Suların tamamen çekildiği ilçede, sel sularının önüne engel olarak çıkan her şeyi yerle bir ettiği görülüyor.





Gökçebey ilçesinde meydana gelen sel felaketinin ardından savaş alanını andıran görüntüler ortaya çıktı. Dere yatağı boyunca bulunan yerleşim yerlerinin yerle bir olduğu görülürken, sel sularının önüne çıkan 25 santim kalınlığında, 1 metreyi aşkın uzunluktaki istinad duvarlarını parçaladı. Yüksek nakil hattı trafolarını betan direklerini dibinden sökerek yıkan sel suları, araçları da metrelerce sürükleyerek, yakınındaki evlere savurdu. Enerji nakil, telefon hatları koparken, su kanalizasyon şebekeleri de parçalandı. Esnafın binlerce TL´lik zarar gördüğü ilçede, onlarca dönüm arazideki mahsullerde telef oldu. Sulardan tahribat görmesi sonucunda çökmelerin yaşandığı köy ve mahalle yollarında, aşırı yağışlar nedeniyle çok sayıda irili ufaklı heyelanlar yaşanıyor. Yollarda güçlükle ve kontrollü şekilde ulaşım sağlanıyor.





CEMAAT KURTARDI, CAMİDE KONAKLADI



Sel felaketine birlikte Gökçebey ilçesine bağlı Aliusta Köyü´ndeki evlerinde yakalanan 5 kişilik Çelik ailesi, 30 dakika boyunca evde sel sularının arasında mahsur kaldı. Evin hemen yanındaki cemaatin yardımıyla evden kurtulan Nizamettin Çelik ve ailesi, evin yıkılma tehlikesi bulunması nedeniyle camide konakladı. Nizamettin Çelik, felaketi ve yaşadıklarını öyle anlattı:



"Akşam ezanının okunduğu saatlerde eşim ile birlikte çay içiyorduk. Ben bir yandan evin hemen üst tarafındaki dereyi gözetliyordum. Bir anda dere yan taraftaki köprüden taşınca su patlama yaptı. Sular, evin giriş kapısını yıktı. Menfezlerden taşan suda istinat duvarını kopardı. Dere bana döndü. Her yönden su geliyordu. Eşim ve çocuklarımda evdeydi. Mutfağın lavabosuna çıkardım. Ön cephedeki odanın beton tabanını kırdı. Tabanı kırınca evden su boşalmaya başladı. Bende bundan faydalandım. Ama giriş kapısının olduğu yerlerden sular gelmeye devam ettiği için evden çıkamadım. 25-30 dakika içeride kaldık. Dere, evden çıkmamıza müsaade etmedi. Yağmurun dinmesini bekledim" dedi.





Evinin hemen yanında bulunan Aliusta Köyü Camii´ne Yatsı namazı kılmaya gelen cemaati beklediğini söyleyen Çelik, geçici olarak camide konakladı. Evin yıkılma tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle evden çıkarılan Çelik ailesi, akşamları komşuları veya yakınlarına sığınıyor. Devletten ve hayırsever vatandaşlardan yardım elini uzatmasını isteyen Nizamettin Çelik, "Sel felaketi esansında yatsı namazına girenleri, cemaati beklemeye başladım. Cemaat çıkınca onlara seslendim, kurtarmalarını istedim. Cemaatten biri evin etrafını kontrol etti. Çıkış kapısındaki su seviyesinin normal olduğu söylendi. Derenin hafiflediği ve çıkış kapısından gelmemizi ve Cami´ye çıkmamızı istedi. Evden inince, sular dininceye kadar yerleştik.





Bir müddet camide kaldık. Gece ise komşuda kaldık. Sabahleyin de amcamın evine gittik. Artık sonucumuz ne olur, devlet bize yardımcı mı olur. Yoksa bizi posanın içine gömer, denize mi götürür bilemiyorum" dedi. Nizamettin Çelik´in komşusu olan toplam 5 kişi de evlerinin yıkılma tehlikesinin arttığını söyleyerek, yetkililerden kendine yardımcı olunmasını istedi.



Sel felaketinde evini kaybetmenin hüznünü yaşayan Nizamettin Çelik´in çalıştığı özel maden ocağında geçirdiği talihsiz bir iş kazasıyla sol kolunu kaybettiği öğrenildi.


Editör: Pusula Gazetesi