Sol Parti Zonguldak il Örgütü, 43 maden işçisinin hayatını kaybettiği TTK Amasra faciasının 2'nci yıldönümünde açıklama yaparak "İş kazası diye bir şey yoktur. İş cinayetleri vardır" dedi.
Sol Parti adına açıklama yapan İsmail Yıldız şunları söyledi:
"Bugün Amasra Taşkömürü İşletmesi Müessese Müdürlüğü'nde 43 arkadaşımızı kaybettiğimiz iş cinayetinin ikinci yılı. Amasra başta olmak üzere iş cinayetlerinde yitirdiğimiz tüm emekçi kardeşlerimizi saygıyla anıyoruz.
Ülkemiz ölümlü iş kazalarında dünya ülkeleri arasında üçüncü sırada, Avrupa’da birinci sırada. Özellikle toplu ölümlü kazalarda maden işletmeleri birinci sırada. 2024 yılının ilk 9 ayında İSİG meclisi verilerine göre 1371 arkadaşımız iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.
İş kazalarının oluşması için birçok neden vardır. Kar önceliği, üretim zorlaması,denetimsizlikbunların başında gelmektedir. Siyasi çıkarlar, yönetim zaafiyeti, bilgi- deneyim eksikliği, liyakatsizlik, eğitimsizlik, örgütsüzlük, işçi eksikliği, iş güvenliği kurallarının uygulanmaması önemli nedenlerdir. Taşeron, rodövans uygulamaları da önemli bir etkendir.
Fıtrat değil, kader değil, cinayet! Gerçek sorumlular yargılanmalıdır!
Siyasi iktidar, yönetenler ve patronlar asıl sorumlulardır. Onun için iş cinayetlerine kılıf uydurmaya çalışırlar. Her olaydan sonra aynı söylemleri duyarız. Fıtratında var, kader planında var, kaçınılmaz.
İş kazası diye bir şey yoktur. İş cinayetleri vardır.
Asıl sorumluları iş verenlerdir. Kamuda devlet ve onu yönetenler, özelde patronlardır. Bir başka sorumlu denetleyenlerdir. Yani siyasi iktidar ve onların atadığı bürokratlar, yöneticiler ve bakanlar baş sorumlulardır. Kurumun bağlı olduğu Enerji Bakanlığı ve denetlemekle yükümlü Çalışma Bakanlığı sorumludur. Dava, TTK üst düzey yetkilileri, dönemin bürokratları ve Bakanlarına kadar genişletilmelidir.
Amasız , fakatsız iş güvenliği önlemleri alınmalıdır!
Öncelikle Kamu kurumları 4688 sayılı İş Sağlığı ve İş güvenliği Kanunu uygulamasına alınmalıdır. TTK iç ve dış denetimi yeniden gözden geçirilerek çalışanların güvenliği öncelikli düzenlemeler yapılmalıdır. Bir taraftan İş Güvenliği Daire Başkanlığı elemanları denetimi, bir taraftan İş güvenliği Uzmanlığı uygulaması, bir taraftan Maden Kanunu gereği teknik nezaretçi uygulaması, bir taraftan Çalışma Bakanlığı İş Müfettişleri denetimi.Hem denetleme, hem üretim görevi olan, yetki ve sorumlulukları belli olmayan, kurumun talimatları ile görev yapan çalışanların yapacağı denetimleri kamu oyunun takdirine bırakıyoruz. Çok başlı denetim kaos oluşturmakta ve yetkisizlik doğurmaktadır. Buradan tüm yöneticileri,yetkilileri, ilgili oda ve sendika yönetimlerini, bilim çevrelerini uyarıyoruz. TTK da benzer kazaların yaşanmaması için denetleme organizasyonu bir an evvel masaya yatırmalıdır. Yönetimden bağımsız, özerk, sahici bir denetleme organizasyonu oluşturulmalıdır. Aksi durumda benzer kazaların yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Yaşanacak kazalarda tüm taraflar az yada çok sorumlu olacaktır.
Kar değil yaşam hakkı!
Kader değil güvenlik!
Yeterli sayıda istihdam!
Çalışırken ölmek istemiyoruz!
Yeni kazaların yaşanmaması temennisi değil, demokratik, bilimsel, akılcı ve sahici planlama, üretim ve denetim uygulamalarının hayata geçirilmesi dileğimizi kamuoyuna duyururuz."