BETON İSKELE

Zonguldak sahil bandındaki yenileme çalışmalarının vaat edilen teslim süresi geçti ve hali hazırda devam ediyor. Başta ilk hazırlanan proje sürekli değişikliğe uğradığı için, yeni yapılan düzenlemeler işin uzamasına, zaman ve para kaybedilmesine sebep oluyor. Vatandaşın da haliyle tek nefes aldığı yer kullanıma kapalı olduğu için sabrı da tükeniyor. Şahsen o güzergahın müdavimlerinden biri de benim ve bir yıldır eksikliğini derin yaşıyorum. Sonucun güzel olacağını temenni ederek merakla bekliyorum. Merakımın yanında endişelerimin de, tıp ki proje gibi bir türlü sonu gelmiyor.

Deniz Yolları Acente Binası'nın kaybıyla başlayan üzüntüm, İnönü Heykeli düzenlemesi, Atatürk'ün ayak bastığı iskele düzenlemesi ve çiçek veren kız heykelinin yeni düzenlemedeki yeri ve bunların üstüne Maden Mühendisleri Lokali üzerine yapılan çelişkili açıklamalar, her gün değişen kararlar ve projedeki belirsizlikler ister istemez kentimizin tarihsel ve kültürel değerleri adına endişelerimizi haklı kılıyor. Ortak akıl yerine tek taraflı akıl olunca, çıkacak sonuç kentin hafızasını karıştırıyor.

Proje başlarında Deniz Yolları Acente binasının korunması için feryat ederken, beton iskelenin de tarihimizde ki önemini altını çizerek defalarca vurgulamıştım. Üzerindeki "barakanın" yıkılıp ilk haline getirilerek "Kent Balkonu ve Seyir Terası" olarak bırakılmasını, kentin hem sosyal hem de ekonomik olarak işlevselliğinin hatırlatacak şekilde kalmasını defalarca belirtmiştim. Yaşanan onlarca anıyı, fotoğrafı, duygu ve özlemleri paylaşmıştım. Ancak ısrarla üzerine kafe tarzı bir yapının yapılacağı hep gündemde oldu... Son aldığım haberlere göre bu durum değişmiş... Bakan Murat Kurum'un "tescilli değilse yıkın gitsin" sözünden sonra yıkıldı ve tekrar yenisinin yapılacağı söylenirken projeyi inşa eden TOKİ tarafından ödenek yetersizliği nedeniyle kabul edilmediği ve kentimizin için bir seyir terası kalacağı duyumuyla çok sevindim... İnşallah bu doğru karar tekrar değiştirilmez. Kent balkonu olarak kalırsa teşekkürlerimizi de binaenaleyh belirtiriz.

YENİ KENT KONSEYİ
Prof.Dr.Şenol Hakan Kutoğlu; Zonguldak Kent Konseyi başkanı olduktan sonra yaptığı açıklamalar ve etkinlikler sevindirici...
Geçmiş tarihlerde Sayın Kutoğlu henüz başkan seçilmemişken Fevkani Köprüsü hakkında fikir ayrılığımız olmuştu... Ancak son yıllarda, varlığı yokluğu belli olmayan Kent Konseyi'nin başkanlığına gelince yaptığı cesaretli açıklamalar, etkinlikler ve kararlı duruşu son derece sevindirici ve umut verici.

Başkan olur olmaz radikal açıklamalarda bulunuyor, güzel öneriler sunuyor, kentin tarihiyle ilgili yapıların korunması ve turizme kazandırılması konusuna korumacı davranıyor. Aklımızda olan düşüncelere tercüman oluyor. Valilik ve adliye binasının kaldırılması ve bazı konular paralel düşüncelerimiz olsa da, Mühendisler Lokali hakkındaki önerdiği projesini ve Fevkani Köprüsü hakkındaki düşüncelerine katılmıyorum...

Ancak!!!
Bugün yaptığı açıklamalar ise "takdire-şayan..."

Hakan Kutoğlu, Erdemir ve Eren Enerji şirketlerin çevre dostu olmak istiyorlarsa öncelikle fosil yakıtları terk etmeleri gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin sayılı şirketleri arasında olan bu firmaları önce
Zonguldak'a olan borcunu ödemeye davet etti ve ekledi:

"Eren Enerji halkla ilişkiler çalışmasına kargalar bile güler.
Çevre dostu olmak istiyorlarsa öncelikle fosil yakıtları terk etmeye başlasınlar. Zonguldak'ta küçücük bir alanda 4 tane termik santral çalıştıracaksın ondan sonra fidan diktik bak ne kadar çevre dostuyuz...

Sen kalk tüm kirletici faaliyetini Zonguldak'ta yap, sonra Bitlis Üniversitesine yardım et, bilmem kaç ilde fidan dik, kime ne...
Eğer burada faaliyet yapıyorsanız buranın üniversitesine destek olacaksınız, topluma borcunuzu ödemek için buraya kültür-sanat merkezi, spor merkezleri yapacaksınız.

Bu sözüme Erdemir' de dahildir. Zonguldak'ta faaliyet gösterip, burada para kazanıp, Türkiye'nin en büyük bilmem kaçıncı, en büyük şirketiyiz diye hava atan ama Zonguldak'a görünür hiçbir güzellik katmayan tüm şirketler... Basınımız da bunları dile getirmezse, kimseyi de eleştirmesin."

ÇINARLI YOL
Zonguldak'ın Ankara istikametinden gelenler için bir çınarlı yolumuz vardı. 1940 ortalarında dikilen çınar ağaçları arasından geçerken hemen sağ tarafınızda estetik ve kırmızı tuğla işçiliğiyle Merkez Garajı giriş kapısını selamlayarak "Zonguldak'a Hoş geldiniz" karşılaması yapılan bulvarımızdı.
Şimdi, ortalık savaş alanına dönmüş, çınarlı yol, çınarlı demiryolu olmuş!!!
Ortak akıl yine yok!!!

Yüksel Yıldırım-11 Kasım 2021