Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, insan haklarının da teminatı olan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma yolundaki adımların gecikmeden atılmasını istedi.

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Kantarcı açıklamasında, "10 Aralık 1948'de toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni kabul etti. Her bireyin özgür, eşit ve onurlu bir şekilde yaşamasının ancak tüm devletlerin kabul edeceği bir uluslararası belge ile mümkün olacağı fikrine dayanan bildirge, tarihteki en ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yayımlandı. Bildirgeyle ırkı, rengi, dini, cinsiyeti, dili, siyasi veya diğer görüşleri, ulusal veya sosyal kökeni, mülkiyeti, toplumsal statüsü ne olursa olsun, herkesin aynı haklara sahip olduğu vurgulandı. İnsan hakları konusunda uluslararası alanın en temel belgesi olan bildirgeyle, ayrımsız bütün insanların yaşam hakkı başta olmak üzere tüm haklara insan onuruna yaraşır bir şekilde erişmesi hedeflendi" dedi.

DÜNYADA 31 MİLYONU ÇOCUK 70 MİLYONDAN FAZLA İNSAN ZORLA YERİNDEN EDİLDİ

Kantarcı açıklamasını, "Aradan geçen yıllarda, bildirgeyi esas alan birçok uluslararası sözleşme imzalandı. Devletler bildirgede ifade edilen görüşlerden yola çıkarak, kendi mevzuatında birçok düzenleme yaptı. Ama yine de, tüm dünyada, insan hakları ihlallerinin önüne geçilemedi. Birleşmiş Millet Mülteciler Yüksek Komiserliğinin verilerine göre, 2019 itibariyle, dünyada 31 milyonu çocuk 70 milyondan fazla insan zorla yerinden edildi, 25 milyondan fazla insan ülkesini terk edip başka bir ülkeye sığınmak zorunda kaldı. Unesco, teknoloji ve iletişimin inanılmaz boyutlara eriştiği bu çağda, 262 milyon çocuğun en temel insan hakkı olan eğitim hakkından yoksun yaşadığını açıkladı. Çocuk hakları alanında bir uluslararası kuruluş olan Girls Not Brides 650 milyon kız çocuğunun 18 yaş altı evliliğe zorlandığını bildirdi. Yine aynı verilere göre, her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor. Dünya Çalışma Örgütü ILO verilerine göre, dünyada 152 milyon çocuk işçi bulunuyor ve bunların 10 da 7'si ağır ve tehlikeli işlerde çalışıyor" dedi.

ÇOK SAYIDA GAZETECİ YALNIZCA GAZETECİLİK FAALİYETLERİ NEDENİYLE YARGILANIYOR

Kantarcı açıklamasını, "İnsan hakları alanında ülkemizde de büyük sorunlar yaşanıyor. Son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler sonrasında erkler arasındaki denge ve kontrol mekanizmalarını ortadan kaldırılması keyfiyete dayalı uygulamaları daha da artırdı. KHK'lerle hiçbir mahkeme kararına dayanmadan yüz binlerce insan kamudaki işinden uzaklaştırıldı. İtirazları incelemek için kurulan komisyonun, birçok dosyada hala incelemelerini tamamlamamış olması, binlerce insanın mağduriyetine yol açtı. Uluslararası insan hakları izleme örgütleri, 2020 yılında da, işkence ve kötü muameleye dair pek çok iddiayı dile getirdi. Çok sayıda gazetecinin yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığı ifade edilirken keyfi yargılamalara son verme, yargı bağımsızlığı, AİHM kararlarına riayet çağrısı yapıldı. Muhalif politikacıların, insan hakları savunucularının ve gazetecilerin inandırıcı olmayan delillerle keyfi bir şekilde tutuklanıp uzun süre cezaevinde tutulması sert cümlelerle eleştirildi. Bu görüntü, ülkenin dünyada görünümünü bozduğu gibi ülkede büyük bir tedirginlik havasının oluşmasını sağladı. Bize yakışmayan bu tablo hızla değişmeli, Türkiye, insan hak ve özgürlükleri alanında dünyanın en saygın ülkeleri arasında yer almalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle 10 Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutluyor, ülkemizin insan haklarının da teminatı olan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma yolundaki adımları gecikmeden atmasını diliyorum" diyerek tamamladı.