Eğitim-İş Çaycuma İlçe Temsilcisi Olcay Özyurt ise, yaptığı son açıklamada, röportajı gerçekleştiren Eğitimci-Yazar Mevlüt Kırnapçı&[#]8217;yı da kınadıklarını söyledi. Akyol ile söyleşi değil, elektronik posta yoluyla paylaşım yapıldığını ifade eden Özyurt, şunları söyledi:
&[#]8220;HAYALİ SÖYLEŞİ YAPMIŞLAR, OKURLARINI YANILTMIŞLAR&[#]8221;
&[#]8220;Caycumasanat.com Editörü Sayın Mevlüt Kırnapçı, 5 Temmuz 2014 tarihinde Çaycumasanat.com internet sitesinde kendisinin editör olarak benimle söyleşi yapmayı önermiş, benim de reddettiğimi belirtmiş. Editörün anlamı, &[#]8216;Bir kitabı matbaaya gitmek üzere tertip edip hazırlayan kimse, müellif, editör... Gazete müdürü, başyazar. ..Editör, yayımcı, yazı ileri müdürü, başyazar, program kurgu sorumlusu&[#]8217; şeklindedir. Böyle bir editör anlayışı nerede var, bilmiyorum. Siz söyleşi falan yapmamışsınız ki. E-posta yoluyla paslaşmışsınız. Çanak sorular, körler sağırlar birbirini ağırlamış, al gülüm ver gülüm sorular. Sayın Mevlüt Kırnapçı, kısacası tarafsın, üstüne eski de bir Eğitim-Sen&[#]8217;lisin kendini aklamaya çalışıyorsun, ama aklayamazsın. Seninle söyleşi yapmak mı? Ortada olmayan bir söyleşiyi mi yutturmaya çalışıyorsunuz? Sen yine kendine göre birilerini bulursun! Editör veya gazeteci kimliğin bizim için yeterli değil, bilesin. Sizin de eğitim öğretim hizmetlerinde çalışan arkadaşlarımızdan Özür borcunuz var. Ayrıca bu notu ´caycumasanat.com´ internet sitesine yazmak istedim, fakat iletişim butonu kapatılmıştı. Yorum yazamadık. İsmet Bey&[#]8217;in göndermiş olduğu cevap yazıdan anlaşılıyor ki, İlçe Temsilciliğin bilgisi dahilinde olmayan bu açıklamalar İsmet Bey&[#]8217;in yalnızca kendisine aittir. Temsilcilikte bu olaylar konuşulmadan servis edilmiştir. Ayrıca Mevlüt Kırnapçı ile İsmet Akyol arasında karşılıklı söyleşide olmamıştır. İsmet Akyol&[#]8217;un ikinci cevabi yazısında soruları editör Mevlüt Kırnapçı&[#]8217;nın kendisine mail ile gönderdiğini, kendisinin de e-posta olarak cevapladığını belirtmektedir. Hal böyleyse tespitimiz doğrudur. Yani hayali söyleşi yapmışlardır, okurlarını yanıltmışlardır. Dürüst olmamışlardır. Kısacası; körler, sağırlar birbirini ağırlamışlardır.&[#]8221;
&[#]8220;BİZLERE &[#]8216;DEVŞİRME&[#]8217;, &[#]8216;SÖZDE LAİKLER&[#]8217; DİYEN AKYOL&[#]8217;U ŞİDDETLE KINIYORUZ&[#]8221;
&[#]8220;İsmet Akyol&[#]8217;un birinci ve ikinci cevabi yazısında çelişkiler bulunmaktadır: İsmet Akyol, Mevlüt Kırnapçı&[#]8217;nın kendisiyle 6-7 aydır bu adı söyleşiyi isteğini belirtmiş, Mevlüt Kırnapçı ise 4 ay gecikmeli bir söyleşi olarak ifade etmektedir. Hangisine inanalım? Birinci cevabi yazıda milletvekillerine peynir-yoğurt götürmeden bahsediyor, ikinci cevabi yazıda milletvekili danışmanına peynir-yoğurt götürmeden bahsediyor. Hangisi doğru, bir tutarsızlık da burada var. Bir yazı daha yazıldığında &[#]8216;sekreter&[#]8217; demeyeceğini nereden bilelim. Türkiye Cumhuriyeti&[#]8217;ni seven, bayrağını seven, Atatürk&[#]8217;ü seven eğitimcilere; &[#]8216;devşirme&[#]8217; sözünü yakıştıran &[#]8216;sözde laikler&[#]8217; diyerek yükseleceğini sanarak atıfta bulunan İsmet Akyol&[#]8217;u şiddetle kınıyoruz. Devşirme sözcüğünün üzerinde asılı kaldığını eğitim-öğretim hizmetlerinde görev yapan tüm arkadaşlardan kendisini lafı dolandırmadan özür dilemeye davet ediyoruz. Biz öncelikle insan olarak, sonra da Eğitim-İş olarak insanları devşirme ya da faklı şekillerde etiketlemiyor ve sendikamızdan ayrılanlarla selam sabahı kesmiyoruz. Çünkü onların sendikalarına ya da kurumlarından önce insan olmalarına saygı duyuyoruz. Sendikalı olmadığım bir zamanda İsmet Bey beraber oturduğumuz masada özel evrak dediği bilgiyi paylaştık. &[#]8216;Ben hallederim, basına da veririm, gerekirse meclise de taşırım&[#]8217; diyen İsmet Akyol, evrakla ilgili hiçbir gelişme kaydedemedi, meclise de taşıyamadı. Sonuçsuz kaldı. Kendilerini aklamak için konuyu &[#]8216;devşirme&[#]8217;den alarak yaptıkları iyiliklere kadar getirdiler. Pes doğrusu. Güzel olan, iyilik yapılmışsa yüze vurmamaktır. Örf ve adetlerimizde bu yöndedir, İsmet Bey.&[#]8221;
&[#]8220;İSPATLASINLAR, TÜM GÖREVLERİMDEN İSTİFA EDECEĞİM&[#]8221;
&[#]8220;İsmet Bey, &[#]8216;Olcay Özyurt 2005 yılında Barbaros Kutlutaş İlköğretim Okulu Müdürlüğü için takla atıyordu&[#]8217; demiş. Başvurmak her öğretmenin hakkı. Ben de başvurdum. Beni bu göreve Çaycuma ilçemizdeki büyüklerimiz, akrabalarımız layık görmüşlerdi, sağ olsunlar, yakıştırmışlardı. Bu konuda onların yerel de temasları da olmuştur inkar etmem. &[#]8216;Atatürkçü olmam, cumhuriyetin değerlerini savunmam´ sebebiyle uygun görülmemişim. Sonucunu baştan bildiğim bir şey için kimseye saldırmadım 15 kişi ile mekanlarını basmadım. Ama ben Olcay Özyurt olarak söylüyorum; ben okul gezisi dışında o da hafta sonu Türkiye Büyük Millet Meclisi&[#]8217;ne hayatımda hiç gitmedim. Ne Ali İhsan Bey&[#]8217;in, ne Muharrem İnce&[#]8217;nin, ne de danışmanlarının yanında bulundum. İspatlayan var ise, buna İsmet Akyol da dahil, Müdür Yardımcılığı görevimden ve Eğitim-İş Çaycuma Temsilciliği&[#]8217;nden istifa edeceğim. Bu size açık bir çek. İspatlayamazsanız eğer, basın açıklaması yaparak Öğretmenevi önünde özür dileyebilecek misiniz? Sendikadaki görevinizden geri dönmemek üzere istifa edebilecek misiniz? 1999-2002 yılları arasındaki müdür yardımcılığımı sorgulamış İsmet Bey, yalnızca şunu söyleyeyim. Müdür yardımcısı olmamı sendika üyeleriniz Ercan Bayrak, Ercan Delibasan, Muhammet Yılmaz isimli öğretmen arkadaşlar ile o zamanki okul müdürümüz, şu anki Damla Rehabilatasyon Özel Eğitim Müdürü Mehmet Kalıncı&[#]8217;ya sorunuz. Onlar size gerekeni söylerler. Benim AK Parti kapılarına 2005 yılında gittiğimi ima etmiş İsmet Bey. İspatla, isim ver, açıklama yapsın o şahıs. Koskoca Eğitim-Sen Çaycuma Temsilciliği işini gücünü bırakmış Olcay Özyurt&[#]8217;un geçmişi ile eşiyle, dostu ile uğraşıyor. Yazık, şu düştüğünüz duruma bakın. Ahlaki değerleriniz sanki yok olmuş.&[#]8221;
