Kilimli Belediye Başkanı Seçkin Özdemir, Zonguldakın kanayan yarası haline gelen kaçak ocaklar sorunuyla ilgili geçtiğimiz hafta Ankarada gerçekleştirdiği görüşmeler ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelikin Zonguldak ziyaretinde yaptığı açıklamaları değerlendirdi.
Başkan Özdemir, hükümetten kaçak ocaklara yol vermesini beklemediklerini, ancak sorunun görmezden gelinemeyeceğini ve bir çözüm bulunması gerektiğini belirterek, Kim görmezden gelirse, vatandaş da onu görmezden gelir dedi.
BU SORUNUN ÇÖZÜLMESİ ZAMAN ALACAKTIR
Ankarada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile görüştüğünü ve kaçak ocaklar sorununu aktardığını belirten Özdemir, Yetkili merci birinci ağızdan açıklamasını yaptı. Biz zaten bunun kaçak olduğunu anladık. Bunu nasıl çözebiliriz? Hukuksal olarak hangi zemine yatırabiliriz? diye hakikaten TBMMde milletvekillerimiz çalışma yapmaktadırlar. Belediye Başkanı olarak benim yöremin sıkıntısı olduğundan dolayı tabii ki Çaycumadan Ereğliden daha fazla müsaade etsinler de birazda biz veryansın edelim. Çünkü bu insanlarla doğrudan biz burada karşılaşıyoruz. Vekillerimize bu durumu anlattık, onları bölgeyi bilen insanlar. Bakanımız, kaçak olan olayın meşrulaştırılamayacağını söyleyince, bununla ilgili hukuksal bir zemini oturtuncaya kadar bu şekilde göz yumulmayacağını algılıyoruz. İleriki dönemlerde komisyon incelendikten sonra bununla ilgili meclisteki milletvekillerimiz, İl Başkanımız kamuoyu ile bunu paylaşacaktır. Çünkü Belediye Başkanı olarak yapacağımızın çok çok üstünde olayı dramatize etmeden anlattık. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devleti, kanun ve yasalarla işliyor. Yasayı da, hukuku da bizim meclisimiz çıkartacak. Ya da uygun bir hale onlar getirecekler. Olur ya da olmaz, benim kanaatimden çıkmıştır, ama topu da kimseye atmıyorum. Belediye Başkanı olarak bölgenin sıkıntılarını, dertlerini iktidar olarak çözülmesi gereken merciye ulaştırdığımızı düşünüyorum. Vekillerimiz de çırpınıyorlar. Bakanımız, bölge ile ilgili geniş bir bilgiye sahip. Devletin Bakanı, yasal zemin oluşturulmadan kaçak ocaklar devam etsin diyemez tabii ki. Bunun mantığa ve hukuka uygun hale getirildikten sonra bu şartlara uyan işçi güvenliğini ve gerekli altyapı çalışmalarını sağlayan bir düzenleme yapılabilir. Bunun çözülmesi zaman alacaktır dedi.
ZONGULDAKIN ALTINDAN KÖMÜR ÇIKTIĞI MÜDDETÇE KAÇAK OLACAKTIR
Zonguldakta 40 seneden beri kaçak ocakların olduğunu belirten Özdemir, Zonguldakın altından kömür çıktığı müddetçe kaçak olacaktır. Bunun kimse önünü alamaz, imkanı yok. Çin Seddi gibi duvarlarla çevrilemez. Çünkü adam evinin önünden çıkartıyor, onun yaşam tarzı olmuş. Yakalanmış, hırsız damgası yemiş, adam başka bir iş yapamıyor ki. Bu Zonguldakın kaderi olmuş. Ben bunu meşrulaştırmıyorum. 4-5 yıldır siyaset yapıyorum, 20 yıldır bu bölgenin doktoruyum. Bu insanları tanıyorum. İnsanlara yok diyemezsin, kalk git diyemezsin. İş güvenliği var mı, yok. Bunların da farkında insanlar, ama ne yapalım, aç mı gezelim, devlet bize iş versin o zaman diyorlar. 4 aydan beri Belediye Başkanlığının kapısına gelenin haddi hesabı yok. Ben onlara Önce iş güvenliğinizi sağlayın, kuyu açar gibi ocak açmayın. TTKda bile o kadar modern şartlarda açıldığı zaman bile göçük oluyor diyorum. Onlar da, kaza her işte olabilir diyor. Vatandaş akıllı, onlarla siyaset yapamazsın. Bakanımızın dediklerine uyacağız diye konuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelikin Polisevinde sivil toplum örgütleriyle yaptığı toplantıda söylediği sözleri ve Zonguldak TSOnun Zonguldak Dedeman Otelde kaçak ocaklarla ilgili katıldığı toplantıyı da değerlendiren Başkan Özdemir, şunları söyledi:
O TOPLANTILARA VATANDAŞ VAR DİYE GİDİYORUM
Sayın Hüseyin Çelik ile birebir görüşme imkanımız olamadı. Sayın Bakanımız, bazen kendine ne aktarılıyorsa, onu söyleyebilir. Çünkü Bakanımız maden ocağına girmedi. Bu konu ile ilgili Enerji Bakanına, Müsteşar Yardımcısına geniş bilgiler verdik. Her şeyin başında bu kendim de iletirsem bu yanlış anlaşılmalara sebebiyet veriyor. Bu olay belediye başkanının kişisel olayıymış gibi algılanıyor. Benim kaçak ocağım yok, rödevans saha sahibi değilim. Herkes bunu böyle bilsin. Ben bölgenin problemleri için geldim. Belediye Başkanı olarak bunun hakkını savunmadıktan sonra burada vatandaş seni oturtturur mu? Belediye Başkanının gereklerini yerine getirsem, muhalefette yanlış algılanıyor, iktidarda yanlış algılanıyor, ne melem bir iştir, anlamadım. Belediye Başkanı olarak milletin sıkıntısını aktarıyorum. Birileri toplantı yapmış, bana ne kimin gittiğinden. O toplantılara vatandaş var diye gidiyorum. Toplantıyı kimin düzenlediği benim için önemli değil. Toplantıya kimler katıldı, toplantının mahiyeti nedir? beni ilgilendiren budur. Toplantıda bazı arkadaşlarımız, üzüntüden dolayı konuşmaları sırasında ayarı kaçırmış olabilirler.
ZONGULDAKIN EVLERİ KAÇAK, KENDİSİ DE KAÇAK BİR VİLAYET O ZAMAN
Toplantıdaki konuşmamda Doğuda elektriği kesilen bir yer gösterin. Burada adam 1 ay elektriğini ödemezse, hemen kesiyorlar dedim. Gelikin elektriği, suyu kesilmiş, burası karanlık köhne bir yer oldu. Gelikin elektriğini, suyunu Kilimli Belediyesi pompalıyor. Bunların dünyadan haberleri yok. Belediye Başkanı olarak bunları söyleyince, suç mu oluyor? Burada yağmur, tufan giderken, burası günlük güneşlik Sayın Başbakanım mı? demem gerekiyor? Gerçek bu, burada sıkıntı var. Platformda bunları söyledim, aksi bir şey söylediysem, gereğini yaparlar.
Vatandaşın oyu ile geldim, tabii ki vatandaşın yanında olacağım. Biz iki tane şeye inandık dedik. Bir Genel Başkanımıza ve bir de vatandaşımıza inandık. Herkesin önünde önümüzü ilikleyip ayakkabılarına badem yağı mı süreyim? Böyle bir misyonumuz yok bizim.
Başbakan da adam gibi işinizi yapın diyor. Kim görmezden gelirse, vatandaş da onu görmezden gelir. Vatandaşın yanında olmazsan, belediye başkanı olmuşsun neye yarar? Sınıf başkanı gibi neye yarar öyle belediye başkanı? Bu parkeleri şantiye şefi de döşüyor. Bu insanları görmeyen belediye başkanının Allah belasını versin. Bir bakan geliyor, herkes önünü ilikliyor, efendim iyiyiz diyorlar. Neremiz iyi? Bu benim değil, vatandaşın sıkıntısı. Ne söylesek, suç yerine geçiyor. Bu ne benim, ne Kilimlinin, bu Zonguldakın problemidir. Şu an zemin etüt çalışmaları yapılıyor.
Zonguldakın yüzde 60ı tapusuz
Zonguldakın evleri kaçak, kendisi de kaçak bir vilayet o zaman. Yeni mi uyandık biz o zaman? Bunları görmedik mi bu zamana kadar?