Zonguldak’ın Gökçebey ilçesine bağlı Bakacakkadı Belde Belediyesi'nde siyasi görüşleri nedeniyle işten çıkarıldıkları iddia edilen 3 işçi, mağduriyetlerini gazetecilere anlattı.
Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Bakacakkadı Belediye Başkanı Oktay Albuz’un keyfi işten çıkarımlarının devam edeceği ifade ediliyor.
Yerel seçimler öncesinde işçilerle toplantı yapan ve oy isteyen Başkan Albuz’un daha sonra işçilerin seçim çalışmalarında yapılan konvoya katılmalarını talep ettiği ve işçilerin bu duruma tepki gösterdikleri öne sürüldü. Seçimi aldıktan sonra ise Oktay Albuz’un insiyatif kullanarak sebepsiz yere işten çıkardığı işçiler ise bu duruma tepki göstererek açıklamalarda bulundular.
Bakacakkadı Belediye binası önünde açıklama yapan mağdur işçilerden 48 yaşındaki Erkan Okumalı, 2019 yılında işe başladıklarını belirterek, işçi statüsünde çalıştıklarını söyledi. Görev süresi boyunca her türlü işte çalıştığını aktaran Okumalı’nın görevine 11 Ekim’de gerekçe gösterilmeden son verildi. İşten çıkarılmasıyla ilgili konuşan Okumalı, “Üzülüyorum, çünkü parmaklarım yok. Engelli olmama rağmen köpek toplama, ağaç kesme gibi işlerde çalıştım; yüksek ağaçları kesmeye çıktım, kanalizasyona gittim. Kovid zamanında özürlü olduğum ve yüzde 60 raporum bulunduğu halde, kronik hasta olmama rağmen beni zorla araca bindirip çalıştırdılar.” ifadelerine yer verdi.
OKUMALI: "CHP ÖZGÜRLÜKÇÜ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR AMA BENİM ÖZGÜRLÜĞÜMÜ KISITLADILAR"
Mağduriyetini anlatan Okumalı, “Başkan, diğer belediye başkanına oy verdik diye işimize son verdi. Kendisine sorduğumuzda ‘keyfi kararım, sizinle çalışmak istemiyorum’ dedi. Bizi kış ayında mağdur bıraktı. Üç çocuğum var; ikisi üniversite, biri lise son sınıfta. Bize ‘Emekli olun’ diyor. 12 bin 500 lirayla emekli olsam nasıl geçinirim? Cumhurbaşkanımız, ‘İşçiye baskı yapılmayacak’ diyor ama burada baskı yapılıyor. Özgürlükçü olduklarını söylüyorlardı, ama benim özgürlüğümü kısıtladılar, beni işten attılar. Madem özgürlükçüler, biz de aynı bayrağın altında yaşayan insanlarız, neden böyle yapıyorlar? Çünkü herkes kendi cebindeki rantı düşünüyor, ona göre hareket ediyor. Oy vermedik diye mi böyle davranıyorlar? Oy vermeyenleri yok sayıyorlar.” dedi.
Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Okumalı, “Tazminatlarımızı, kıdem ve ihbar tazminatlarımızı talep ediyoruz. Bir yıl boyunca ödenmesi gereken maaşlarımızı, mesai ücretlerimizi ve ikramiyelerimizi istiyoruz. Başkan, sadece tazminat vereceğini söyledi; diğer haklarımızı vermeyi kabul etmiyor. Bu nedenle işlemleri başlattık.” şeklinde konuştu.
AYVAZ: "8 KİŞİYİ DAHA İŞTEN ÇIKARTACAKMIŞ"
Konuyla ilgili diğer mağdur işçi Ahmet Ayvaz (48) da 2019 yılında işe başladığını belirterek, “Ne olduysa başkan bize, ‘AK Partiliye oy verdiniz, o yüzden sizi işten çıkarıyorum’ dedi. Ben de iki çocuk babasıyım, çocuklarım üniversite okuyor. Mağdur durumda kaldık. Hiçbir bildirim yapmadan bizi işten çıkardılar. Kendi keyfiyle bizi işten çıkartıyor, yeni kişilerle çalışmak istediğini söylüyor. Şu anda 26 işçi çalışıyorduk, üçümüzü çıkardılar, içeride yirmi altı kişi kaldı. Sekiz kişinin daha çıkarılacağı konuşuluyor.” İfadelerine yer verdi.
AYDEMİR: "BENİ SİYASİ GÖRÜŞÜMDEN DOLAYI İŞTEN ÇIKARDI"
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında işten çıkarılan Bayram Aydemir (43) ise yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle aktardı:
“Ben geçen sene Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdiğim için, seçimden bir gün sonra, şoförlük yaparken, çöp arabası şoförüyken beni çöp arabasının arkasında çalışmaya verdiler. Sağlık durumum el vermediği için 12 doktordan oluşan bir heyet raporu sundum başkana. Ancak başkan, ‘Ben heyet raporu tanımıyorum’ diyerek beni tekrar çöpün arkasında çalışmaya zorladı. Ben de bu görevde çalışmayı reddettim. Bunun üzerine siyasi tercihimden dolayı hakkımda üç tutanak tutarak işten çıkışımı verdiler.Bu durumu mahkemeye taşıdım. Mahkemede karşıma üç tane şahit çıkardılar. Bu şahitlerin hepsi olayların benim anlattığım şekilde gerçekleştiğini hakim beye itiraf etti. Yani, başkanın beni siyasi tercihim yüzünden işten çıkardığını kendi şahitleri dahi doğruladı. Şu an mahkeme sürecindeyiz. Allah nasip ederse bu ayın 14’ünde son duruşmaya gireceğim ve inşallah kazanacağım. Çünkü elimde heyet raporum ve başkanın şahidi olarak gelenlerin itirafları var. Atatürkçülük ya da demokratlık gibi değerlerin arkasına saklanmasınlar. Gerçek bir Atatürkçü ya da demokrat, insanların özgürlüklerini kısıtlamaz. Bunlar sahte. Söyleyeceklerim bu kadar.”