Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim-Sen ile Birleşik Haziran Hareketi Zonguldak Meclisi üyeleri, “Laik, Demokratik Anadilde Eğitim ve Demokratik Yaşam” sloganıyla bir günlük iş bıraktı ve yürüyüş düzenledi.

Eğitim-Sen üyelerinin Fener İlkokulu önünden başlattıkları ve Valilik önünde sonlandırdıkları yürüyüşe, Madenci Anıtı önünden yürüyen Birleşik Haziran Hareketi üyeleri de katıldı. Valilik binası önüne kadar yapılan yürüyüşte, sık sık iktidarı hedef alan sloganlar atıldı. İki grup, Valilik önünde basın açıklaması yaptı.

YILMAZ: “EĞİTİM SİSTEMİ İKTİDARIN DENETİMİNE GİRMESİNE VE EGEMEN İDEOLOJİYE TESLİM EDİLMESİNE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Bilim düşmanı politikaların 12 yıl içerisinde arttığını belirten Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, “Okulöncesi eğitimden üniversitelere kadar eğitim sistemi, bilimin en temel evrensel gerçekleri yok sayılarak, iktidar tarafından sürekli istismar edilen dini kural ve referanslara göre düzenlenmektedir. Siyasi iktidar, eğitimde bilimsel, laik ve demokratik ilke ve değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı, ötekileştirici politikaları hayata geçirmektedir. Çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü ülkemiz, iktidar tarafından okulda, işyerinde, mahallede ve sokakta inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırılıp bölünmeye çalışılmaktadır. Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında gündeme getirilen karma eğitimi kaldırma girişimleri, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılmaya zorlanması, okullara zorunlu mescit uygulaması, ders kitapları ve müfredatta dini söylemlerin kullanılması ve son olarak içeriği itibariyle din şurası şeklinde gerçekleşen 19’uncu Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar, bizler için bardağı taşıran son damla olmuştur. Ülkemizde okullar ve üniversiteler başta olmak üzere, bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları ile eliyle gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi, bütün yurttaşların eşit haklar temelinde, barış içinde bir arada yaşaması ile mümkündür. Eğitimin gerçek anlamda demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin kendi anadilinde eğitim almasının sağlanabilmesi için Eğitim-Sen ve ülkenin geleceğinden endişe eden veliler, eğitim ve bilim emekçileri olarak bir günlük uyarı boykotu ve iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin geleceğimize sahip çıkmayı sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi tamamen iktidarın denetimine girmesine ve egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bugün ülke çapında gerçekleşen hem okul boykotu ve iş bırakma eylemimiz siyasi iktidara yönelik toplumun vicdanının sesini yansıtmaktadır. Siyasi iktidarı, toplumu din, dil, mezhep ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırma politikalarına son vermeye, kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim karşıtı uygulamalarını derhal durdurmaya çağırıyoruz” açıklamasında bulundu.

BAYRAK: “AKP HIRSIZLIKLARIN ÜZERİNİ DİNLE ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR”

AKP iktidarını eleştiren ve Eğitim-Sen üyelerine de destek verdiklerini belirten Birleşik Haziran Hareketi Zonguldak Meclisi Sözcüsü Elçin Kınay Bayrak, “AKP, 12 Eylül darbecilerinin izinden gidiyor. Zorunlu din dersleriyle başlayan ayrımcı, mezhepçi eğitim anlayışını, devletin ve varlıklı kesimlerin çıkarları gereği halkımıza dayatılan dinciliği daha ileri aşamaya taşıyor. İş cinayetlerinin, yolsuzlukların, hırsızlıkların ve yapılan pisliklerin üzerini dinle örtmeye çalışıyor. Bir yandan kin-nefret tohumları ekmek, diğer yandan sorgulamayan, düşünmeyen kuşaklar yetiştirmek istiyorlar. Eğitime saldırıyorlar, çünkü yolsuzluklara batmış bir saray düzenini uzun süre garanti altına almak, ayakta tutmak istiyorlar. Gözleri kararmış; çocuklarımızın da geleceğini kendi çıkarları için karartmak istiyorlar. Dinciliği dayatmaları dindarlıklarından değildir. Kurulan yağmacı saray düzenini halkımız, gelecek kuşaklar sorgulamasın; her şeyi ‘kader’ diyerek, madende, inşaatta öldürüldüğünde ‘fıtrat’ diyerek kabul etsin, yılgınlığa düşsün diye dayatıyorlar. Türkiye’ de eğitim tüm çocuklar için ücretsiz kamusal bir hizmet olmaktan çıktı, eğitime ailelerin katkısı giderek büyüyor. Çocuklarımızı okula bilimsel düşünmeyi, sorgulamayı, araştırmayı, aydınlanmanın kazanımlarını deneyerek öğrensinler diye gönderiyoruz. Bizler sadece şanslı bir azınlık için değil, tüm çocuklar için ücretsiz, nitelikli, bilimsel ve laik bir eğitim istiyoruz. Gelin bu gidişe birlikte dur diyelim. Çocuklarımızın özgür düşünen, özgüvenli, akla bilime dayanan yurttaşlar olmalarını, hak arama bilinci kazanmalarını istemiyorlar. Gericiliği bu yüzden dayatıyorlar. Çocuklarımızı gericiliğe, sizin sapık planlarınıza teslim etmeyeceğiz. Laik bilimsel eğitim sorgulatır, aklı bilimi öne çıkarır. İşte bunun için laik bilimsel ve parasız eğitim en çokta ezilenlerin, kadınların, çocukların, emekçilerin ihtiyacıdır. İnançlarının yolsuzluklar, ekonomik ve siyasi çıkarlar için sömürülmesine karşı gelen inançlı insanların ihtiyacıdır. Bunun için birleşik mücadelemiz sürecek” şeklinde konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi