Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kamuran Aşkar, “Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kapsamında KESK’e bağlı Eğitim-Sen, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ile Aktif Eğitimciler Sendikası’nın temsilcilerinin çok sayıda Eğitim Bir-Sen’li okul müdürlerinin atandığı eleştirilerine yanıt verdi. Aşkar, bu yasanın Torba Yasa’dan çıktığını belirterek, uygulamayı kendilerinin de kısmen yanlış bulduklarını söyledi.

Zonguldak’ta 9-10 civarında Eğitim Bir-Senli okul müdürünün de açıkta kaldığını belirten Aşkar, “Zonguldak’ta 176 okul müdürü değerlendirmeye katıldı. Bunlardan 106 tanesi atandı. 70 müdür de puanlama sistemiyle başarılı bulunmayarak tekrar görevlendirilmesi yapılmayacak. Bunun 10 tanesi il bazında Eğitim Bir-Sen üyesidir” diye konuştu.

Heyecanını kaybetmiş insanların müdürlüklerden değiştirilmiş olmasını çok doğru bulduğunu ifade eden Aşkar, şöyle konuştu:

“BU İNSANLARIN ‘ÖMÜR BOYU MÜDÜRLÜK YAPACAK’ DİYE BİR KAİDE YOK”

“Okul müdürlerinin ataması doğru mu, yanlış mı? Atama yönetmeliğini hazırlayan ben değilim. Yönetmeliği hazırlayan hükümet, bu yönetmelik 14 Mart 2014’deki Torba Yasa ile beraber çıkmış. Çıkan Torba Yasa ile beraber Milli Eğitim’de çalışan bütün müdürler görevden alınmış. Kamuoyunun bilmesi gereken asıl nokta budur. 14 Mart’ta çıkan yasa ile Milli Eğitim’de çalışan müdürlerin tamamı görevden alınmış. Geçen hafta yapılan uygulama ile ne oldu? Görevden alınan bütün müdürler, 100 puan üzerinden değerlendirmeye tabi tutuldu. Beraber çalışmak istediği şahıslara 4 yıllığına görevlendirme müdürlük verdi, kadro vermedi. İkisi farklı şeyler. Sanki şu an müdürler yeni görevden alınmış gibi konuşuluyor. Ama bu uygulama doğru mudur? Burada benim de eleştirdiğim şeyler var. Doğru olmayan noktalar var, bir yandan haklı bulduğum noktalar da var. 15-20 yıldır aynı kurumda müdürlük yapan dinamizmini, heyecanını kaybetmiş, ideolojisini aklının önüne geçirmiş, eğitim-öğretim işlerinin yanında ideolojik davranışları daha ön planda olan arkadaşlar vardı. Ben sendikasına da bakmıyorum. Ama heyecanını kaybetmiş insanların müdürlüklerden değiştirilmiş olmasını çok doğru buluyorum. ‘Bir insan ömür boyu müdürlük yapacak’ diye bir kaide yok. 63 yaşındaki bir müdür arkadaşı görevden almışlar. ‘Efendim, emekli olmama 2 sene kaldı’ diyor. Bu ülkede bir sürü genç insan atama bekliyor, müdürlük bekliyor. Başarılılık değerlendirme kıstası kişiden kişiye değişir. Bakanlık bütün inisiyatifi Milli Eğitim’e bırakmıyor. 100 puan üzerinden değerlendirme yaparken 40 puanını Okul Aile Birliği Başkanı, okuldaki en kıdemli öğretmen, stajyer öğretmen ve Öğretmen Kurulu’nda seçilen iki öğretmen, okul müdürüne 40 puan veriyor. Geri kalan 60 puanın 25 puanını Milli Eğitim Müdürü ve ilgili şube müdürleri veriyor. Burada farklı davranılmış mıdır? Bunu bilmem, bildiğim bir şey söyleyeyim.”

Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş’in temsilcilerinin ideolojik düşünerek açıklamalar yaptıklarını belirten Aşkar, şunları söyledi:

“MÜDÜRLÜK YAPAN ARKADAŞLARIN NASIL MÜDÜRLÜK YAPTIĞINI BİLİYORUZ”

“Eğer burada sadece Eğitim Bir-Sen’li müdürler korunmuş olsaydı, benim 9-10 civarında müdürümün bu atamalarda görevlendirilmesi yapılmadı. Zonguldak’ta 176 müdür değerlendirmeye katıldı. Bunlardan 106 tanesi atandı. 70 müdür de puanlama sistemiyle başarılı bulunmayarak tekrar görevlendirilmesi yapılmayacak. Bunun 10 tanesi il bazında Eğitim Bir-Sen üyesidir. Eğer Eğitim Bir-Sen’in bir müdahalesi olmuş olsaydı Alaplı’da Anadolu Lisesi’nin Müdürü Selim Dervişoğlu benim en sevdiğim dostlarımdan biridir. Eğitim Bir-Sen Başkanına yakın olmak birisine himmet sağlayacak olsaydı, ben Selim Bey’in müdürlüğünü korumuş olurdum. Böyle bir şey yok. Arkadaşlar her şeyin arkasında ideolojik bağnazlıkla bakarak, art niyet aradıkları için böyle açıklamalar yapıyorlar. Atanma yapılanların hepsinde bütün sendikalardan var. Buna sadece ideolojik gözlükle bakmak, ‘bu yandaş sendikanın uygulamasıdır’ demek çok da doğru değil. Biz müdürlük yapan arkadaşların nasıl müdürlük yaptığını biliyoruz. Aklıselim insanların önüne bu listeyi koysanız, ‘Tarafsız gözle bu listeyi değerlendir’ deseniz, üç aşağı-beş yukarı ayını sonucu elde ederdiniz. Arada gerçekten yanlışlıklar olmamış mıdır? Samimi, çalışkan arkadaşlar da karambole gitmiş midir, çok az da olsa gitmiştir. Biz de bundan muzdaribiz. Yasayı yukarıda yapanları konuşmayıp aşağıda kıyamet koparmanın, çok ses çıkararak ideolojik dayatmalarda bulunmanın Milli Eğitim’e de, çocuklara da, eğim ve öğretime zarar verdiklerini düşünmüyorum.”

Çok sesi çıkanın çok haklı olmadığını ifade eden Aşkar, şunları söyledi:

“POLİS KOLEJİ SINAVLARINDA NELERİN DÖNDÜRÜLDÜĞÜNÜ BİLİYORUZ”

“Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek’in üstüne gidiliyor. Kendisi dışarıdan gelmiş, adama vurmuşlar ‘arkam’ demiş. Herhalde arkası olmadığından en kolay şey müdürün üstüne gitmektir. Yoksa Milli Eğitim Müdürü’nün kimseye ne minnet borcu olduğunu, ne de vefa borcu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü burada 2,5 yıldır görev yapıyor adamın hala asaleti gelmemişse kimseye çok da minnet duyacağı bir şey olduğunu düşünmüyorum. Değerlendirme kıstasları yeniden yorumlanabilir. Genel bağlamda bakıldığında ölene kadar idarecilik yapılmasının doğru olduğunu düşünmüyorum. Getirdiğiniz zaman çok iyi ama görevden aldığınızda ‘tu kaka’ mantığıyla verip veriştiren mantığı yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunun için hesap vermenin, şeffaflığın, demokratikleşmenin ve seçim sisteminin çok daha doğru olduğuna inanıyorum. Çünkü atanan kişiler bir süre sonra dinamizmini kaybediyor. Maalesef Zonguldak’ta her fırsatta sokağa dökülen arkadaşlar, olaylara tamamen ideolojik olarak bakıyorlar. Sanki sadece kendi sendikalarının müdürleri çizilmiş, Eğitim Bir Sen’de ki müdürler atanmış gibi bakmasınlar. Burada Eğitim Bir-Sen de mağdurdur. Kalkıp da bunu farklı alanlara kanalize etmek doğru değildir. Bu arkadaşların ideolojik saplantılarından olsa gerek böyle açıklamalar yapılıyor. Biz geçmişte belli sınavların nasıl yapıldığını, yapılan Polis Koleji sınavlarında nelerin döndürüldüğünü, kimin, neyi, nasıl ayarladığını biliyoruz. Millet, bunun değerlendirmesini yapacaktır. Millet, bu sistemden memnun değilse, sistemi getirenleri de değiştirir. Onun için en iyi çözümün de demokrasi ve şeffaflık olduğunu düşünüyorum. Çok sesi çıkanın çok haklı olmadığını, biz sesimizi çok çıkarmıyorsak birilerinden korktuğumuzdan değil, bizim nezaketimizden olduğunu söyleyeyim.”

Editör: Pusula Gazetesi