5 Eylül'de Resmi Gazete'de yayınlanan; 2005-2027 yıllarını kapsayan KİT Yönetişim Reformu'nun TTK, TKİ ve Etibank'ın özelleştirilmesi yine gündeme geldi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr Alparslan Bayraktar, Zonguldak'ta TTK'nın özelleşmeyeceğini söylemişti.
Erdoğan Kaymakçı, kongrede yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Kömür hala önemli bir enerji kaynağı olma özelliğini sürdürmektedir. 2022 yılında Rusya-Ukrayna çatışmasının tırmanmasıyla buna tanık olduk. Bu savaş halinin tırmanmasıyla doğal gaz krizi yoğunlaşmış ve bu nedenle Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda ve diğer ülkeler kömürle çalışan elektrik santrallerini yeniden başlatmaya karar vermişlerdir. Gelecekte de benzer darboğazların ortaya çıkması söz konusu olduğundan kömürün gelecekte de önemini koruması muhtemel görünmektedir. Günümüzde tüm bu gelişmeler yaşanmamış gibi, önümüzdeki dönemde KİT’lerin yönetim ve finans yapısında köklü değişiklikler yapılması düşünülmektedir. Bu değişikliklerin yapılması halinde KİT’lerin yasal statüsü tamamen değişecek ve piyasa şartlarında çalışan şirketlere dönüşecektir. Bu durum Ocak 2024 tarihinde açıklanan ve 5 Eylül 2024 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 2025-2027 yıllarını kapsayan OVP’da “KİT Yönetişim Reformu” adı altında yürürlüğe girmiştir. Bu durum OVP’de “Kamu işletmeciliğinde hesap verebilirliğinin güçlendirilmesi, şeffaflığının artırılması, ticari hayatın gerektirdiği şekilde faaliyetlerinin sürdürülmesi ile etkinlik ve verimliliğinin daha yüksek düzeylere çıkarılması sağlanacaktır. KİT’lerin faaliyetlerini makroekonomik, sektörel, sosyal politikalarla uyum içerisinde ve kamu maliyesinde sürdürülebilirliği destekleyen bir anlayışla etkin ve verimli bir şekilde sürdürmesi sağlanacak, KİT yönetişim reformuna yönelik düzenlemeler hayata geçirilecektir” şeklinde yer almaktadır. Böylece kamu yararı esas alınarak oluşturulmuş olan ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdüren KİT’ler piyasa koşullarını ve karlılığı esas alan bir yapıya dönüştürülerek halen faaliyetini sürdüren 19 adet KİT’in varlıklarının satışı ve tasfiyesi süreci başlayacak, özellikle madencilik sektöründe faaliyet gösteren TTK, TKİ ve Etibank’ın varlıklarının özel şirketlere devri ile karlı olmayan işletmelerin kapatılması ve diğerlerinin özelleştirilmesi programı uygulanacaktır. Bu durum madencilik sektörünün özellikleri gereğince kamusal faydayı ön planda tutan anlayışın terk edilmesiyle ciddi boyutlarda iş kazaları ve çevresel sorunlara yol açacaktır. Ayrıca kamu işyerlerinde çalışanlar açısından da yasal statü ve sendikal hakların sağladığı görece daha kabul edilebilir çalışma koşulları, ücretler ve özlük haklarının kaybedilmesi sonucunu da doğuracaktır."