17 yıl önce yaşanan 17 Ağustos depremi, ülke olarak yaşadığımız en korkunç acılardan biriydi. O günden geriye bir sürü hikaye, binlerce haber kaldı.
Zonguldak depremle birlikte sarsılmanın şokunu yaşadıktan sonra enkaz bölgelerine aktı. Gözler Türkiye Taşkömürü Kurumu Tahlisiye (Arama- Kurtarma) ekibindeydi. Onların girdiği binalarda umutlar yeşeriyor çalışmalar kolaylaşıyordu. Maden işçilerinin bu çabası ülke genelinde takdirle karşılanıyordu.
Zonguldakın gündeme geldiği bir başka konu ise deprem bölgesine görevli gönderilmelerinin ertesi günü Zonguldaka dönen üç doktorla ilgiliydi. Zonguldak Valiliği, deprem bölgesine gönderildiği halde izinsiz olarak geri dönen SSK Zonguldak Bölge Hastanesi'nde çalışan üç doktor hakkında soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında Ankara'dan müfettişler geldi. SSK Bölge Hastanesi doktorlarından Z.K, T.Ö ve Z.Ö. polis zoruyla geldikleri akşam yeniden deprem bölgesine gönderildiler.
Dönemin Valisi İsmet Metin bu duruma çok sinirlenmiş ve şöyle demişti; "Adam gitmiş diyor ki, 'Ben oradaki Sağlık Müdürü, Hastane Baştabibi bizim size ihtiyacımız yoktur dedi, biz de döndük diyor. Birer tane yaralı koymuşlar ambulanslara dönmüşler. Ben de dedim ki sizi buraya gönderen Vilayet ve kriz masasıdır. Siz oradan belge getirdiniz mi, yok. Niye döndünüz o zaman? Ben sizi niye gönderdim? Oradaki yaralılara acil yardım yapasınız diye. Herif Fransa'dan geliyor binanın altında ameliyat yapıyor, senin cerrahın kalkıp buraya geliyor. Bu bir hekim için onur kırıcıdır. Bu cepheden kaçan asker davası"
Bu tatsız olayın aksine iyi örnekler de yaşandı. Deprem sabahı SSK ve Zonguldak Devlet Hastanesi'ne mesai saatinden çok önce gelen pek çok hekim ve sağlık çalışanı ise gönüllü olarak deprem bölgesine gitmek için istekte bulunmuş çok sayıda doktor ve hemşire bölgeye gönderilmişti. Bazı hekimler görev süreleri dolmasına karşın yine de deprem bölgesinde kalmaya devam etmişti.
