Demokrat Parti eski İl Başkanı Turgut Hamzaçebi, il başkanlığından istifa etmesinin ardında ilk kez konuştu.
İstifasının nedenlerini açıklayan Hamzaçebi, partinin eski milletvekilleri Ali Uzun ile Ömer Barutçu´nun kendilerini desteklemediğini belirterek genel merkezin de sürekli kongre tarihini ertelemesinin de, genel merkezin kendisiyle kongreye gitmek istemediği kararını algıladığı için istifa ettiğini söyledi.
Partiden istifa etmesine rağmen kongrenin halen yapılamadığını belirten Hamzaçebi, kongreye tekrar aday olmaya henüz karar vermediğini ifade ederek, açık kapı bırakmayı da ihmal etmedi.


´Uzun´la Barutçu seçimlerde bize destek vermedi´
Geçtiğimiz günlerde Merkez İlçe Başkanı İzzet Genç´in yeni DP İl Başkanı Hakkı Karagüzel´i kamuoyuna tanıtırken, ´Yeni atanan il Başkanımız Hakkı Karagüzel´i partimizin önde gelen isimleri Ali Uzun ve Ömer Barutçu´da destek veriyor ´şeklinde açıklamalarına tepki gösteren Hamzaçebi; "Onlar öyle bir açıklama yapamazlar. Öyle bir açıklama yaptıkları zaman biz cevabını veririz. Çünkü biz 29 Mart seçimi yaşadık. 14 tane belediye başkan adayı çıkardık. Çıkardığımız adaylar geçtiğimiz dönemlerde hem Ömer Barutçu´ya hem de Ali Uzun için canla başla çalıştılar. Ama ne Ömer Barutçu ne de Ali Uzun 29 Mart yerel seçimlerinde bize destek vermediler.
Destek olduklarını basın aracılığıyla dahi açıklamadılar. O nedenle böyle bir açıklama yapamazlar. Yaparlarsa cevabını da bu şekilde alırlar. Ben başka illerin eski milletvekillerini, eski bakanlarını getirerek seçim çalışması yaptım. Ama peşlerinde yıllarca koştuğum, maddi manevi çalıştığım insanlar bana bir telefon dahi açıp biz gelmesek de adaylarımızı destekliyoruz demediler. Ben o arkadaşlarımıza kırgın olarak görevimden ayrıldım.
Seçimden sonra da hiçbiri beni arayıp da Türkiye genelinin üzerinde aldığımız oy için bizi kutlamadılar. Ama bugün geldiğimiz noktada bu isimler basın aracılığıyla veya meydana çıkarak konuşup adaya destek verdiklerini söylerlerse benden cevabını alırlar. Hiçbirinin haklılık payı yok. Biz genel idare kurul´a Ali Uzun´u önerdik. Kendisi kabul etmedi, başka bir isimde vermemizi istemedi. Biz her zaman Ali Uzun´un yanında ve arkasında olduk ama o hiçbir zaman bizim yanımızda ve arkamızda olmadı. istifa ettiğimde Ali Uzun beni arayıp istifamın nedenini sormadı. Birilerini yönettiği gibi Ali Uzun beni yönetmiyordu. Neden istifa ediyorsun şeklinde bir telefon görüşmemiz dahi olmadı. İstifa tek taraflıydı" dedi.

´İstifamın nedeni,Genel Merkez&[#]8217;in kararsızlığı´
İstifa etmesinin en büyük nedenlerinden birinin Genel Merkezi´n sürekli kongre tarihini ertelemesi olduğunu ve bunu genel merkezin kendisiyle kongreye gitmek istemediğini algıladığını belirterek istifa ettiğini vurgulayan Hamzaçebi, şunları söyledi: "27 Temmuz 2009 tarihinde İl Başkanlığı&[#]8217;ndan istifa ettiğim dönem Sayın Süleyman Soylu Genel Başkanımızdı. Genel Başkanımız istifamı kabul etmediğini söyleyerek, en azından görevimi genel kurula kadar devam etmemi istedi. Bende Genel Kurul yakın tarihte olduğu için kabul ettim ve istifamı geri çektim. Genel Kurul&[#]8217;a katıldım. Genel Kurul´da Sayın Süleyman Soylu seçimi kaybetti. Yerine Sayın Cindoruk seçildi. Yeni oluşan yönetim de benim istifamı kabul etmedi ama ben her zaman söylediğim gibi yeni insanlar, yeni yüzlerle, partimize yıllarca hizmet etmiş görev bekleyen insanlarla yola devam edilmesi gerektiğini ve ben yine onlara ağabeylik yapacağımı belirttim. 26 Temmuz il kongresi tarihi olarak belirlenmişti ve ona göre hazırlıklarımızı yaptık. Ama ilçe başkanlarından bazıları evraklarını yetiştiremedikleri için kongre tarihi 8 Ağustos´a ertelendi.
8 Ağustos´ta Genel Başkanımızın da katılacağı bir kongre olacaktı. Hazırlıklar tamamlanmıştı ama her nedense bazı ilçe başkanları kongrenin iptalini istedi. Genel merkez de onların talebine uydu ve 8 Ağustos tarihli kongreyi de iptal etti. Bende 23 Ağustos´ta görevi bıraktığımı belirtip, istifa nedenlerimi kamuoyuna açıkladım. İstifamın nedenlerinden biri genel merkezin iki kez kongre tarihi ve iki kez de kongreyi iptal etmesiydi. Genel merkez kongreyi yani kendi kararını iki kez iptal ederek zafiyetini göstermiştir.
16 Mayıs´ta yaptığımız Genel Kuruldan bu yana il başkanlarını toplayamamıştır. Bu da Genel Merkezin bir zafiyeti olarak algılanmaktadır. Biz il başkanları olarak kendi aramızda görüşüyorduk. Ama buna rağmen üç aydır il başkanlarını toplayıp yol haritasını belli etmeyen bir genel merkez daima il başkanlarının kafasında soru işareti bırakmaktadır. Bunu da ben genel merkeze söyleyerek biran önce kongrenin yapılabilmesi için görevi bıraktım. Tabi genel merkezde kongreyi biran önce yapmak istiyorlar ama birilerinin baskısıyla yapamıyordu. Turgut Hamzaçebi´nin İl Başkanlığı&[#]8217;nda kongrenin yapılmasını istemiyorlardı. Olayı ben böyle algıladım ve o nedenle il başkanlığını bıraktım.
Ben İl Başkanı olarak kongreye gitmezsem herhangi bir arkadaşımız partiyi kongreye taşırsa daha sağlıklı olacağı düşüncesine sahip olduklarını düşündüm. Yani kongreyi iptal ettirmek isteyenlerin ben olmazsam kongreyi iptal ettirme düşüncesinden vazgeçeceklerini düşünerek görevi bıraktım. Fakat her nedense genel merkez mevcut yönetim ile kongreye gideceğine mevcut yönetimi fes etti, yeni bir yönetim atadı. Atama yönetimler bizim partimize her zaman zarar vermiştir. Bunun en büyük zararını ben çektim. Ben istifa ettiğim zaman hiçbir arkadaşım il yönetiminden istifa etmemişti. İstifa etmek isteyenler oldu ama ben karşı çıktım. Demokrat Parti´de herkesin bir hesabı var.
Tepedeki adamların da bir hesabı var. Burada bir hesap çarpışması oluyor. Bu hesap çarpışması da önümüzdeki günlerde kamuoyuna yansıyacaktır"

´Fazla aday partiye zarar verir´
Kongreye aday olacak mısınız sorusu üzerine Hamzaçebi, henüz karar vermediğini belirterek açık kapı bıraktı. Çok adaylığın partiye zarar verdiğini dile getiren Hamzaçebi; "Daha karar vermedim. Benim gayem partiye zarar vermek değil. Fazla aday partiye zarar verir. Kaybeden taraf partiyi terk eder. Çünkü bizi sevenler seçimi kaybedersek partiye küsecekler. Kongre salonundan el ele çıkmak görüntü olarak kalıyor. Partiye maddi ve manevi mücadele veren insanları bir kalemde silip atmamak lazım. İlçe başkanlarının adayı olmak adaya fazla bir şey kazandırmıyor. Bende ilçe başkanının adayı olarak çıkmıştım. Ama aynı ilçe başkanlarıyla ben çok sıkıntı çektim. Aday olacak insan tabanın, delegenin adayı olarak çıkması lazım. Bende aday olacaksam en az 150 delegenin imzasını alırım, 150 delegenin beni aday göstermesi ile aday oldum derim. Tabanın adayı olarak çıkarım" dedi.
Editör: Pusula Gazetesi