Ticaret yaşamınızı dinlemeden önce, sizi daha yakından tanıyalım. Özellikle aile yaşantınızı, çocukluğunuzu, gençlik yıllarınızı öğrenim yaşamınızı, iş yaşamınızın ilk yıllarını, dinlemek istiyoruz. Aile kültürünüzden başlayalım. Sonra çocukluk, gençlik, öğrenim yaşamı ile devam edelim. Böylece o dönemin Zonguldak'ının içindeki sizi de tanımış olacağız...

1939 yılında Trabzon ili Araklı ilçesi Tumak Köyü'nde doğdum. Babam Zonguldak Kozlu'da özel şahıslara ait işletmelerde komün çalışmakta idi. Genç yaşta gurbete çıkmıştı. Yetimdi. Babası Yemen'den geri gelmemiş idi. Annemle birlikte 1943 yılında Zonguldak'a geldik.

6 kardeşiz 3'ü köyde, 3'ü Kozlu'da doğdu. İlkokula Kozlu Cumhuriyet ilkokulunda başlayıp. Atatürk ilkokulunda bitirdim.

Aileniz ne zaman başlamış ticarete? Bildiğiniz kadarı ile onların ticari faaliyetlerinin sürecini anlatır mısınız? Girişimcilik kavramı o dönem yoktu, belki günümüzdeki kadar devlet desteği de yoktu. Sizin ailenizdeki büyükler o şartlarda bu ruha sahipti. Nasıl bir güçtü bu yolu açan?

O zamanlarda babam çocuklarının maden işçisi olmasını istenmediğinden 1949 yılında bir bakkal dükkanı açıp, ağabeyimi oraya yerleştirdi. Ben ortaokulu M. Çelikel Lisesinde okudum. Zonguldak'ta başka ortaokul yoktu. Liseyi de yine M. Çelikel Lisesinde bitirdim.

O sıralarda meydana gelen sel felaketi (1955), bizim bakkalı silip süpürdü. O tarihten sonra dayanıklı tüketim mallar satışına geçtik. Babam 1958 yılında EKİ, şimdiki TTK'dan emekli oldu

Zonguldak, 1970-1980 yıllar arası, o zamanlar ilçe olan Bartın ve Karabük dahil olmak üzere Türkiye'de dayanıklı tüketim pazarında İstanbul'dan sonra ikinci büyük pazardı.

Ben üniversiteyi 1964 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde bitirdim. 1965 yılında, mezun olduğum lisede biyoloji öğretmenliğine başladım.

1973 yılında öğretmenliği bırakıp, ağabeyler ve kardeşimle birlikte devam eden işletmelerde ticaret hayatına kesin dönüş yaptım.

Zonguldak'ta o zaman bir ara Ticaret Odası Başkanı olan Mehmet Incircioğlu ile yakın bir işbirliği yaptık.

Size anlatılanlar ya da hatıratınız içinde o günkü Zonguldak'ın ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda bir fotoğrafını çeksek o karenin içinde neler olur?

Zonguldak, 1970-1980 yılları arası, o zamanlar ilçe olan Bartın ve Karabük dahil olmak üzere Türkiye'de dayanıklı tüketim pazarında İstanbul'dan sonra ikinci büyük pazardı. Zonguldak EKİ lojmanları, tenis kortlar ekonomisi ile üst düzey bürokratlar için çok lokal bir kent idi. Ama bu sosyal yaşantı işçiler için aynı değildi. Muazzam bir sınıf farkı vardı.

1980 sonrası, kamu zararlarının gündeme gelmesi, en çok zarar eden kurumların başında Zonguldak'ın gelmesi kenti geriye götürdü.

Sermayedarların azlığı, ikinci kuşağın içi kentine geri dönmemesi, coğrafyanın dağlık bir bölge oluşu burada yatırım yapmayı zor hale getirdi. Herkes tüketim toplumuna göre bir yaşam tarzı benimsedi. Bankaya ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum.

Sizin ilk ticari faaliyetiniz nasıl gerçekleşti? Zonguldak'ta ticaretin en güçlü ve ekonomik hareketin en yoğun olduğu yıllar ve dönem ne zamandı?

İlkokulda iken yaz tatillerinde işçilerin yoğun olduğu bölgelerde gazoz sattiğımı hatırlıyorum. Bir de işçiler (münavebeli) köye giderken sergiler açarlardı. Tatillerde, bu sergilerde (günlük) bulunmuşumdur.

Ticari faaliyetleriniz ne zaman büyüdü ve gelişti?

Biz ilk ciddi yatırımımızı 2001 yılında Kdz. Ereğli'de Fiat Plaza ile yaptık. Sonra 2011 yılında yine Kdz. Ereğli'de 72 odalı 3 yıldızlı bir otel hizmete açtık. Sektörel bazda 1993-2000

2009 yılları en verimli yıllarımızdı. Çocuklarım üniversiteyi bitirince işletmeye dahil oldular halen de devam ediyorlar.

Şehre kazandırdıklarınız, size de kazandırdı mi? Yoksa siz şehre katkıda bulundunuz, ama şehrin size dönüşü beklentinizin altında mı kaldı? Buradaki yatırımlarınızın karşılığını alabildiniz mi?

Burada kazandığını buraya yatıran, akıllıca yönetirse para kazanır. Dışarıya bakmamak lazım. Ekonominin gelişmesine göre iyi işletmeler iyi yönetilirse, her zaman her yerde para kazanır.

Şehirde bir algı var ve bu algı sadece bugünün değil, geçmişten bu güne ulaşan sürecin oluşturduğu bir yaklaşım. Zonguldak'ta kazanılan para şehirde kalmıyor diye düşünüyor insanlar Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Zonguldak'tan dışarıya giden büyük bir yatırım hatırlamıyorum, Bir kişi otel, bir kişi seramik yatırım (Zonguldak'ta olması çok zor). Buradaki paralar işletmelerin değil, şahısların. Onlar da bankaya yatırıp faiz ile geçinen.

Zonguldak'ta ticaretin en güçlü ve ekonomik hareketin en yoğun olduğu yıllar ve dönem sizce ne zamandı? O günlerden bugünlere ne ya da neler değişti?

Zonguldak, 1970-1980 yılları arası gerek işçi sayısının çok oluşu (45 bin kömür), 20 bin Erdemir, işçi ücretlerinin yüksek oluşu; Zonguldak'ı tam bir tüketim toplumu haline getirmiştir.

Burada değişen işçi sayısı 10 binlere TTK (Erdemir 10 bin) inmesi, işçilik ücretlerinin piyasaya göre fazla olmaması, bugünkü küçülmeye sebep olmuştur. Nüfus 20 yıl öncekinden daha azdır. Coğrafya, fabrikalar yatırıma elverişli değildir. Karayolları, Türkiye'nin en kötüsü, demiryolları 1950'den önce var olmasına rağmen işlevini yitirmiş. Deniz yolları stop etmiş. Eskiden buraya yolcu gemileri gelirdi. Hava yolları, 2018 yılında haftada 4 sefer yapar hale gelmiş.

Ulaşılması zor. Tüketimden sanayiye geçişi gerçekleşmemiş bir Zonguldak, bu haliyle geri gitmeye mahkum olmuştur.

Burada kazandığını buraya yatıran, akıllıca yönetirse para kazanır. Dışarıya bakmamak lazım. Ekonominin gelişmesine göre iyi işletmeler iyi yönetilirse, her zaman her yerde para kazanır.

nuri-keles-hayatini-kaybetti
Nuri Keleş hayatını kaybetti
nuri-kelesin-cenaze-programi-belli-oldu
Nuri Keleş'in cenaze programı belli oldu