Zonguldak İl Özel İdare bünyesinde Köylere Hizmet Götürme Birliği'nde çalışan 232 işçiden idareye dava açan 98 işçi, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Toplantı Salonu'nda bir araya geldi.

Il Özel Idare'de yerleri değiştirilen 17 işçiden sonra yeniden gündeme gelen sözleşmeli işçiler için Yol İş Sendikası Kastamonu 2 Nolu Şube Başkanı Sadık Düzgün başkanlığında toplantı yapıldı.
İdarenin işçilere hukuka aykırı tekliflerde bulunulduğunu belirten Düzgün "İki aydır hukuka aykırı bir sürü tekliflerde bulunmuşlar, helal kazançlarına haram karıştırmak istemişler, hesapsız uygulamalarla kurumu küçük düşürmüşler" dedi.

232 sözleşmeli işçi adına salona gelen 50 işçi ile birlikte Zonguldak Karabük Bartın temsilcilikleri toplantıya katıldı.

Başkan Sadık Düzgün, yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi;
"Aynı işverenden emir almaları, O iş yerinde muaza teşkil edip aynı hakları almaları aynı hakla almaları ve kadrolu olmaları için iş mahkemesine gitmiş ve İş mahkemesinde kazanılan davalar istinaf mahkemesinde devam ediyor. Aynı konumda değişik illerde istinat Mahkemesi ne sinde kazanılan aynı konudaki davalar varken işverenimiz başta uyuşmazlık sağlamış, mahkememizin lehimize verilen karar istinaf Mahkemesi'ne taşınmıştır. Dava süreci devam ediyor. Bütün bu haklı sebeplerimiz kendilerine tebliğ edildiğinden Zonguldak ilimizin kırsalında gece gündüz cansiparane hizmet eden şoför, operatörlerimiz üyelerimiz hak etmedikleri uygulamalara maruz bırakılmaktadır.

İşveren vekillerinin bu uygulamaları kabul edilebilir bir durum değildir.

Türkiye cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Çalışanlar olarak bize göre bir mağduriyet var ki yargıya gittik.

Yargı uygun görürse hakkımızı alırız. Eğer uygun görmezse yargıya karşı boynumuz kıldan incedir

"Değerli halkımız, 15.03.2021 tarihinde ilk defa basına konu olan ve defalarca tekrarlanarak haber yapılan İl Özel İdaresi çalışanları ile yöneticileri arasında yaşanan sorunlar konusunda kamuoyuna açıklama yapmak gereği duyulmuştur.
​İlk defa 2008 yılında başlatılarak, 2009-2018 yılları arasında sürekli artırılarak, her yıl tekrarlanan belirli süreli iş sözleşmesi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlıklarında işe başlatılan, ancak tüm zamanlarda İl Özel İdaresi işlerinde çalıştırılan çoğunluğu şoför ve operatör olan işçilerin, 31.07.2018 yılında iş akitlerinin haksız olarak fesih edilmesi, yıllarca muvazaalı çalıştırıldıkları ve kıdem tazminatları dahil ücretlerinin eksik ödendiği gerekçesi ile dava açmaları ve açılan davaları kazanmaları sonucunda, İl özel İdaresi yöneticileri tarafından maruz kaldıkları baskılar sonucunda yaşanan gelişmeleri doğru bilgilendirme amacı ile kamuoyu ile paylaşmak zorunda kaldık.
​Tüm halkımızın da bildiği gibi kamuya ait bir kurumda geçici olarak işe başlayan her işçinin, iş güvencesi ve kadro umudu vardır. Bu sebeple tüm gayretleri ile çalışmaya devam ederler. Ancak bu işçiler sözleşmelerinin fesih edilmesi ile tüm umutları tüketilmiş ve hak arama mücadelesi yönünden de zaman aşımına girme süreleri başlamıştır. 10 yıldır bu umutla çalışan işçiler fesih sonucunda işe girdikleri tarihten itibaren İl Özel İdaresinin işçisi olarak çalıştırıldıklarının tespiti ile buna dayalı olarak alacaklarının tahsili amacıyla önce arabulucuya başvurmuşlar, İdarenin uzlaşmaması nedeniyle arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamayınca, mahkemeye başvurmuşlardır.
​Yerel mahkeme açılan davaları reddetmiştir. İşçi bu kararı istinaf mahkemesine taşımış ve İstinaf Mahkemesince verilen karara göre yerel mahkemeler aşağıdaki alıntılarla ifa etmeye çalışacağım şekli ile gerekçeli karar ile işçi lehine davaları sonuçlandırmıştır.
​"Dosya, muvazaanın tespiti ve davacının alacaklarının belirlenmesi için iki inşaat mühendisi ve bir İş Hukuku ve Hesap Uzmanı bilirkişiden oluşturulan heyete tevdii edilmiş",
"Dosyaya celp ve ibraz olunan tüm bilgi ve belgeler, tanık beyanları bir bütün olarak incelendiğinde; davacının doğrudan Zonguldak Alaplı İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği işçisi olarak kayıtlarda gösterildiği, Zonguldak Alaplı İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği adresinin Zonguldak İl Özel İdare Müdürlüğü'nün adresi olduğu, hizmet alım sözleşmelerinin konusunun doğrudan personel temini olduğu, davacının çalıştığı şantiyenin Zonguldak İl Özel İdaresi'ne ait olduğu, davacının bu şantiyede çalıştığı, işinin ve işyerinin hiç değişmediği, emir ve talimatların Zonguldak İl Özel İdaresi'nin kadrolu çalışanlarınca verildiği, şantiyenin tamamen Zonguldak İl Özel İdaresi'ne bağlı olarak hizmet verdiği, şantiye binasının Zonguldak İl Özel İdaresi'ne ait bir bina olduğu, işçilerin kullandıkları araçların, malzemelerin, takımların, giydikleri elbiselerin de yine Zonguldak İl Özel İdaresi'ne ait olduğu, işçilerin işten çıkarılmasının, işe alınmasının, izinlerinin merkezden, Ankara'dan düzenlendiği, çalışma saatlerinin şef tarafından ihtiyaca göre belirlendiği vs. anlaşılmaktadır. Tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde, biri asıl diğeri hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip iki ayrı işverenin bulunmadığı, alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olmadığı, ihale sözleşmesinin personel temininden öteye geçmediği ve bu sözleşmenin muvazaalı olduğu anlaşılmıştır. "
" Davalılar tarafından haklı nedenle fesih yapıldığının savunulmaması ve işten ayrılma bildirgelerinde ( kod 22 ) diğer nedenler gösterilmesi karşısında iş aktinin haksız olarak fesih edildiği hususunda Mahkememizde vicdani kanaat oluşmuştur." denilmekte ve sonuç olarak da;
"Dair; tebliğden itibaren iki hafta içinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi'nde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/09/2020" bitmektedir.
​Bu aşamaya kadar sessiz kalan idare, işçi alacaklarının 5 ay sonra icra yolu ile istenmesi neticesinde, yöneticiler kendi ihmallerinin üstünü örtmek için, işçiye giderek sertleşen baskılar yapmışlardır.
​Tüm iş yerlerinde toplantılar yaparak, Hukuka saygı adına susma hakkını kullanan işçileri işten atmakla tehdit ederek psikolojik baskı yapmışlardır. Çalışma hayatını zehir ederek, ailelerini de etkileyecek, tek tek ve toplu mobbing uygulamışlardır. İki aydır hukuka aykırı bir sürü tekliflerde bulunmuşlar, helal kazançlarına haram karıştırmak istemişler, hesapsız uygulamalarla kurumu küçük düşürmüşler, davasından vazgeçen/vazgeçmeyen tüm işçileri mağdur etmişlerdir. Yapılan bu zulüm karşısında baskıya maruz kalan tüm işçiler susma kararını bozmuş ve yaşadıklarını anlatma kararı almıştır.
​Baskının boyutunu anlatmak açısından sizlerle paylaşmak istediğim bir belgeyi takdirinize sunuyorum. Bu belge alacaklarından feragat eden tüm işçiler tarafından aynı cümleler ile ve değişik zamanlarda imzalatılıp icra dairesine verilmiştir. Baskı altında olmayan hangi bir kişi iki yıl mücadele ederek sonuçlandırılan, mahkemenin yukarıdaki gibi karar vermesinin ardından aşağıdaki dilekçeyi icra dairesine verir.

Zonguldak X. İcra Müdürlüğü'ne

​​​​​​​Dosya No : 2021/xxxx E.

​Alacaklısı bulunduğum Müdürlüğünüzün 2021/xxxx E. Sayısında kayıtlı bulunan takibe konu olan x.xxx,xx-TL net fark kıdem tazminatı alacağı, x.xxx,xx-TL net fark kıdem tazminatı işlemiş faizi, xx.xxx,xx-TL net fark ücreti alacağı, x.xxx,xx-TL net fark ücret alacağı işlemiş faizi, x.xxx,xx-TL net fark yasal ilave tediye alacağı, x.xxx,xx-TL net fark yasal ilave tediye alacağı işlemiş faizi alacaklarına ilişkin alacak taleplerimden ve bu alacaklara işlemiş ve işlemekte olan faizlerine ilişkin taleplerimden, bu alacak kalemlerine ve faizlerine ilişkin alacağımın bulunmaması nedeniyle, bu alacaklar ve faizlerine ilişkin hakkın özünden ve takipten kendi hür irademle feragat ediyorum. İşbu takibin yalnızca yargılama giderleri, vekalet ücreti ve borçlu tarafından ödenecek harçlar yönünden devamını talep ediyorum. Gereğinin yapılmasını arz ve talep ederim."


​​​​​