MAADİN NAZIRI DİLAVER PAŞA ve Ereğli Maden-i Hümayun İdaresinin Nizamnamesi...

Bahriye Korami­rallerinden İstanbul limanı reisi Dilaver Paşa aslen Kafkasya kabilelerinden Şaps kabilesinin Kezrak sülalesine mensuptur.

Küçük yaşında Tunus Valisi Ahmet Pa­şa tarafından himaye altına alınmış terbiye ve tahsil ettirilmiştir. Arapça ve Türkçeyi Tunus'da öğrenen küçük Dilaver İtalya'ya bahriye (denizcilik) ilmini öğrenmeye gönderildi. Orada tahsilini tamamlayan Dilaver Bey Tunus'a dönüp denizcilik mesleğine elde ettiği ilim­lerle emek vermeye başladı. 1854 Osmanlı-Rusya arasında ve İngiliz ile Fransa'nın bize müttefik olduğu Kırım Savaşında Tunus Donanmasıyla, İstanbul'a gelen Dilaver Bey savaşta büyük başarılar sergiledi. Kaptan-ı Derya Damat Mehmet Ali Paşa kendisine Osmanlı donanması emrine girmesinin teklifinde bulununca donanmaya katıldı.Mirliva rütbesine yükseldi. (Mirliva: Günümüz rütbelerinden Tuğgeneral ile Tümgeneral rütbeleri arasında bir askeri rütbedir. )

Üç kez Karadağ Muharebelerine katılıp fedakarca savaştı.
Daha sonraki dönemde Sultan Abdülaziz'in 1863 yılında Mısıra yaptığı seyahat sırasında Saik-i Şadi vapuru süvariliğini üstlendi.

Dilaver Paşa isminin Ereğli kömür havzasında önemi büyüktür. Hatta bugün Zonguldak'ta bir mahalle ve spor kulübünde Dilaver adı yaşatılmaktadır.

Ereğli'nin kaymakamlık yapılmasını emreden 27 Mayıs 1866 (Muharrem 1283) tarih ve 23844 sayılı Meclis-i Vala (Bakanlar Kurulu) iradesinde, Kaptan-ı Derya Ahmet Vesim Paşa tarafından, "Havza Maden Müdürlüğü" yerine yeni kurulan Ereğli Maadin Nazırlığına ( Ereğli Madenleri Müdürlüğüne), aynı zamanda Ereğli Kaymakamı Bahriye Kaymakamı unvanıyla birlikte Kaymakam Dilaver'ın atandığı belirtilir.
Zonguldak kömür havzasında kömür üretiminin başladığı tarih olarak kabul edilen 1848 yılından 1865 yılına değin, işçi ve işveren ilişkileri örf ve adetlerle idare edilmiştir. Asıl amacı üretimin artırılması olsa da, ilk olarak Havza'da işçi ve işveren ilişkisini düzenleme ihtiyacını Dilaver Paşa duymuştur.
Bahriye Nezareti'nce oluşturulan komisyon tarafından, 4 Muharrem 1284 ( 8 Mayıs 1867) tarihinde Maden katibi İsmail Hakkı, Kolağası (Yüzbaşı) Hasan Tahsin, Miralay memuru mahsusu (Alaya bağlı memur) Mehmet Sait, Maden Komisyonu Başkanı Hüseyin ve Maden Müdürü ve Kaymakam Dilaver imzasıyla 100 maddelik "Ereğli Maden-i Hümayun İdaresinin Nizamnamesi" hazırlanır.

Bu nizamname ile Dilaver Paşa, kömür havzası ile ilgili olarak hukuki, idari ve teknik konular yanında işçi ve işveren ilişkilerinin düzenlenme yoluna gitmiştir.
Dilaver Paşa Nizamnamesi işçiyi korumaktan çok üretimi artırma amacına yönelik olup zorunlu çalışma esasını benimsemiştir. Dilaver Paşa Nizamnamesi gerçekte gerekli onaydan geçmediği için nizamname yani tüzük niteliğini almamıştır. Ancak Ereğli Kömür Madenlerinin yönetim sorumluluğunu yüklenmiş olan Dilaver Paşa tarafından hazırlanmış bir tüzük tasarısı olarak bölgede fiilen uygulanmıştır.

Dilaver Paşa Nizamnamesi ile üretim artışı sağlanmış, ancak alınan sosyal tedbirlerin uygulanması mümkün olmamıştır. Bu durumun sebepleri ise Hükümetlerin sürekli olarak ocakları işleten yabancı sermayeye muhtaç olmaları, Nizamnameyi uygulamakla görevli memurların nitelik itibarı ile yetersiz kalmaları ve bazı menfaatler karşılığında şirketlerin yaptıkları haksızlıklara göz yummalarıdır.

Ayrıca işçilerin kendilerine verilen hakların farkında olmayışları ve mesleki dayanışma örgütüne sahip olmamaları da etkenler arasındadır.

Dilaver Pasa Nizamnamesi ile Ereğli köylülerine getirilen zorunlu çalışma mükellefiyeti, 1869 tarihinde çıkarılan Maden Nizamnamesi ile kaldırılmıştır. Bu Nizamname çalışma düzeni ile ilgili birçok yeni düzenleme yanında, ocak sahiplerinin madenlerde eczane açmak ve doktor bulundurmak zorunluluğunu da getirmiştir.

Dilaver Paşanın Ereğli'de ki görevi 21 Mayıs 1866-23 Mart 1868 tarihleri arasında 2 yıl kadar sürmüştür.
Ereğli sonrası Dilaver Paşa 1868 yılında Tuna Nehri İdaresi Başkanlığına getirildi. Bu görevi 1 yıl sürdü. 1872 yılında Rodos Kaymakamlığı görevine getirilen Dilaver Paşa tekrar rütbesinin iadesi ile Tuna Nehri İdaresi Başkanlığına ikinci kez getirilmiştir.

Dilaver Paşa'yı 1877-78 Osmanlı-Rus savaşında Tuna filosu komutanı olarak görüyoruz. 1877-78 Osmanlı -Rus savaşlarında Kafkas göçmen köylerinden çok sayıda asker ve gönüllü toplandı. Mirliva Dilaver Paşa Tuna elden çıkınca ata binerek "Çerkes Gönüllü Süvarileri'ne komuta etmiştir.
Savaştaki üstün gayretleri sebebiyle Müşir Süleyman Paşanın tavsiyesi ile rütbesi Ferikliğe terfi etti. (Ferik: Günümüz rütbelerinden Tümgeneral ile Korgeneral rütbeleri arasında bir askeri rütbe.)

Dilaver Paşa'ya ait bilgilere savaş dönemi raporlarında da ulaşıyoruz.: "Bugün saat üç sıralarında Çerkes Dilaver ( Karzeg ) Paşa komutasında Rusçuk'dan üç saat mesafede Kadıköyü'ne sevk olunan Çerkes yardımcı askerleri düşmanla savaşa tutuşmuş, iki saat süren savaşta düşman direnemeyerek firar etmiş, düşman kırktan fazla ölü ve birçok yaralı vermiş, Çerkes askerlerinde bir şehit ve iki yaralıdan başka kayıp olmadığı anlaşılmıştır."

(Rumeli'nde Rusçuk Kalesi Komutanı Kayserili Ahmet Paşa'dan Padişah'a) (27 Ağustos 1877)
"Rusçuk komutanlığından alınan telgrafta, Mirliva Dilaver Paşa iki yüz kadar Çerkes süvarisiyle Pirgos tarafına keşfe gönderilip, Maçka denilen derede düşmanın tesadüf edilen dört bölük piyade ve iki bölük süvarisiyle vuku bulan savaşta düşman iki yüzden fazla ölü ve iki Rusyalı ile iki Bulgar esir ve seksen sığır ve otuz adet büyük kazan alındığını bildirmekle arz olunur."

(Mehmet Ali Paşa'dan Padişah'a) ( 17 Eylül 1877)
Dilaver Paşa Osmanlı-Rus savaşı sonrasında 1882 yılında İstanbul liman Başkanlığı görevine getirildi. 1896 yılında emekliye ayrıldı. Bir yıl sonra 1897 de vefat etti. Tüm yaşamı boyunca devlete güzel hiz­metlerde bulundu. Sadrazamlığa yükselecek bir evlat olarak Salih Hulusi Paşa'yı yetiştirdi.
Ocak 1943 tarihli Doğu (Büyük Ülkü Gazetesi) adlı derginin 4. sayısında:"Dilaver Paşa'nın oğlu Salih Hulusi (Kezrak) Paşa ölümünden önce Zonguldak'a gelip babasının çok emeği geçtiği havzanın bu günkü durumunu gördüğü" bilgisi verilmektedir.

Gürdal Özçakır
Zonguldak Nostalji