ZONGULDAK Maden Mühendisleri Odası Başkanı, Bülent Ecevit
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç.
Dr. Erdoğan Kaymakçı, madencilikte daha önce üretim yapılıp terk edilen üst
katlardaki boşlukların suyla dolduğunu belirterek, "Altta çalışırken su
dolan yere yaklaşacak şekilde faaliyet yürütürseniz birdenbire su patlaması
şeklinde o çalıştığınız alana su dolar ve bugün Ermenek´teki kazaya benzer bir
durumla karşılaşırız. Bu madenciliğin tabiatında vardır, ancak öngörülebilir
bir durumdur" dedi.
Doç. Dr. Kaymakçı,
Karaman´ın Ermenek İlçesi´nde 18 maden işçisinin mahsur kalmasına neden olan su
basması olayının madencilikte sık karşılaşılan bir durum olmadığını, ancak
derinlere inildikçe, yer altı su seviyesinin altına inildikçe su olayının
başgösterdiğini, çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için suyu
yenmek gerektiğini söyledi. Yer altı madenciliğinde yukarıdan aşağıya doğru
çalışıldığı için ´eski imarat´ olarak tabir edilen eskiden kömür üretimi
yapılan yerlerin altında çalışmak durumunda kalındığını vurgulayan Kaymakçı,
şöyle dedi:
´SU DOLU OLAN
YERLERE YAKLAŞACAK ŞEKİLDE ÇALIŞIRSANIZ´
"Üstte
yapılan çalışmalar sırasında açılan boşluklara yer altı suları dolar. Altta
çalışırken su dolu olan yere yaklaşacak şekilde faaliyet yürütürseniz, ´emniyet
topuk´ olarak isimlendirdiğimiz tabakayı yenilecek şekilde çalışırsanız,
birdenbire su patlaması şeklinde o çalıştığınız alana su dolar ve bugün
yaşadığımız Ermenek´teki kazaya benzer bir durumla karşılaşırız. Bu
madencilikte yaşanan olaylardan biridir. Üretim sonucu açılan boşlukların suyla
dolması ve bu boşlukların suyu taşımayacak hale gelerek aşağıya boşalması
olayı. Başka bir deyişle su barajının, suyun biriktiği yerin suyu taşıyacak
basıncı, sağlamlığı kaybetmesi olayı."
Buna benzer başka
bir ihtimalin de olabileceğini belirten Kaymakçı, "Galeride ilerlerken bir
su kaynağıyla karşılaşılabilir. Bir nehir geçebilir. Oranın yapısını
bozarsanız, araziyi rahatsız ederseniz yine benzer olay ortaya çıkar"
dedi.
´SONDAJLA SU
BELİRLENİP TAHLİYE EDİLEBİLİRDİ´
Üniversitelerde
öğrencilere yer altında suyla mücadele konusunda bilgiler aktardıklarını belirten
Kaymakçı, ´eski imarat´ olarak isimlendirilen bu yerlerin altında çalışırken,
üstte su birikmiş olabileceğini bilmek gerektiğini söyledi. Kaymakçı, "Su
basması sonucunda bu kadar kişinin madende mahsur kaldığı bir durum daha önce
yaşanmış bir olay değil. Ama bu madenciliğin tabiatında var. Yani böyle olaylar
var. Dolayısıyla siz bu suyun biriktiği yerleri, özellikle eski imaratın
altında çalışırken bu konuyu bilmek durumundasınız. Böyle yerlere
yaklaştığınızda sondaj yaparak biriken suyu tahliye etmek durumundasınız.
Zonguldak´ta, daha önce üretim faaliyetleri bitmiş eski imaratların altında
çalışırken bu gibi durumlara özellikle dikkat edilir. Bu öngörülebilir bir
durumdur. Eski imaratın altında çalıştığınızı bileceksiniz, eski imarat içinde
su birikimi olabileceğini öngöreceksiniz. Bunu da sondajlarla belirleyip suyu
tahliye edeceksiniz" dedi.
´TTK´DA
TULUMBALARLA SU TAHLİYE EDİLİYOR´
Zonguldak´ta
öğrencilik yıllarında staj için girdiği ocaklarda beline kadar suyla dolu
galerilerden geçtiğini anlatan Kaymakçı, Türkiye Taşkömürü Kurumu´nda (TTK)
buna özellikle dikkat edildiğini kaydetti. Kaymakçı, "TTK´da eskiden
çalışılmış üst katlardaki suların tahliye edilmesi için özel tulumbalar vardır.
O tulumbalarla yer altnda biriken su tahliye edilir. Böyle kazalarla sık sık
karşılaşmazsınız. Ama su çalışma verimini de etkiler. Sulu ortamda
çalışamazsınız" dedi.
Kaymakçı,
Ermenek´teki ocakta mahsur kalan 18 işçiyle ilgili umutların azaldığını da
belirterek, "Umarım üst katlarda kendilerine bir boşluk bulmuş ve
kurtulmuşlardır. Ancak bu çok zor gibi görünüyor" diye konuştu.
Editör: Pusula Gazetesi