CHP Merkez İlçe Başkanlığı'nın Dedeman Otel'de yapılan Danışma Kurulu toplantısına; Milletvekilleri Ünal Demirtaş, Deniz Yavuzyılmaz, Zonguldak il Başkanı Murat Pulat, Zonguldak eski Belediye Başkanı İsmail Eşref, İlçe Başkanları, eski il Başkanları, eski Merkez ilçe başkanları ve çok sayıda parti yöneticisi katıldı.


CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, konuşmasında şunları söyledi: "Hepinizin bildiği gibi danışma kurulu toplantılarımızda; partimizin sosyal, kültürel, ekonomi, eğitim, hukuk, siyasi konular üzerine ülkemiz genelini kapsayan ve ancak aşkımız, sevdamız, can memleketimiz Zonguldak'ımız özelinde de yönetim kademelerimize ve karar organlarımıza katkı sunmayı amaçlamaktayız.
Parti çalışmalarımızı ve örgütsel faaliyetlerimizi geliştirerek, demokratik bir ortamda, parti kültürümüze ve disiplinimize uygun olarak fikirlerimizi tartışmayı, saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde yapacağımız konuşmalarda eleştiri ve önerilerinizi dillendirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda sunacağınız her katkı şehrimiz, ülkemiz ve partimiz için çok kıymetli olacaktır. Unutmayalım ki Cumhuriyet Halk Partimiz fikir ve eylem partisidir.
Elbette bizler de bu toplantılar süresince eksiklerimizi, hatalarımızı, yapmakta geciktiğimiz siyasi konuları görecek ve düzeltme yoluna gideceğiz. Yapacağınız samimi eleştirileriniz, önerileriniz başımızın tacıdır. Şimdiden her biri bizim için çok değerlidir.
Bireysel çıkar ve hırslar paralelinde kişisel iktidar hedefleyen, kara çalmak uğruna emeğe saygısızlık içeren, art niyetli çıkışlar hepimize ve en önemlisi partimize zarar verecektir. Bu tip davranışların olmayacağı bir kurul toplantısı buradan daha da güçlenerek ayrılmamıza vesile olacaktır.
Hepimiz açısından çok zor ve sıkıntılı bir dönem geçirdik. Dünyadaki covid pandemisi ne yazık ki ülkemizi de çok derinden etkiledi. Birçok korkuyu birlikte yaşadık. Kendimiz için, çocuklarımız için, aile büyüklerimiz için endişelenmediğimiz tek bir gün bile olmadı. Ne kadar dikkat etsek de pek çok yakınımızı, eşimizi, dostumuzu kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşadık. Sevdiklerimizi ne hastanelerde ziyaret edebildik ne de cenazelerine katılmamız mümkün oldu. Neresinden baksanız üzüntü ve elemle geçirdiğimiz uzun aylar ve yıllar yaşadık. Umarız tekrardan böylesi kara günlere bir daha geri dönmeyiz. Kaybettiğimiz tüm yakınlarımıza, dostlarımıza, tanıdıklarımıza bir kez daha Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun diyor, dualarımızı gönderiyoruz.
Göreve geldiğimiz tarihten bir buçuk ay sonra Mart 2020 tarihinden itibaren Genel Merkezimizin karar ve talimatlarıyla tüm örgütlerimiz salgının seyri çerçevesinde ya tümden kapandı ya da kısıtlı saatlerde çalışmak durumda kaldı. Partimizin kararları doğrultusunda örgütlere ziyaretçi yasakları getirilirken bir taraftan bizler de yapacağımız ziyaret programlarını birer ikişer ertelemek zorunda kaldık. İmkanlar ölçüsünde halkımıza başta maske ve dezenfektan yardımları yapmaya çalıştık. Bir maskeye muhtaç olduğumuz günlerde, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimizin, sivil toplum kuruluşlarının, çeşitli gönüllü girişimlerin ve Genel Merkezimizin desteği ile elimize ulaşan başta maske ve dezenfektandan oluşan çeşitli yardımları hemşehrilerimize gerek sokakta, gerek iş yerlerinde ve gerekse hanelerinde dağıtmayı başardık. Bu riskli günlerde görev üstlenen ve şevkle çalışan tüm yönetim kurulu üyelerimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek isterim. İktidar sahiplerinin önlerine çıkardığı tüm engellere rağmen yılmadan göstermiş oldukları fedakarlıklar kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyüktür. Görev alan her bir arkadaşımızı yürekten kutluyorum.
Bu süreç, bilhassa göreve başlamamızın ardından başlattığımız mahalle komiteleri oluşturma ve çalışma programlarımızı hayata geçirme hedeflerimize büyük sekte vurdu. Mahalle komitelerimizdeki görevli arkadaşlarımız salgın dolayısı ile hane çalışmalarına ara vermek zorunda kaldılar.
Sonrasında Genel Merkezimizin, Sokak Öbek Örgütlenmesi projesi ile bu çalışmalarımız hızlandı ve çok önemli mesafeler kaydedildi. Çok değerli parti eğitmenlerimiz ile Öbek Çalışmalarında görev alan üyelerimizin bir yandan eğitimleri devam ederken diğer yanda da bu özverili çalışmaların karşılıkları bir, bir alınmaya başlandı. Yeri gelmişken parti eğitmenlerimiz Sayın Nurettin Yolcu, Sayın Günseli Türkyılmaz ve Sayın Ayhan Şensoy'a huzurlarınızda teşekkürlerimizi bildirmek isterim.
Özellikle, son bir yıllık süreçte halkımızın tüm kesimlerini, milletimizin %90' lık bölümünü derinden etkileyen ekonomik bir felaket yaşamaktayız. Buna kriz demek artık mümkün değildir. Ülkemizin üzerine kara bulut gibi çöken bu ekonomik afet şehrimizi de derinden etkilemiştir. Faiz sebep enflasyon sonuç tezini öne süren ve bu saçma tez uğruna attığı her adımla ülkemizi ekonomi alanında perişan eden hükümetin yanlış politikalarını, her alanda yaptığımız mücadelelerle eleştirdik ve halkımızı bilgilendirmek için var gücümüzle çalıştık.
Pek çok kıymetli yönetici arkadaşımız astığımız afişlerden, dağıttığımız broşürlerden ötürü inanılmaz baskılara maruz kaldılar, haklarında davalar açıldı, hapis cezaları istendi. Türlü yıldırma politikalarına maruz kaldıksa da asla doğruları anlatmaktan vazgeçmedik. Arkadaşlarımızın davalarını bütün üyelerimiz yakından takip ettiğine inanıyoruz.
Oluşturduğumuz toplumsal bilinç ve direniş tüm bu süreçlerde etkisini gösterdi. Yerel televizyon kanallarında, youtube canlı yayınlarında, sosyal medya platformlarında, yerel gazetelerimizde, ulusal gazetelerde etkin bir muhalefet örneği gösterdik. Sesimizi en güçlü şekilde duyurmaya çalıştık"


Uzun, "Devlet çarşı pazarda esnafı fahiş zam yapıyor diye terörist ilan ederken esnafımızın yanında olmaya devam ettik. Elektriğe, doğal gaza, tüpe, mazota, benzine artarda fahiş zamlar yapan hükümet, artan maliyetler sonucu zamlanan gıda için bakkalı, marketi, pazarcıyı, çiftçiyi vatan haini diye suçladı.
Taksiciyi, kamyoncuyu, dolmuşçuyu maliyetler altında ezerken dış güçlere sığınan iktidar, ekmeğe zam yaparken de fırıncıyı hain ilan etmekte bir mahsur görmedi.
Kıymetli Cumhuriyet Halk Partililer yukarıda da söylediğim gibi biz her platformda halkımızın, hemşehrilerimizin dertlerini ve sıkıntılarını en yüksek sesle duyurmaya gayret ettik. Yaptığımız toplantı, açıklama ve ziyaretlerle her kesimin dertlerini dinledik, hemşehrilerimizin sesi olduk. Çözüm önerilerimizi de Genel Merkezimizin plan ve programları çerçevesinde anlatmayı sürdürüyoruz"


Uzun, "Halkımız yorgun, bitkin, üzgün, dertli ve kederlidir. Dün AKP' nin yılmaz savunucusu olan hemşehrilerimiz bugün bin pişman haldedir. Bu süreçte Cumhuriyet Halk Partimiz artık yeniden umut haline gelmiştir. Ulusal bazda yapılan kamuoyu araştırmaları neticesinde artık birinci parti durumuna yükseldiğimiz gün gibi açık ve nettir. Ancak bu yükseliş dalgasına binerek rahat hareket etme lüksümüz yoktur. Her zamankinden daha çok ve özverili çalışmak zorundayız. Anayasayı değiştirecek çoğunlukta bir oy oranı ile iktidara gelmeliyiz. Bu hedeften şaşmadan yürüteceğimiz her türlü çalışmaya bir vatan borcu düşüncesi ile katılmak şarttır. Biz her bir partilimizin Kuva-i Milliye ruhu ile sahada olacağına inanıyor ve güveniyoruz. Emeklerinize şimdiden minnettarız.
İktidar yürüyüşümüzü ülkemiz için kutlu olsun" dedi.


Danışma kurulu toplantısında konuşan ve AK Parti'yi koronavirüsle mücadele etmekte geç kalmakla suçlayan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, "Cumhuriyet Halk Partili olan birçok dostumuzu Corona sürecinde yitirdik. Ben hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Geride kalan ailelerine sabır diliyorum. Biz büyük Cumhuriyet Halk Partisi ailesine de sabırlar diliyorum. Koronavirüs süreci tüm dünyada yani Çin'den başlayarak yayılmaya başladığında Türkiye'yi resmi olarak daha geç girdiği ifade edildi. AK Parti hükümeti tarafından tedbirler geç alındı ve geç alınan tedbirlerin sonucu olarak da koronavirüs süreci tüm Türkiye'yi telafisi mümkün olmayan acıların içine soktu. Biz Anadolu insanları acılarla yoğrulmuş tüm sıkıntılardan hızlı bir şekilde bir araya gelip dayanışma gösteren ve bu sıkıntı sorunları da en hızlı şekilde aşmasını bilen bir toplumuz.
Bu süreçte partimiz dezenfektan gibi hijyen malzemeleri bunların dağıtılması konusunda ve mümkün olduğunca da AK Parti'nin Corona virüsle ilgili söylediği yalanları anlatarak topluma aydınlatmaya gayret ettiler. Kimi örgüt binalarında bunu yapmaya gayret etti kimi sokaklarda Kimi televizyonlarda kimi sosyal medyada bunu yapmaya çalıştı. Hatta Türkiye'de ilk kez bir ildeki ölüm vakalarını meclisteki basın açıklaması ile ben yaptığımı hatırlıyorum.
Türkiye'de bir şehirdeki ilk kez üzeri örtülen ölüm sayısı açıklandı ve o dönem için hatırlarsanız sayın Vali Bey'e çağrı yaptım dedim ki eğer siz doğru rakamları açıklamazsanız Zonguldak ile ilgili çünkü bir felakete doğru gidiyordu. Zonguldak süreci her gün basın açıklaması yaparak hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısını biz açıklayacağız dedik. Bir süre sonra sayın Vali bey bu doğrultuda basın toplantıları yapmaya başladı ancak basın toplantıları yaparken yanına ne Çaycuma belediye başkanını aldı ne Ereğli belediye başkanını aldı ne Alaplı belediye başkanını aldı.Her yaptığı basın açıklamasında sadece yanına Merkez Belediyesinin başkanını aldı. Böyle de bir yanlışlıkla süreç devam etti kucaklamadılar. Bunu yapmadılar ve neticesinde yaptığı bir gafla birlikte de toplumdaki o sempatiyi ortadan kaldırdı ve neticesinde AK Parti'nin bu katı ve ayrımcı tutumunu ortaya koymuş. O şimdi konuşmada özellikle Koronavirüs sürecinin üzerinde duruyorum. Çünkü örgüt faaliyetlerinin ana süreci bu Koronavirüs sürecinin içinde gerçekleşti. Dolayısıyla geçen süreç herkesi daha fazla fakirleştirdi.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube bir sistemi sürekli anlattılar toplumun yanıttılar ve neticesinde sarayda bir düzen inşa ettiler ve acı bir şekilde referandumla da buna bütün toplumu ortak ettiler, alet ettiler ve geldiğimiz noktada artık Saray rejimi bildiğimiz hani saray olur da entrikası olmaz mı? Entrikalarla dolu bir düzeni Türkiye'ye maalesef Musallat etti. Şimdi bundan hızlı bir şekilde kurtulmalıyız ve bu konudan daha önemli bir konu yok" dedi.