Kaçmayı başardığı İran´dan göç ettiği Türkiye´de Türk vatandaşlığına geçmesine rağmen çile ve sıkıntıları bitmeyen Alitaeifeh, sefalet içerisinde yaşam mücadelesi veriyor.
Alitaeifeh, daha 7 yaşında annesiyle birlikte büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Dayanamayan annesinin bir süre sonra kaçması üzerine amcası ve dayıları ile birlikte yaşamaya başladı. İran Irak arasındaki savaş nedeniyle sıkıntıları daha da artan Alitaeifeh, amcası ve dayılarından da sürekli dayak yemeye başladı. Savaş ve rejim baskılarının yanı sıra amca ve dayı dayaklarına rağmen kazandığı üniversiteyi bitirerek Tahran Devlet Hastanesi´nde hemşire olarak işe başladı. İranlı Alitaeifeh, hemşirelik
mesleğini de bırakarak 1985 yılında Türkiye´ye kaçtı. İstanbul´da yaşamaya başlayan Alitaeifeh, birçok özel ve resmi işte çalışarak yaşamını idame ettirdi. 1995 yılında evlendiği ilk eşinden 1998 yılında eşinin psikolojik sorunları nedeniyle ayrılmak zorunda kaldı. Bir sene ekonomik sıkıntılar yaşamaya başlayan Alitaeifeh, 2000 yılında evlendiği ikinci eşinden ise 2005 yılında boşandı. Yardımlaşma kurum ve derneklerinden aldığı yardımlarla yaşam savaşı veren Alitaeifeh, kirayı ödeyememesi nedeniyle ev
sahibi tarafından eşyaları ile birlikte sokağa atıldı. Eşyalarının tamamı çalınan İranlı kadın, başka bir kadın arkadaşının daveti üzerine Zonguldak´a geldi. Burada kendisine 1 oda ve 1 mutfağı bulunan küçük bir ev tahsis edilen Alitaeifeh, komşularının ve hayırsever vatandaş ve kurumların yardımıyla yaşamını sürdürüyor. Alitaeifeh´in Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından 3 ayda bir verilen 200 TL geliri bulunuyor. Yaklaşık iki aydır elektrik ve su faturalarını ödeyemeyen Alitaeifeh, mahalle bakkalına ve
komşularına da 500 TL´yi aşan borcu olduğunu bildirdi. Kimi zaman iftar ve sahur vakitlerinde yiyebilecek ekmek ve çorba bile bulamayan Alitaifeh, parasızlık nedeniyle itilip kakıldığını, ve eleştirilere maruz kaldığını söyledi. Hasta ve yaşlı olması nedeniyle çalışamadığını belirten Alitaeifeh, şunları söyledi: "Komşularımın verdiği kıyafetleri temizleyip giyiyorum. Bunun için bile beni eleştiriyorlar. Fakir olduğumu, paramın olmadığını göstermek için yırtık, kıyafetler mi giymem gerekiyor? Elektrik
idaresine ve belediyelere su borcum için gidiyorum, bana ya deli diyorlar ya da İran´a dön diyorlar. Ramazan ayında bakkala gittim iftar için hesabıma yazdırarak ekmek ve kola almak istedim. Bakkal sahibi, borcumu ödemediğim ve kola aldığım için beni itekledi. Ağlayarak bakkaldan çıktım."
Tüm çilesine rağmen Türk Bayrağı´nı, Türk Devleti´ni ve Atatürk´ü çok sevdiğini vurgulayan Alitaeifeh, rejim korkusu nedeniyle ülkesine dönmek istemediğini ifade etti. İran´daki rejim baskısı yerine Türkiye´de sefalet içerisinde yaşamaya razı olduğunu anlatan Altaeifeh, İran´daki rejimi şöyle anlattı: "İran´da, haber için bile böyle yan yana gelemeyiz. Hemen sorgusuz sualsiz kırbaçlarlar. Çok büyük baskı oluyor, büyük sıkıntılar yaşıyorsunuz. Onun için İran´ı hiç sevmiyorum. İran´a dönmek istemiyorum."

Albümündeki İran ve İstanbul hatıralarına bakarak gözyaşlarına boğulan Alitaeifeh, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´a seslenerek, kendisine ve kendisi gibi fakirlere ayda 250 TL yardım edilmesini istedi.
Alitaeifeh´in ev sahibi 48 yaşındaki Şaduman Alaca da, kendisini az da olsa kira ümidiyle evlerine aldıklarını, fakat kira alamadıkları gibi ev için bir çok masraf yaptıklarını söyledi
Editör: Pusula Gazetesi