birlikte öreceğimize inanıyoruz. Birlikte başaracağız.

14-15 Mart 2022 günleri gerçekleştirilecek olan Büyük G(ö)REV eylemini ve hak taleplerini desteklediğimizi kez daha vurguluyor; tüm halkımızı da sağlık emekçileriyle dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.

Yeşil Sol Parti olarak koruyucu ve önleyici sağlığı önceleyen; sağlıklı yaşam koşulları, gıda, tarım, çevre ve ekonomi programıyla bütünlüklü olarak ele alan; erişebilir, nitelikli, ihtiyaç odaklı, ücretsiz, kamusal, demokratik ve katılımcı sağlık sistemi çabamızı sürdüreceğimizi belirtmek istiyoruz" dedi.