"Merkezi yönetimin sorumluluğunda olan sel felaketinin yaralarını, 330 kilometre uzaktan gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri sarıyor. CHP'li Belediyeler vatandaşlarımızla, Zonguldakla tek yürek olmuş şekilde çalışıyor" diyen CHP'li Demirtaş; " Aslında 2019 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı, Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı açıklanmış. 239 tedbir tek tek sıralanmış. Sorumlu kurumların başında Devlet Su İşleri geliyor. Yağışların, sel felaketine dönüşmesinin nedeni bu tedbirlerin alınmamasıdır" dedi. TEDBİR ALINMASI İÇİN AFET Mİ OLMASI LAZIM!Yaptığı ziyaretlerle ilgili olarak yazılı bir basın açıklaması yapan Ünal Demirtaş; " Cumartesi günü Çaycuma İlçe Başkanımız Şeref Köktürk ve Saltukova Belediye Başkanımız Alim Genç ile Saltukova'da ve pazar günü de Alaplı İlçe Başkanımız Hüseyin Tosun ve Gümeli Belediye Başkanımız Ahmet Saydam ve İSKİ Saha Koordinatörü Cavit Karabulut ile incelemelerde bulunduk. Can kaybımızın olmaması her şeyden önce büyük bir tesellimiz. Saltukova'da 20 civarında vatandaşımızın evlerini ve işyerlerini su basmış. Tarlalar zarar görmüş. Su pompaları patlamış ve su depoları tahrip olmuş, sağlıklı içme suyuna ulaşılamıyor. Bazı vatandaşlarımızın ciddi maddi zararı var. Bu durum, vatandaşlarımız için en önemli sorunlardan bir tanesi" İfadelerine yer verdi.Pazar günü de İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi(İSKİ) ekipleri ile sel felaketinden zarar gören Gümeli Beldesi'ne giden CHP'li vekil; "Gümeli Beldemizde ana yollarda, bazı köy yollarında heyelan ve dere tahribatı nedeniyle çok sayıda çökme yaşanmış. Heyelan öncesinde kullanılan yeni yolda özellikle 4 kısımda tamamıyla çökme meydana gelmesiyle yol tamamen kapanmış ve şu anda kullanılamaz durumda. Gümeli ile Alaplı arasındaki ulaşım 1960'larda yapılmış olan eski yoldan kontrollü olarak sağlanıyor. Bu nedenle vatandaşlarımız hastalarını hastaneye götürmekte ciddi problemler yaşıyor. Ayrıca Gümeli Beldemizde de içme suyu konusunda sorun yaşanıyor. Sel felaketi nedeniyle içme suyu boruları patlamış. Dolayısıyla vatandaşlarımız sağlıklı içme suyuna ulaşmakta zorluk yaşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon ekipleri Gümeli Beldemizde, kanal açma ve iyileştirme çalışmalarına destek olmak amacıyla canla başla çalışıyor. Vatandaşlarımızın yaşadığı bu sorunların biran önce çözülmesi gerekiyor. Afetin yaşandığı yerlerde hayatın normale dönebilmesi için hasar tespit çalışmalarına hızla başlanmalı ve vatandaşlarımızın zararları giderilmelidir" dedi. Afet ve Durum Yönetimi Başkanlığı(AFAD) ve Devlet Su İşleri'nin Zonguldak'ta sınıfta kaldığını söyleyen Ünal Demirtaş, "Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri nedeniyle her ülke, kendi coğrafi özelliklerine göre tedbir alıyor. Batı Karadeniz zaten yoğun yağış alan bir bölge. Yağışların sel felaketine dönüşmemesi için alınması gereken tedbirler var. Tarım ve Orman Bakanlığı 2019 yılında bunları "Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı" adı altında yayımlamış. 7 ay önce konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirdim. Tarım Bakanı'na bu önlemlerle ilgili soru önergeleri verdim. Merkezi yönetimin özellikle de Devlet Su İşlerinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordinasyon halinde olması ve Zonguldak'taki imar ve yerleşim planlarını yeniden ele alınması gerektiğini belirttim. Bu çalışmanın, belediyelerle ortak şekilde yürütülmesi ve kentin doğal afetlerden korunması için adımlar atılmasının önem taşıdığına dikkati çektim. Ama yaşadığımız bu afet maalesef hiç tedbir alınmadığını gösterdi. 3 yıldır Batı Karadeniz'de yağışların sele dönüşmesini önleyecek tek bir çivi bile çakılmamış. Tedbir almak için ille afet mi olması gerekiyor? Bu sel felaketinde Zonguldak'ta ne mutlu ki can kaybı yaşanmadı. Ama yaşanabilirdi. O zaman bunun hesabını kim verecekti? İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yanlış politikaları nedeniyle iş yapamaz hale getirilen DSİ mi hesap verecekti yoksa AFAD mı? BAKANLIĞIN RAPORUNDAKİ TEDBİRLERİN KAÇI ALINDI?Batı Karadeniz'de yaşanabilecek sel ve taşkınlarla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2019 tarihli Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı'na göre; hemen alınması gereken yani "çok yüksek" tedbir önceliğinde yer alan, 51 önlemin 20 tanesi Zonguldak'ta. Bunların 13 tanesi de Çaycuma'da. Bu tedbirlerin 4'ü Devlet Su İşleri'nin, 4'ü Karayolları Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda. İlgili Bakanlara soruyorum; "Zonguldak'ta DSİ yağışların afete dönüşmemesi için Tarım ve Orman Bakanlığı'nın raporunda yazan tedbirlerin kaçını almış?" ifadelerine yer verdi.İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZONGULDAK'IN YANINDAAçıklamasında "halk belediyeciliğine" vurgu yapan Ünal Demirtaş; "Zonguldak'taki yağışın sel felaketine dönüşmesinin hemen ardından hızlı bir koordinasyonla, tüm afetlerde olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partili belediyeler halkımızın yanındaydı. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Ordu Milletvekilimiz Seyit Torun'un koordinasyonunda, CHP'li belediyeler Batı Karadeniz'de yaşanan sel felaketi ile ilgili olarak teyakkuza geçti. Bu koordinasyonu sağlayan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun başta olmak üzere, halk belediyeciliğini, dayanışma ruhu ile büyüten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na, 80 personel ve 56 araçla Batı Karadeniz'de sel felaketinin yaşandığı illerde çalışmalara katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İtfaiye Daire Başkanlığı, İSKİ, Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi Başkanlığı'nın fedakar çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sel felaketinin yaşandığı bu zor günlerde Zonguldak'ı yalnız bırakmadı" dedi.