Özbakır'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:

"Elmas TV'de yayınlanan Artı Eksi programına katılan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci hakkımda akla hayale gelmeyecek iddialarda bulunmuştur.
Öncelikle beni tanıyan herkes bilir ki Başsavcı olduğum günden beri odamın ve gönlümün kapısı herkese açıktır. Kim olursa olsun beni makamımda ziyarete gelen birisinin çay kahve içmeden ne Başsavcılık dönemimde ne Milletvekilliğim dönemimde odamdan ayrılması söz konusu bile değildir.
Ahmet beyin sekretaryamı aradığı doğrudur, kendisine saat: 14.00'da Genel kurulda olmam gerektiğinden kendisine verilen randevu saati de saat: 13.00 olmasına rağmen saat 13.45'de gelmişti sekretaryam kendisine ben içeri girdiğimde çay söylemişti. Başkanım 10 dk. var görüşelim dedim.
Ahmet Beyin beni panele davet ettiği ve Genel Kurul çalışmalarım nedeniyle katılamayacağımı söylediğim doğrudur.
Ancak, "Sayın vekilim eğer TTK kapanırsa ne sendikacı olarak beni, ne de siyasetçi olarak sizi Zonguldak'a sokarlar" cümlesine "Bana bir şey olmaz" şeklinde cevap verdiğim tamamen uydurmadır, hayal ürünüdür.

Diğer taraftan TTK'nın kapatılması ya da özelleştirilmesi konusunda düşüncelerimiz bellidir. Zonguldak ilimizin lokomotifi olan TTK'daki işçi açığı kapatılmalı ve yeni yatırımlar yapılarak modernize hale getirilmelidir.
Son olarak, Ahmet Beyin Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmek istemesi ile ilgili olarak "Ben görüşemiyorum ki sizi görüştürsem" cümlesini , Cumhurbaşkanımızın programının son derece yoğun olduğunu bu sebeple görüşmenin mümkün olamayacağını, ancak gene de randevu almak için elimden geleni yapacağımı söyleyerek misafirlerimi uğurladım.
En başında da söylediğim gibi, devlet geleneğinden gelen bir kişi olarak her zaman siyaset yapmak yerine hizmet yapmayı tercih eden biri oldum. Zonguldak'a bırakın kötülük yapmayı en küçük bir iyiliğim dokunduysa bu benim açımdan bir gurur vesilesi olmuştur.

Milletvekili seçildiğim günden bu tarafa Zonguldak ve Zonguldak halkına canla başla hizmet etmekteyim, fakat beni karalamak isteyen işi şövenistliğe kadar getiren bir gurubun iftira ve karalamalarına maruz kalmaktayım, suskun kalmamım nedeni Partime ve AK Parti ruhuna zarar vermemek ve bir hukuk adamı olarak hukuk önünde hesaplaşmak içindir.
Sonuç olarak bu yola "İhanet etmek için değil, hizmet etmek" için çıktığımı belirtmeme rağmen hak etmediğim olaylara maruz bırakılıyorum.

Artık bunların son bulması dileklerimle dürüstlüğün ve iyiliğin kazanacağına olan inancımla bana iftira atan herkesi önce Allah'a sonra yüce Türk adaletine havale ediyorum."

Editör: Pusula Gazetesi