“ŞİDDET KADINLARIMIZIN HAYATINA MAL OLUYOR”

Kadına yönelik şiddetin her geçen gün artarak devam ettiğini söyleyen Malkoç, şu görüşlere yer verdi:

“Uluslararası insan hakları hukukuna göre devletler; kadınların eşitlik, yaşam, özgürlük ve güvenlik haklarını, ayrımcılık, insanlık dışı ya da onur kırıcı muameleye maruz kalmama hakkını güvence altına almak için gereken önlemleri almak zorundadır. Ülkemizin temel gerçekleri esas alındığında kadına yönelik şiddetle mücadelede istenilen seviyede başarı sağlanamadığı ortadadır. Her geçen gün ulusal basından da takip edildiği üzere kadına karşı şiddet oranı önemli ölçüde artmaktadır.. Kadınlarımız eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edilmekte, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlanmakta ve çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaşmaktadırlar. Kadına yönelik şiddeti önleme çabaları devam ederken bir çok kadınımız çeşitli sebeplerle, devlet nikahı olmadan aile oluşturmaktadır. Resmi nikah olmadan yapılan evliliklerle kadınlarımız sahip olacakları devlet güvencesini kaybetmekte buda kadınlarımızın hak arama anlamında elini zayıflatırken, kadınlarımızı güvence altına almak isteyenleri de devre dışı bırakmaktadır. Bu da pozitif ayrımcılık yerine negatif ayrımcılığı yaratarak kadınlarımıza olan şiddeti artırmaktadır. Kadınlarımız bugün dünden daha yoğun bir biçimde şiddete maruz kalmakta; sosyal, siyasal ve iktisadi haklarından mahrum bırakıldıkları gibi şiddetin derecesi giderek artan şekilde kadınlarımızın hayatlarına mal olabilmektedir. Yapılan araştırmalar, Türkiye’deki vahim tabloyu ortaya koymaktadır. 2002 yılından bu yana her geçen gün kötüye giden bir tabloyu ortaya çıkmaktadır. Nitekim Adalet Bakanlığı verilerine göre; töre ve namus cinayetlerinin de aralarında bulunduğu değişik nedenlerle öldürülen kadın sayısı 2002 yılında toplamda 66 iken, bu sayı her yıl artarak 2004´te 164´e, 2005 yılında 317´ye, 2006´da 663´e, yükselmiştir. 2007 yılında ise 1011 kadın öldürülmüştür. 2009 yılının sadece ilk 7 ayında 953 kadın cinayeti işlenmiş; 15 bin sanığın ancak 3´te biri cezalandırılmıştır. Cezalandırılan faillerin hemen tamamı ise ‘haksız tahrik’ indiriminden yararlanarak hafif cezalar almışlardır. Türkiye’deki kadınların yüzde 41,9’u fiziksel ve cinsel şiddete uğramaktadır. Yüzde 49,9’la en fazla şiddete maruz kalan kadınlar ‘düşük gelir’ grubundan oluşmaktadır. Şiddet ‘yüksek gelir’ grubunda da azımsanmayacak oranda olup yüzde 28,7’dir. Kadına yönelik şiddetle mücadelede ve kadın hakları alanında dünya verilerinin çok altında kalmış olan ülkemizde, ivedilikle yukarıda sayılan tedbirlere ilişkin yasal düzenlemeler yapılarak, kurumlar arası koordineli çalışmaların sağlanması ve sürdürülmesi artık kaçınılmaz bir zorunluluktur. Üzerimize düşen sorumlulukların her geçen gün ağırlaştığının bilinci ve her karanlığın sonunda bir aydınlık göreceğimiz inancı ve kararlılığı ile hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Editör: Pusula Gazetesi