Kurtuluş Savaşı'nda İnebolu Limanı'na gelen silah ve cephanenin Anadolu'ya sevk edildiği tarihi İstiklal Yolu'nun İnebolu-Kastamonu güzergahında düzenlenen "Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü" üçüncü gününde devam etti. Türkiye'nin dört bir tarafından 400 kişinin katıldığı yürüyüşe komando birlikleri ile jandarma ekipleri de destek veriyor.
Kurtuluş Savaşı'nda İnebolu Limanı'na gelen silah ve cephanenin Anadolu'ya sevk edildiği 95 kilometrelik güzergahta düzenlenen "Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü", üçüncü gününde de sürdü. İnebolu Türk Ocakları önünden 9 Haziran'da başlayan yürüyüşün üçüncü gününde Seydiler ilçesine ulaşan yürüyüşçüler, Şehit Şerife Bacı ve Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Burada saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.
Şehit Şerife Bacı ve Şehitler Anıtı ziyaretinin ardından yürüyüşçüler, komandolar ve mehteran takımı eşliğinde Seydiler ilçe merkezinden geçiş yaptı. İlçe geçişine vatandaşlar da alkışlarıyla destek verdi. Yürüyüşün 70 kilometrelik kısmını tamamlayan yürüyüşçüler, Halkacılar Yaylası'nda kamp yapıp, yarın 25 kilometre daha yürüyerek yarın Kastamonu'ya ulaşacak.
Yürüyüşe Nevşehir Jandarma At ve Köpek Eğitim Merkezi Komutanlığı (JAKEM), Kastamonu Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrencileri ile İl Jandarma Komutanlığına bağlı jandarma timleri de eşlik etti.

Sırtındaki çocuğuyla birlikte İstiklal Yolu yürüyüşüne katılıyor
Sırtındaki çocuğuyla birlikte Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşüne katılan Ayşe Kocaçolak, "İstiklal Yolu yürüyüşüne bu yıl 4'üncü katılışımız. İlk iki yılını bekar katıldım, diğeri de pandemiye denk geldi. Geçen yıl da çocuğumla kısma katılabildim, şimdi de yaklaşık üç gündür yürüyorum. İstiyoruz ki bu ortamı, bu manevi havayı, bu ruhu kızımızda yaşasın. Unutulan bazı değerlerimiz var, en azından hafızasında bir yerde bayrak olduğunu hatırlasın. Askerler vardı, yürüyenler vardı desin. Onu da yürüyüşe katmaya çalışıyoruz. Biraz hasta, yolda hastalandı. O yüzden dinlenerek Seydiler'e kadar geldik. Gururlu ve mutlu bir ortam. İyi ki buradayız. İyi ki bu değerlerimizi, tarihimizi yaşatıyoruz. Çocuğumun bu ortamı yaşamasının yanında kendi adıma da simge olarak Şehit Şerife Bacı'yı söylüyoruz. Şehit Şerife Bacı da sırtına çocuğunu sarmış ve mühimmat taşımış, kilometrelerce yol yürümüş birisinden bahsediyoruz. Kendi adıma onun ruhunu hissetmeye, onun yerine kendimi koymaya çalıştım. Aslında çok zor, eğer sırtınızdakini yük olarak düşünürseniz zor ama galiba işin içinde vatan olunca yapılmayacak ve taşınmayacak hiçbir şey yok. O yüzden saygı ile anıyorum milli mücadeledeki şehitlerimizi ve Şehit Şerife Bacı'mızı" dedi.

"Türk askerine güveni, bu topraklarda yaşamanın güzelliğini bir kez daha dolu dolu yaşadım"
Jandarma ekipleri ile komando birliklerinin yürüyüşe katılarak destek vermesinden gurur ve mutluluk duyduğunu belirten Ayşe Karabacak ise, "Yıllardan beri planladığımız ama bir türlü katılamadığımız bir yürüyüş. Bu sene oğlum Uygar ile birlikte yürüyüşe katıldım. Onun da erken yaşta bu manevi duyguyu tatmasını ve bu bilincin oluşmasını istedim açıkçası. Bende bir sonraki yürüyüşe katılmayı dört gözle bekliyorum. Gerçekten burada çok manevi bir atmosfer var. Herkesin bu duyguyu yaşaması ve tatması gerekiyor. Buradan kamp alanına gideceğiz. Oğlum beni yormadı. Görevli arkadaşlarda çok sağ olsun hepsi yardımcı oldular. Bazen dinlendirdik. Umarım ona da bir şeyler katmıştır bu yürüyüş. Özellikle Seydiler'e girişte ve Şehit Şerife Bacı Anıtında yapılan gösteride çok farklı duygusal bir boyut kattı yürüyüşe. Türk askerine güveni, bu topraklarda yaşamanın güzelliğini bir kez daha burada dolu dolu yaşamış olduk. Bayram sevgisini, vatan sevgisini, burada çok güzel bir şekilde hissettik. Ben çok duygulandım. Beklediğimin daha üzerinde bir yürüyüş gerçekleşti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Gökhan Kocaçolak ise duygularını şu sözlerler aktardı:
"Bu yıl İstiklal Yolu'nun 101. yılını yürüyoruz. İstiklal Yolu'nu yürürken insan gurur duyuyor. Daha önceki yıllarda yürüdük, bu yılda ayrı bir güzel geçiyor. Zorlukları var tabii ki, geçen günkü ecdadımız ile daha iyi empati yaptık. Zaten yapıyorduk ama zorlukları yaşayınca, insan biraz daha gururlanıp biraz daha coşkuyla yürüyesi geliyor. Güzel ve zevkli yürümek, bundan sonrada inşallah katılma isteğimiz ve dileğimiz var."