Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Erdemir’in Ereğli’ye sırtını dönmekle kalmayıp, gözlerini de kapattığını söyledi.

Atatürk Kültür Merkezi Nikâh Salonu’nda yapılan Olağanüstü Belediye Meclis Toplantısı’nda gündem dışı bir konuşma yapan Başkan Uysal, önce meclis üyelerinin ve ilçe halkının yeni yılını kutladı, ardından da Erdemir yönetiminin uygulamalarını eleştirdi.

‘Karadeniz Ereğli küçük olsun, bizim olsun’ zihniyetine asla teslim olmayacak’ diyen Başkan Uysal, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

EREĞLİ SEYİRCİSİNE EZİYET ÇEKTİRDİLER

“Yaklaşık 5-10 bin futbol severin maçlarını izlediği Kdz. Ereğli Belediyespor'un Erdemir Stadında oynadığı karşılaşmada Ereğli seyircisine eziyet çektiren Erdemir tarafından kapılar açılmıyor. O kadar seyirci uzun yol kat ederek o stada geliyor.

HEM SIRTINI DÖNMÜŞ HEM GÖZÜNÜ KAPATMIŞ

Ereğli’de seyircimiz Erdemir stadına girerken eziyet çekmiştir, bunun başka bir açıklaması yoktur. Benim terbiyem bu kadar. Düşünün Kdz. Ereğli Belediyesi orada 2 saat top oynayacak yönetim tarafından teminat mektubu isteniyor ve protokol imzalattırılıyor. Bunu paylaşmak istedim. İşadamlarımız herkes ‘Erdemir Ereğli'ye sırtını dönmüş’ diyor ama sadece dönmemiş hem dönüp hem de gözünü kapatmış. Mevlana'nın dediği bir söz var yüreği yanmayanın gözü yaşarmaz.

SEN GİTTİĞİNDE GENEL MÜDÜR İLE OTURACAKSIN

Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş’a da geçmiş olsun dileğini ileten Başkan Uysal, Demirtaş’ın geçtiğimiz günlerde Erdemir’de yaşadığı olayı anımsatarak, “Bir belediye başkanının o tip karşılamalardan dolayı ne tür ızdırap çekeceğini nasıl uykusuz gece geçireceğini tahmin edebiliyorum.

Arkadaşıma sesleniyorum ve geçmiş olsun diyorum. Ameliyatını atlattı, inşallah en kısa zamanda aramızda olur. O’na bir tavsiyem var. Genel Müdür Yardımcısı senin mevki makamın değil. Sen gittiğinde Genel Müdür ile oturacaksın, genel müdür yardımcısı ile hiçbir şey konuşamazsın çünkü o sabır ve akıl test eder ama bizim de sabrımız kalmadı.

SHAKESPEARE’İN SÖZÜYLE CEVAP VERDİ

Mevlana'dan söz ettik ama o kadar entel bir arkadaşımız var ki Mevlana'dan anlamayacak. Onun için ona Shakespeare'den cevap vereyim ki daha iyi anlar 'Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, Güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun, rüzgârı sevdiğini söylüyorsun ama rüzgâr çıkınca pencereyi kapatıyorsun. İşte bu yüzden korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyordun ve de söyledin'

BU DAVANIN ADI KARADENİZ EREĞLİ

‘Kdz. Ereğli küçük olsun benim olsun’ zihniyetleri var. Sizler olduğunuz müddetçe bunlar olmayacak. Çünkü hepimizin davası büyük bir dava. Bu büyük bir davanın adı da Karadeniz Ereğli. Burada birlikte yaşıyoruz, bu Ereğli davasına hep beraber sahip çıkacağız. Biz hiçbir zaman ama hiçbir zaman biz kazanalım Ereğli kaybetsin diyenlerden olmadık, olmayacağız da. Bu yüzden artık Erdemir’in Ereğli halkına ticaret odasına esnafına işçisine yüzünü dönmesi lazım. Çünkü o çevrede bende geziyorum. Herkeste biliyor bu bir başlangıç bu bir mesajı."

Editör: Pusula Gazetesi