“"İşçi Arkadaş; bacada çalışıyorsan mutlaka yanına emniyet lambası al. Lambanı daima yanar vaziyette tut. Lamban kendiliğinden sönerse, bacayı terk et”" diyerek başlayalım söze…...



Türkiye’de bölgesel ilk radyo olan, Ereğli Kömür İşletmesi (EKİ) tarafından kurulan ve "İnsangücü Eğitim Radyosu" olarak da anılan “EKİ Radyosu”, orta dalga 1515 Khz'’den yayın yapan ilk radyodur.

EKİ Radyosu, 1967-1983 yılları arasında öncelikle madencilere yönelik programlarıyla yayın hayatı sürdürmüştür.

1953'’de çıkan Telsiz Kanunu’na göre alınan müsaadelerle Zonguldak’ta hizmet veren EKİ Radyosu, 1967'’de Türkiye’de yöresel yayın yapan ilk ve tek radyo olarak anılarımızdaki yerini almıştır.

EKİ Radyosu, 40 yıl önce, o dönemde EKİ olarak bilinen bugünkü TTK'’da (Türkiye Taşkömürü Kurumu) 55-60 bin maden işçisine ve onların ailelerine hizmet veriyordu. Dünyanın en ağır işçiliği; el yordamıyla, kazma, kürek, balta, sırt küfesi ve katırlarla yapılıyor, her yıl ocaklarda ortalama 100’e yakın kişi, iş kazaları sonucu yaşamını yitirirken, çok sayıda kişi de sakat kalıyordu. İşte kurum, bu nedenle, işçi sağlığı ve iş güvenliği bilincini arttırmak için özel bir radyo kurma ihtiyacı duymuştu.

Büyüdüğüm mahalle, Fener Mahallesi Yayla Sokak sınırları içindeydi, EKİ Radyosu… Eski Müessese Müdürlüğü binası, Yayla Karakolu ve TED Zonguldak Koleji arasında kalan, günümüzde TED Zonguldak Koleji’nin bünyesinde hizmet veren 4 katlı eski binada hizmet veriyordu. O atmosfer saklı bünyesinde, bahçesine dikilmiş 30 metrelik kırmızı-beyaz boyalı anten direği hala hafızalarımızda. 1970-80'’li yıllar, en renkli günleriydi EKİ Radyosu’nun… O dönem EKİ Radyosu çalışanları; Şef Fevzi Erginsoy ve spikerler Adnan Ömür, Nedret Özkan, Necla Aygün, Şermin Göçmez, Ramazan Demirci ve teknisyen Erdoğan Aktaş’tı. Radyo Şefi Fevzi Erginsoy, Yayla Özel İlkokulu’ndan sıra arkadaşım Kemal Erginsoy'’un babasıydı. Dolayısıyla radyo evini yakından görme ve tanıma şansım oldu.



Sabah saat 06.00-09.00; öğlen 12.00-14.00; akşam 17.00-19.30,
Cumartesi günleri saat 10.00-14.00 arası, akşam 17.00-19.00 arası, yılbaşı,
bayram ve özel günlerde full olarak yayın yapardı EKİ Radyosu. Bu yayın
saatlerinde radyolarımız açık, kulaklarımız EKİ Radyosu’nda olurdu. O yıllarda
günümüzdeki imkanlar yoktu, müzik dinlemek sınırlı sayıda bulunan plak, kartuş
ve kasetçalarlarla mümkün oluyordu. Kayıtlı radyo-teyp sayısı yok denecek kadar
azdı. İnsanlar, dinlediği plak ve kaseti, bir başkasıyla, dinlemediği plak ve
kasetlerle takas yaparak müzik dinleme ihtiyacını karşılarlardı. EKİ Radyosu,
bu ihtiyacı karşılayan çok önemli bir sosyal kurumdu. En son çıkan albümler,
şarkılar ve türküler yayın akışı içinde Zonguldak’la sınırlı kalmayarak, kuş
uçuşu 100 kilometrelik alana yayınları ulaşan ve altyapısı olan bir radyoydu.
Ereğli, Akçakoca, Armutçuk, Bartın, Amasra, Çaycuma’nın belirli bölümleri,
Filyos sahil alanları, bu radyoyu, alıcılarıyla dinleyebiliyordu.


EKİ Eğitim Radyosu, o günün şartlarına göre müzik yayınından ayrı asıl kurulma
amacı olan maden işçilerimizin bilgilendirilmesine çalışmak, bunun yanında
zaman zaman canlı yayın olarak da, Zonguldak halkını sağlık, eğitim, yol ve
trafik durumu, valilik ilanları, hava raporları, konferans, duyuru ve kan
anonsları gibi acil ihtiyaçlara cevap vermek gibi önemli bir hizmet ihtiyacını
da görüyordu. Çünkü o dönemlerde iletişim araçları, bu kadar gelişmemişti. A
grubu, B grubu olarak tanımlanan işçi grupları bulunuyordu. EKİ Radyosu, bu
işçilere, iş güvenliği dışında, trenlere binerken-inerken, ocağa girerken-çıkarken
emniyet ile ilgili uyarılarda da bulunuyordu.



O günün imkanlarıyla yayın yapan EKİ Radyosu’nun
yayınında oluşan küçük aksaklıklar da, mutlu tebessümlerimizin oluşmasına neden
oluyordu. Plağın takılması, kasetçalarların bant sarması gibi kazalar, yayına
yansıyan hoş anılardandı. Hatta bununla da kalmayıp anons sırasında radyo
evinin önünden geçen direk yüklü kamyonun motor sesi ve klakson sesleri yayına
aynen yansır ve radyo evine yakınlığımız nedeniyle geçen bir ağır vasıtanın
sesini az sonra yayından spikerin arka fonunda dinlerdik


Makalemin başında belirttiğim gibi EKİ Radyosu Şefi Fevzi Erginsoy'’un oğlu Kemal Erginsoy, ilkokuldan sıra arkadaşımdı. Sohbetlerimiz sırasında babasından zaman zaman bahsederdi.
Yine bir gün EKİ Radyosu’nun zengin arşivinden faydalanmak için babasından bazı
plak ve kasetleri evde dinlemek için getirmesini istemiş ve yanıt olarak, "“Bak oğlum, bırak plak ve kaset getirmek, kaydını bile yapıp çoğaltmak devletimize ve milletimize yapılan ihanettir” "...
cevabını almış. İşte bu ahlak ve kültür, radyonun kapandığı tarih olan 24 Kasım
1984'’de radyoyla birlikte bitmiştir.

Türkiye’nin bölgesel yayın yapan ilk radyosu olma özelliğine sahip EKİ Radyosu da
Zonguldak’ın kötüye giden kaderi sürecindeki yerini alarak kapatılmış ve geride
hafızalarımıza kazınmış olan anonslar anı olarak kalmıştır.

İşte bu anonslardan bazıları:

“İşçi Arkadaş; açacağın en ufak boşluğa
kama sür.”

“Kazmacı Arkadaş; sürdüğün üç-dört
kamadan sonra, mutlaka rafa kaldır.”

“Kazmacı Arkadaş; kömür kazmaya
başlamadan önce, tertip edildiğin yerdeki mevcut tahkimatı iyice kontrol et.
Noksan direk ve kama varsa, önce onları tamamla. İlave tahkimat yapmak
gerekiyorsa, onu yap. Kırılmış direk varsa, değiştir. Bu yönde alacağın her
tedbirin önce kendi hayatını, sonra da arkadaşlarının hayatını kurtaracağını
unutma.”

“Madenci Arkadaş; kazmaya başlamadan önce
kullanacağın sarma, direk ve kamaları iş yerine getir.”

“İşçi Arkadaş; bacada çalışıyorsan,
mutlaka yanına emniyet lambası al. Lambanı daima yanar vaziyette tut. Lamban
kendiliğinden sönerse, bacayı terk et.”


Zonguldak Nostalji
www.zonguldaknostalji.com