Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, 2013 bütçesine tepki gösterdi. Dün Madenci Anıtı önünde bütçeye yönelik açıklama yapan sendikacılar, tepkilerini de yüksek sesle dile getirdiler. Basın açıklamasını yapan Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, şunları söyledi:

“HÜKÜMETİN HESAPLARI YANLIŞ ÇIKIYOR”

“Aralıksız olarak 10 yıldır ülkeyi dilediği gibi yöneten AKP iktidarının hazırladığı bütçeyle bir yıl daha geçirmeye hazırlanıyoruz. 2012 yılı boyunca memurları, emeklileri enflasyona ezdirmedik deyip, ülkenin kaymağını yandaş çevrelere dağıtanları gördük. Günlerce, sözde sendikaların ve siyasetçilerin büyük bir nimetmiş gibi anlattığı, toplu sözleşme tiyatrosunu izledik. Eşit işe eşit ücret getireceği söylenen 666 sayılı KHK ile kamu görevlilerinin fazla mesailerinin, ikramiye haklarının gasp edildiğine, bazı kurumlarda yol ücretlerinin kaldırıldığına, öğretmen, akademisyen, KİT çalışanı gibi birçok memura ise hiç ek ödeme artışı yapılmadığına şahit olduk. Kamu görevlilerini tam 6 ay boyunca sıfır zamma mahkûm edip, doğalgaza yüzde 29,3; elektriğe yüzde 20; mazota, benzine yüzde13; kömüre yüzde 17; oduna yüzde 21; ulaşıma yüzde 16 zam yapanların; toplu sözleşme adı altında memurlara yüzde 4+4 artışı reva görmelerini yaşadık. Ekonomide yaptıkları yanlışı, dış politikada düştükleri zafiyeti, ekonomiyi yönetememelerinin beceriksizliğini memura, emekliye, dul ve yetime fatura eden siyasetçilerle, bakanlarla muhatap olduk. Şimdi bu çarpık anlayışın hazırladığı 2013 yılı bütçesi Meclis´te görüşülüyor. Bundan önceki 10 yılda ne gördüysek, ne yaşadıysak, 2013 yılında da benzer şeylerle karşılaşacağız. Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. Hükümetin elindeki terazi bozuk, cetvel eğri, bu nedenle de yaptığı hesapların hepsi yanlış çıkıyor.”

“AÇLIĞA, YOKSULLUĞA VE SEFALETE SÜRÜKLENİYORUZ”

“2013 yılı bütçesinde, bütçe açığının ve cari açığın, memur, emekli, dul ve yetimlerden kesilecek parayla ve yeni vergilerle kapatılmaya çalışılacağı görülüyor. Gelecek yıl bütçesinde enflasyon hedefi yüzde 5,3; büyüme hedefi yüzde 4, ama Özel Tüketim Vergisi’ndeki artış yüzde 17, KDV artışı yüzde 18 ve toplam vergilerdeki artış da yüzde 14 olarak planlanmış. Bunun anlamı, dar ve sabit gelirlilerimizin sırtına binecek yeni vergilerdir. Bunun anlamı vergi dilimi nedeniyle, Haziran ayından sonra azalacak maaşlardır. Bunun anlamı, zahmeti, külfeti çalışanın sırtına bindirmek, nimeti mutlu azınlığa peşkeş çekmektir. 2002-2012 yılları arasında ülke ekonomisi ortalama yıllık %6,8 oranında büyürken, kamu görevlilerine büyümeden pay verilmemiş, aksine pastadan aldıkları pay kısılmıştır. Ekonomik kriz dönemleri, çalışanlarımızın haklarının budanması için bir fırsat olarak görülmüş, bu dönemlerde çalışanlarımız işsizlikle tehdit edilerek sesleri kısılmıştır. Yatırım paketi adı altında sanayici ve iş adamlarına milyarlarca liralık kaynak yaratılırken, memurlarımız ve memur emeklilerimiz açlığa, yoksulluğa ve sefalete sürüklenmektedir.”

“ZENGİN DAHA ZENGİN, FAKİR DAHA FAKİR HALE GELDİ”

“Kamu görevlilerimiz; 666 sayılı KHK ile ek ödemelerde yaratılan adaletsizliklerin çözülmesini, kaldırılan fazla mesailerin, ikramiyelerin, servis ücreti karşılığı ödenen ulaşım yardımlarının yeniden düzenlenmesini, Bir saatlik fazla çalışma karşılığında ödenen 1,35 TL´nin hiç olmazsa çalışanın bir saatlik ücreti tutarına çıkarılmasını, 4/C´li çalışanlarımızın insan haklarına aykırı uygulamalarla çalışmaya mahkûm edilmesinden vazgeçilmesini, Adil bir vergi sistemi ile herkesin kazandığı ölçüde vergi ödemesinin sağlanmasını, Mağdur edilen, unutulan 4/B´li ve diğer sözleşmeli çalışanlarımızın kadroya geçirilmesini, işyerlerinde yaşadıkları sorunların çözülmesini beklerken; yetkililerin aylarca çalışıp, günlerce müzakere edip ortaya çıkardıkları 2013 yılı bütçesini görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşamışlardır. Ülke insanı yanlış ekonomi politikalarıyla günden güne tüketilirken, yanlışı görme ve doğruya yönelme erdemi gösteremeyenlerin, vicdanı ve ahlak anlayışı mutlak sorgulanmalıdır.

İddialara göre Türk ekonomisi büyümektedir. Ancak, bu büyüme dar gelirliye, ücretli çalışana ve işsize yansıyacak tarzda gerçekleşmemektedir. Ülkemizde, gelir dağılımda yaşanan adaletsizlik hızla artmakta, zengin daha zengin, fakir daha fakir hale gelmektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak itirazımız ekonomik program hazırlanırken, sosyal ayağının eksik bırakılmasınadır. Vatandaşına yansımayan büyümenin kime ne fayda sağlayacağı tartışmalıdır. Küresel sermayenin taleplerine uygun olarak hazırlanan ekonomik programlar, sermayeyi büyütürken; başta kamu çalışanları olmak üzere dar ve sabit gelirlileri ezmektedir. Milletin sırtına binilerek adalet sağlandığı, bütçe açıklarının kapatıldığı nerede görülmüştür? Bütün bu verileri göz önünde bulundurarak soruyorum; siz bizim yerimizde olsanız bu hükümete dua mı ederdiniz, yoksa beddua mı? Hepinize saygılar sunuyor, bu vesile ile yeni yılınızı da kutluyorum.”

Editör: Pusula Gazetesi