Emek
işçisine hiçbir zaman böyle bir ifade kullanmayacağını ve her zaman yanlarında
olacağını ifade eden Başkan Uçar, Benim sözüm, cam-çerçeve kırmaya teşebbüs
eden, polisi darp etmeye çalışan ve bunları örgütleyen insanlaradır dedi.
Kendisini
ticareti ve mal varlığıyla ilgili eleştirenlere de yanıt veren Başkan Uçar,
Beni eleştirenler, ben emek sarf ederken, gece geç saatlere kadar çalışırken,
pantolon dikerken ve ütülerken, bu insanlar Çaycumada gazinolarda günlerini
gün ediyorlardı diye konuştu.
Uçar,
Pusulaya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
EMEĞİ VE ALIN
TERİNİ EN İYİ BİLENLERDENİM
Türkiye
Taşkömürü Kurumunda (TTK) çalışan işçi kardeşlerimizin 26 Aralık itibariyle
ikramiyelerinin 3 gün geciktiğini öğrendik. Gecikme neticesinde de demokratik
eylemlerini ortaya koymak üzere Genel Müdürlüğün önünde toplandıklarını duyduk.
Ama orada demokratik tepkilerini koyma adına hak arayışı anlayışı içinde yapmış
oldukları eylemde, güvenlikçilere taşkınlık yaptılar. Sivil polislere karşı
direndiklerini ve buna benzer pek uygun olmayan eylemlerin içinde olduklarını
gördük. Biz bununla ilgili bir açıklama yaptık. Bu açıklamanın ardından bir
takım yöneticiler Twitterda ve Facebookta şahsıma atfen bir takım açıklamalar
yapmışlardır. Oysa ben 35 yılını madende geçirmiş bir işçinin çocuğuyum. Emeğin
ve alın terini en iyi bilenlerden birisiyim. Beni eleştiren arkadaşlarımız
hiçbir zaman, alın terinin, helal kazancın benim kadar ne olduğunu bilmezler. Bunu
bilmelerini istiyorum. Babamın dışında akrabalarımın çoğu TTKda çalışmıştır.
Hiçbir tanesi de bir yerde yöneticilik yapıp da yan sanatlara kaçayım, işe
gitmemeyim şeklinde çalışan insanlar değildi.
KULLANDIĞIM HADDİNİ
BİLMEZLER İFADEM İŞÇİLERE DEĞİLDİ
Bu
eylemi koordine eden çevreler, kesinlikle gerçekten hak arayışı içinde
olsalardı, bu taşkınlığa mahal vermezlerdi. Herkesin demokratik tepkilerine
saygı duyuyoruz. TTKnın, 11 yıllık dönemimiz içerisinde haklarını, sosyal
talepleri, işçi istekleri, hepsiyle ilgilendim ve mücadele ettim. Bugün beni
eleştiren arkadaşlar, kurumu benim kadar düşünemezler. Kurumun ayakta kalması için
benim kadar mücadele eden insanlar değildir. Bu eylemi yapanların hepsi
ideolojik, siyasi zihniyet içinde organize etmiştir. Benim oradaki haddini
bilmezler ifadesinin içinde kesinlikle alın teriyle ilgili yapılan bir
açıklama değildir. Emekçilerimizin her zaman yanında olduk ve olmaya da devam
ederiz. Ama haddini bilmezler dediğim insanlar, madencileri kurumun önüne
getirip de cam-çerçeve kırmaya teşebbüs eden, polisi darp etmeye çalışan
bunları örgütleyen insanlardır. Ayrıca bunları örgütleyen insanlardan bir
tanesi de iki gün sonra Kemal Kılıçdaroğlunun Devrekteki karşılama töreninde
bizzat elini öpen insanlardan bir tanesidir. Bu belli ki hak arayışı değildir.
Ayrıca AK Parti iktidarında işçilerimizin KEYler, nema haklarının ödenmesi
konusunda hassasiyet göstermiştir. 15 katrilyonluk parayı da ödemiştir.
BEN PANTOLON
DİKERKEN, ONLAR GAZİNODA GÜNLERİ GÜN EDİYORDU
Benim
şahsıma atfen yapılmış bir takım açıklamaları üzüntüyle okudum. Benim
ticaretimle ilgili açıklama yapanlara buradan sesleniyorum; 30 yıldır ticaret
yapıyorum. Beni eleştirenler ben emek sarf ederken, gece geç saatlere kadar
çalışırken, pantolon dikerken ve ütülerken, bu insanlar Çaycumada gazinolarda
günlerini gün ediyorlardı. Şimdi de ekonomik olarak kendilerini bizle
kıyaslamaya çalışıyorlar. Önce kendi geçmişlerine bir baksınlar. Ondan sonra
bizi eleştirsinler. Ben çalışan ve emek veren bütün işçilerimizin yanında
olmaya devam edeceğim. Bu açıklamalar TTK işçisini bağlamamaktadır. İsim vermek
istemiyorum, onlar kendilerini bilirler. AK Partiye karşı geçmişten Gezi Parkı
olaylarından dolayı meydanlara çıkıp tencere-tava çalan insanlardır. O yüzden
bu insanların gerçek duygularla işçinin emeğine saygı duyduklarını sanmıyorum.
Bunlar emek mücadelesi veren değil, art niyetli insanlardır. İşçinin hiçbir
zaman AK Parti döneminde alacağı kalmamıştır.