Yavuzyılmaz mesajında şu ifadelere yer verdi:

"3 Mart 1992 tarihinde ilimizin Kozlu ilçesinde, taş kömürü madenciliği tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşanmıştır. Kozlu faciası 28 yıla rağmen Türk madencilik sektörü çalışanları açısından belleklerde yerini korumakta, Zonguldaklının kalbinde acısı halen hissedilmektedir. Şehitlerimizi ve onları kurtarmak için o gün orada mücadele veren isimsiz kahramanlarımızı bir kez daha saygıyla, minnetle anıyor, halkımıza bir kez daha başsağlığı diliyorum.

"TTK küçüldükçe kaza riski büyümektedir"

263 Maden işçimizin şehit olduğu grizu faciası Zonguldak kömür madenciliğinin 150 yıllık tarihinin en büyük felaketidir. Aradan geçen yıllara, yaşanılan büyük acılara rağmen yeterli dersler çıkartılmamıştır. Maden kazalarında özellikle son 18 yılda TTK'daki işçi sayısındaki azalmaya bağlı olarak maden ocaklarındaki iş güvenliği tehlikeye girmiş durumdadır. Bugün kurumda pano ayak üretim işçi sayısı olması gerekenin yaklaşık yarısı kadardır. Bu çok hayati ve tehlikeli bir durumdur. 2018 yılı Sayıştay raporuna göre; Ocakların ayaklarında yeterli sayıda işçi çalışmadığı için açıkta kalan kömür havayla tepkimeye girerek oksidasyona, yangınlara yol açtığı belirtilmiştir. Madenlerde karbonmonoksit gazı yükselmeleri ve metan gazı artışı nedeniyle zaman zaman üretim durmakta, tehlikede git gide büyümektedir. Az sayıdaki pano ayak üretim işçisinin önemli sayıdaki bir kısmı da yetersiz sayıdaki barutçu, elektromekanik, nakliyat gibi işlerde çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Galeriler üretimsiz boş kaldıkça, havayla tepkime verdikçe, kömür içten içe yanma yapmakta, yangınlar, göçükler ve kazalar geliyorum demektedir!

Son üç yılda TTK Maden Ocaklarında 361 göçük yaşanmıştır. 2014 yılında TTK yönetim kurulunca kabul edilen norm kadro çalışmasına göre TTK'da güvenli bir üretim yapılabilmesi için olması gereken işçi sayısı 14 bin'dir. 2020 yılında ise bu galerilerde çalıştırılan mevcut işçi sayısı sadece 7947'dir. Eksik işçi sayısı 6053'tür. Bu işçi açığını gerçekçi bir şekilde gidermeyen AK Parti, TTK'nın üretim kolunu ve işçi bacağını keserek iş güvenliğini tehlikeye atmakta ve kurumu yok etmeye çalışmaktadır.

İşçi sayısı hangi oranda azalırsa, üretim bunun 2 katı oranında azalmaktadır. Ocak ayaklarında yeterli sayıda pano ayak üretim işçisi tertip edilemediği için her iş günü ayak boyunun %100'ünde üretim yapma imkanı bulunurken %65'inde üretim yapılamamaktadır. Üretim düştükçe, bunun bir sonucu olarak satışlar da azalmaktadır. Sayıştay 2018 yılı raporunda acı bir tespitle, devlet kurumlarını nasıl yönetemediğini ispat edercesine bir bulgu yer almaktadır. Raporda, 'Kurum önümüzdeki 10 yıl içinde kaç işçi ile çalışabileceğini öngörememektedir', denilmektedir.

İşçi açığını gidermeyen hükümet, çalışanların iş güvenliğini tehlikeye atılmakta, kurum göz göre göre yok etmeye çalışılmaktadır. Üretim düştükçe satışlar azalmakta kurumun geleceği karartılmaktadır."

"Şehitlerimizin ailelerine eşitlik tanıyacak bu yasa boynumuzun borcudur"

Şehit madencilerimizin ailelerine kamuda istihdam hakkı tanıyan mevcut yasa 2003 - 2014 yılları arasında şehit olan madenci ailelerimizi kapsamaktadır. Bu tarihlerden önce ve sonra şehit olan madencimizin ailesi bu haktan faydalandırılmamış, belirtilen tarih aralığının öncesinde ve sonrasında maden kazalarında canlarını yitiren maden şehitlerimiz yok sayıldığı gibi aileleri de kamuda istihdam ve aylık alma haklarından yararlanamamıştır.

Şehit madencilerimiz arasında ayrımcılık yapılmaması, şehitlerimizin babasız büyüyen çocuklarına devlette istihdam hakkı verilmesi için 16 Temmuz 2019 tarihinde Meclis Başkanlığına sunulan kanun teklifimizin hayata geçirilmesi, 263 madencimizin huzur içinde yatması için boynumuzun borcudur. AK Parti Zonguldak Milletvekillerini de bu yasanın çıkması için çaba harcamaya bir kez daha davet ediyorum. Kanun çıkarabilecek meclis çoğunluğu sayısal olarak AK Parti'dedir. Bu yasa teklifi akamete uğratılırsa unutmasınlar ki Kozlu Grizu Faciasında babasız kalan çocukların çektiği acıların vebali de onların üzerinde olacaktır."