Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu&8217;na (KESK) üye kamu çalışanları tüm ülkede olduğunu gibi Bartın&8217;da iş bırakma eylemi yaptı. Sendika üyeleri grev kapsamında eski belediye binası önünde toplanarak yaptıkları basın açıklaması ile hükümetten taleplerine cevap verilmesini istedi. Sendikalar adına açıklama yapan KESK Bartın Şubeler Platformu dönem sözcüsü Eğitim-Sen Şube Başkanı Bayram Şimşek; &8220;Özgür, eşit, adil bir Türkiye için Türkiye&8217;nin dört bir yanında alanları dolduran on binlerce emekçiye selam olsun. Bugün alanları doldurarak yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı sesini yükselten emekçiler merhaba, kriz nedeniyle işini kaybetmiş, çocuklarına ekmek götüremez hale düşürülmüş işsiz kardeşlerimiz merhaba, açlık sınırının altında bir ücretle vefasızlığa uğramış, yoksulluğa mahkûm edilmiş emekliler merhaba, krizin yükü altında ezilen, kredi batağına düşmeye zorlanan esnaflar merhaba&8221; dedi.


Bugün gücümüzü kullanıyoruz


Şimşek; &8220;Diplomalı işsizlikle terbiye edilmeye çalışılan, yurt ücretini, üniversite haraçlarını ödemekte zorlanan umutsuzluğa, yarınsızlığa alıştırılan gençlerimiz merhaba, bu adaletsiz dünyanın yükünü iki kere taşımak zorunda bırakılan erkek egemenliğinin şiddetiyle yüz yüze yaşam mücadelesi veren kadınlar merhaba. Milliyetçi histeriler karşısında pabuç bırakmayan, halkların eşit, özgür ve adil bir ortamda bir arada yaşaması için çaba gösteren barış güçleri merhaba. Krize karşı 1 yıldır 29 Kasım&8217;da, 15 Şubat&8217;ta, 1 Mayıs&8217;ta, 15 Haziran&8217;da, 6 Ekim&8217;de IMF&8217;ye karşı meydanları doldurarak &8220;krizin bedelini ödemeyeceğiz&8221; diye haykıran, toplu sözleşme ve grev hakkının gaspı karşısında direnen kamu emekçileri merhaba. Emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri, mücadelemize her zemin ve koşulda omuz veren, emek dayanışması içinde her zaman yanımızda hissettiğimiz kardeşlerimiz merhaba. Bugün Türkiye&8217;nin her yerinde hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanıyoruz&8221; diye konuştu.


Kulaklarını tıkıyorlar


Hükümetin çalışanların sorunlarına çare aramadığını belirten Şimşek; &8220;Bugün Türkiye&8217;de eğitim verilmiyor, temel ulaşım hizmetleri verilmiyor, acil durumlar dışında sağlık hizmeti verilmiyor. Bugün kamu emekçileri yıllardır birikmiş sorunların karşısında hâlâ emekçileri görmeyen, onları sefalete iten, ülkeyi krizden krize sürükleyen neo-liberal politikalara karşı seslerini bir kez daha yükseltiyor. Buradan taleplerimiz karşısında bir duyarsızlık abidesi gibi duran siyasi iktidara sesleniyoruz. 25 Kasım Grevine ülkeyi getiren sizsiniz. Sayın Başbakan, bakın buradan bir kez daha 25 Kasım Grevinin nedenlerini tane tane anlatacağız, iyi kulak verin. Yıllardır emekçilerin sorunlarına kulaklarınızı tıkadınız. Emek örgütlerini görmezden geldiniz. Bu ülkenin çalışma yaşamını çağdışı sendika yasalarıyla yönetmekte ısrar ettiniz. Emekçileri işçi memur diye ayırdınız, sözleşmeli, kadrolu, 4B&8217;li 4C&8217;li diye ayırdınız, kurum işçisi, taşeron işçisi diye ayırdınız. Emeği her fırsatta bölmeye çalıştınız. Emekten emekçilerden sakındığınız kaynakları sermayenin emrine verdiniz&8221; şeklinde konuştu.


Bu grevi hak ettiniz!


Kamusal hizmetlerin piyasa haline getirildiğini ifade eden Şimşek; &8220;Sağlık ve eğitim başta olmak üzere temel kamusal hizmetleri piyasalaştırmak için, kârlı bir Pazar haline getirmek için canla başla çalıştınız. Kamusal alanı sermayenin talanına açtınız. Mezarda emeklilik yasalarıyla, SSGSS yasalarıyla, katkı payı uygulamalarıyla her yaptığınızla, attığınız her adımla emekçilere saldırdınız; onları açlık sınırının, yoksulluk sınırının altında ücretlere mahkûm etmek için her yolu denediniz. Sağlık alanında her gün bir skandala imza attınız, en son domuz gribi skandalında bir elinizle yaptığınızı bir elinizle yıktınız. Halkı ne yapacağını bilemez hale düşürdünüz. Hakkını arayanları sokaklarda coptan geçirdiniz, gaza boğdunuz. Sendika kadrolarımızı soruşturdunuz, sürdünüz, işten çıkardınız. Bu da yetmedi konfederasyon binalarımıza baskın düzenleyip yöneticilerimizi tutukladınız. Hak aramayı, emekten yana olmayı, sendikal mücadeleyi bir suçmuş gibi göstermeye çalıştınız. Bırakın emekçilerin haklarını genişletmeyi, mevcut haklarını bile kullandırmadınız, gasp ettiniz.


Bu grevi hak ettiniz&8221; ifadesini kullandı.


Yanlış politikalar üretildi


Sermaye yanlısı politikalarınızla ülkeyi krize soktunuz. Sizin şaibeli rakamlarınızla yüzde 15, gerçekte yüzde 20&8217;ler seviyesinde işsizliğe siz yol açtınız. Kriz karşısında bir sürü önlem paketi hazırladınız. Bunların bir tanesinde bile emekçileri koruyan, işsizleri koruyan, yoksulları koruyan bir şey yapmadınız. Bu paketlerde bizzat krize yol açanlara teşvik üzerine teşvik yağdırdınız. Dolaylı vergileri arttırarak, katkı paylarıyla, enerji ve ulaşım zamlarıyla krizin bedelini emekçilere ödettirmeye kalkıştınız. 2010 bütçesine işsizlikle nasıl mücadele edeceğinize dair bir cümle bile koymadınız. İstihdamsız büyümeyi hedeflediniz.


Bu grevi hak ettiniz Buradan Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz. 25 Kasım Grevi emekçilerin size yönelik uyarısıdır. Yanlışlığı defalarca kanıtlanmış politikalarınızı terk etmeniz için yapılan bir uyarıdır.


Bu bir uyarıdır


25 Kasım grevi ülkede demokrasi ve barışın sağlanması için ürkek, arkası boş açılımlar yerine cesur ve bütün toplumsal kesimlerin katıldığı somut adımlara ihtiyaç olduğunu size hatırlatmak için yapılmış bir uyarıdır. 25 Kasım Grevi hukuku çiğneyerek engellediğiniz toplu sözleşme ve grev hakkımızı engellemeyi bırakmanız için yapılan bir uyarıdır.25 Kasım Grevi kamu emekçilerinin dayatılmış yüzdelik ücret artışlarına mahkûm eden toplu görüşme uygulamasını terk edip bir ana önce toplu sözleşme masasına oturmanız konusunda bir uyarıdır. AKP iktidarı 25 Kasım grevini iyi değerlendirmelidir. İktidar emekçilerin bu uyarısını da dikkate almaz, hak gasplarına devam eder, sermaye yanlısı politikalarında inat edecek olursa bilmelidir ki, emekçiler için daha geniş ve kapsamlı bir mücadele dönemini başlatacaktır. Mücadele edenler her zaman kazanamayabilir, ancak kazananlar daima mücadele edenler olmuştur. Yaşasın Mücadelemiz, Yaşasın KESK!

Editör: Pusula Gazetesi