Platform adına konuşmayı Eğitim-Sen Temsilcisi İsmet Akyol yaparken işçilere yardım kampanyası da düzenlediklerini söyledi. Akyol; "19 yıl önce Zonguldak Maden İşçileri gibi, Ankara´nın yağmuruna, soğuğuna, polisin copuna, gazına, gözaltlısına, barınma sorunlarına ve tüm zorluklara karşı, Tekel İşçileri direniyor. İş güvenceleri, özlük hakları, çocuklarının geleceği ve tüm emekçilerin hakları için mücadele eden ve adım adım zafere yürüyen Tekel İşçilerini Çaycuma Emek ve Demokrasi Platformu adına selamlıyoruz. Tekel işçileri, başkent Ankara´da kışı bahara çeviriyor, umudu yeşertiyorlar. Önce Tekel işletmelerinin hammadde kaynakları kesildi, sonra fabrikalar kapatıldı. Şimdi de Tekel İşçilerinin işi, ekmeği ve geleceği elinden alınmaya çalışılıyor. Tekel işçilerine 4-C denilen kölelik yasası kabul ettirilmek isteniyor. 4-C yalnızca Tekel işçilerine değil bütün emekçilere yöneltilen açık bir tehdittir. Ak Parti´nin bugün Tekel işçilerine reva gördüğü 4-C nedir? 4-C´nin ne demek olduğunu SEKA Çaycuma Kağıt Fabrikası&[#]8217;nın özelleştirilmesinin ardından 4-C´li çalışmak zorunda bırakılan emekçi kardeşlerimiz ve Çaycumalılar iyi bilmektedir. Sayın Başbakan, Sayın Bülent Arınç, Sayın Hükümet yetkilileri; 4-C´nin ne menem bir şey olduğunu bir de bizden dinleyin. 4-C, 657 Sayılı kanunun 4. maddesinin c fıkrasına göre geçici personel çalıştırılmasıdır. Bugün okullarda düşük ücretlerle ve iş güvencesiz çalışan ücretli öğretmenlik uygulamasına çok benzemektedir. Açlık sınırının 795 lira olduğu ülkemizde 4-C´lilerin 2009 yılındaki ücretleri brüt 600-700-800 liradır. Bunun dışında hiç bir ücret ödenmemektedir. Başka işte çalışamazlar. 10 ay istihdam edilmektedirler. Hiçbir sosyal hakları yoktur. Tazminat hakkı yoktur. Sendika hakkı yoktur. Bizler 4-C uygulamasının sefalet, yoksulluk ve kölelik demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Şimdi sizlere soruyoruz Sayın Hükümet yetkilileri; sizin eşleriniz, çocuklarınız 4-C´ye mahkûm edilse ne yaparsınız? Bu sorumuza sizlerden yanıt bekliyoruz" dedi.
4-C´liler adına konuşmayı ise Cem Bayraktar yaptı. Bayraktar; "Hükümetimiz her yıl başında bakanlar kurulunu toplayarak bizleri 10 aylık süre için işe almakta ve geriye kalan 2 aylık süreçte ücretsiz izin vererek sokağa bırakmaktadır. Burada bulunan herkesin bize hak verebilmesi için 1 dakikalığına da olsa şunu hayal etmelerini istiyorum. Yarından itibaren 10 aylık sözleşme imzaladınız ve 10 ay sonra yeni bir sözleşme imzalanıncaya kadar 2 ay ücretsiz boşluk verilecek sizlere. Bakınız bu 2 ay da ücret yok diyorum. Ev kiranız var, elektrik, telefon, su faturalarınız var, temel gıda ihtiyaçlarınız var. Bu boşluk verilen 2 aylık süreç içerisinde hiçbir ücret alamazken bütün bu giderleri nasıl karşılayacaksınız, nasıl geçineceksiniz ve nasıl yaşayacaksınız" şeklinde konuştu.
Editör: Pusula Gazetesi
