Tekel işçilerine destek olmak için dün greve giden Türk-İş&8217;e destek veren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Bartın Şubeler Platformu üyeleri, eski belediye binası önünde eylem yaptı. KESK üyeleri sloganlar atarak hükümetin Tekel işçilerinin haklarını vermesini istedi. Hükümeti protesto eden üyeler adına açıklama yapan KESK Bartın Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim-Sen Bartın Şube Başkanı Bayram Şimşek; &8220;Günümüz Türkiye&8217;si sermaye için dikensiz bir gül bahçesine çevrilmiştir. Neo-liberal politikalara sıkı sıkıya sarılmış Hükümetler tarafından 30 yılı aşan bir süredir bu ülkede sermayenin her istediği anında ve fazlasıyla yapılırken, emekçilerin en temel ve insani talepleri sistemli bir şekilde bastırılmış, hakları gasp edilmiştir&8221; dedi.


İktidar şiddet şampiyonudur


İktidarın politikalarını eleştiren Şimşek; &8220;AKP iktidarı emekçilere yönelik bu çok yönlü kuşatmanın son, fakat en kararlı temsilcisi olarak bu politikalarda ısrar ediyor. Bu politikaların özü üç temel ayak üzerinde yükseliyor. Birincisi kamu alanının, bütün yurttaşlara ait olan değerlerin piyasa güçlerine terk edilmesi, en temel insan ihtiyaçlarının dahi bir kâr alanı haline getirilmesi: AKP özelleştirmede şampiyondur. İkincisi 12 Eylül artığı bir Anayasa&8217;nın gölgesinde yurttaşlarını en temel haklardan mahrum bırakan, öteleyen, dinsel, inanca dayalı ya da etnik kimliklerini tanımayarak onları dışlayan otoriter devlet anlayışı: AKP baskıda, göz altılarda, kitle gösterilerine yönelik şiddette şampiyondur&8221; diye konuştu.


Çalışanlar ikinci planda tutuluyor


Çalışanların ikinci planda tutulduğunu kaydeden Şimşek; &8220;Üçüncüsü örgütlenerek, birleşerek kendi çıkarları için bu gidişata dur diyebilecek, hak gaspları karşısında sesini yükseltecek, sermayenin karşısında emeğin onurunu savunacak emekçilerin istihdam politikaları yoluyla bölünmesi, emekçilerin farklı statülerle farklılaştırılması, böylelikle işçi-memur, kadrolu işçi-taşeron işçisi, sözleşmeli, 4/C&8217;li, 4/B&8217;li adı altında parçalanmış emekçilerin örgütsüzleşmesi, etkisizleştirilmesi, eşit işe eşit ücret ilkesinin ayaklar altına alınması. AKP kuralsız istihdam alanında da şampiyondur. 4/C statüsü tamamen özelleştirme mantığının ürünüdür. AKP kârlı kamu işletmelerini yok pahasına sermayeye aktarırken bu işletmeleri kârlı hale getiren, etiyle, kanıyla, dişiyle tırnağıyla bu işletmelerin her bir tuğlasında, makinesinde hakkı bulunan emekçileri de sokağa bırakmak, açlığa ve sefalete mahkûm etmeye kararlıdır&8221; şeklinde konuştu.


Her türlü baskıya direniyorlar


Tekel işçilerine destek vermeyi sürdüreceklerini kaydeden Bayram Şimşek; &8220;Bunun en son somut örneği Tekel işçilerinin durumudur. 52 gündür bir direniş sürüyor bu ülkede. Tekel işçileri direniyor. Tekel işçileri her tür zorluğa, siyasal iktidarın her türlü baskısına karşı 52 gündür direniyor. Bu ülkenin tüm emekçileri direnen Tekel işçilerinin hep yanında oldu. Tekel işçilerinin mücadelesi sadece onların mücadelesi değildir. Bu mücadele hepimizin mücadelesidir. Şimdi işine, aşına sahip çıkan TEKEL işçileri ile bütünleşerek, mücadeleyi büyütmek zamanıdır. Bugün Ankara&8217;da sürmekte olan Tekel işçileri direnişi bu noktada Türkiye&8217;nin bütün emekçileri için önemli bir sınav niteliği kazanmıştır. Hamasi sloganların ötesinde bir gerçek olarak ifade edilecek olursa bugün tüm emekçilerin yüreği Tekel işçileri için atmakta, umutları, talepleri Tekel direnişinde somutlanmaktadır&8221; ifadesini kullandı.


Çağrımız dikkate alınmadı


KESK Bartın Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bayram Şimşek konuşmasına şöyle devam etti: &8220;Tekel direnişi emekçiler için bir nirengi noktasıdır. Direnişin kaybedilmesinin sonuçları bütün emekçiler için ağır olacaktır. Direnişin kazanılması durumunda ise aynı 25 Kasım grevinde yaşandığı gibi, emekçiler için daha aydınlık, daha demokratik bir Türkiye umudu güçlenecektir. Bu nedenle emek güçlerinin her hangi birinin bu direnişi hafifsemeye hakkı yoktur. DİSK ve KESK&8217;in çağrısıyla bir araya gelen Türk-İş, DİSK, Hak-İş, KESK, Memur Sen ve Kamu-Sen&8217;in toplantısı sonucunda Hükümete sorunu çözmesi için 26 Ocak&8217;a kadar süre verildi. Bu süre içerisinde sorunun çözülmemesi durumunda dayanışma grevi yapılacağı vurgulandı. Siyasi iktidar bu çağrıyı savsakladı. Yeni bir randevu vererek soğukta ekmek ve demokrasi mücadelesi veren Tekel emekçilerini 1 hafta oyaladı. Bu bir haftanın sonunda işçilere yine 4/C&8217;yi dayatabileceğini sandı.


Tekel işçileri sahipsiz değil


Yetkili bakanlar hazırladıkları çözüm önerisinde 4C´de ısrar ederken, Başbakan grup toplantısında yaptığı konuşmanın önemli bir bölümünü Tekel işçilerinin direnişine ayırarak esti, gürledi. Başbakan, işi özlük haklarını kaybetmeme mücadelesi veren işçileri tehdit etmeye kadar vardırdı. Siyasi iktidar Tekel işçilerini pervasızca kapının önüne koyabileceğini, kimsenin onlara sahip çıkmayacağını düşünerek bu adımı attı. Tekel işçileri yıllardır süren bu karanlığa karşı bir meşale yaktılar. Bu meşalenin sönmesine izin vermeyeceğiz. Emekçilerin kararlılığını bugün 1 günlük dayanışma greviyle bir kez daha gösteriyoruz. Bugün herkese ezberleteceğimiz bir sözü hep birlikte söyleme zamanıdır: Her yer Tekel, her yer direniş Emek, Barış ve Demokrasi Mücadelesini Yükselteceğiz!&8221;

Editör: Pusula Gazetesi