Zonguldak Barosu tarafından "Arama, el koyma, gözaltına alma, yasaya aykırı delil ve tutuklama uygulamaları" konularında panel düzenlendi. Panele; Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanvekili Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, Prof. Dr. Sinan Altunç, Av. Adem Okur, Zonguldak Baro Başkanı Av. İbrahim Kerem Ertem, Emniyet Müdürlüğü personeli ve jandarma personeli katıldı. Panele konuşmacı olarak
katılan Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, soruşturma evresi hakkında bilgi verdi.
Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) ceza muhakemesini iki evre olarak düzenlediğini belirten Nuhoğlu, şöyle konuştu: "Bunlar, soruşturma ve kovuşturma evresi. Ama olması gereken hukuk açısından bu evrelerin bir takım safhalara ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Mesela soruşturma evresi; başlangıç soruşturması, kısa soruşturma ve ara soruşturması olarak üçe ayrılmalıdır diyoruz. Çünkü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de kararlarında soruşturma evresinin sanıklı bir kısmının olması gerektiğini belirtiyor.
Bizim kanumuza göre, soruşturma evresinde sanık yok, şüpheli var. Şüpheli hakkında kamu davasının açılmasıyla sanık sıfatını kazanıyor. Bu bakımdan soruşturma evresi başlangıç soruşturması ve kısa soruşturma olarak ayrıldığında kısa soruşturma evresi, sanıklı soruşturma evresi olarak nitelendiriliyor. Başlangıç soruşturması evresinde ise, ortada henüz bir sanık yok, şüpheli var. Ara soruşturma evresi ise, taslak iddianamenin mahkemeye sunulup mahkeme tarafından kabul edilmesine kadar geçen evre.
Bizim kanunumuzun bu evreyi de soruşturma içinde kabul ettiğini anlatan Nuhoğlu, şunları söyledi: "Çünkü, ´iddianamenin kabulüyle kovuşturma evresi başlar´ diyor. Ama o arada taslak iddianame mahkemeye sunulmuş, mahkeme henüz kabul etmemiş, farklı bir safhanın bulunduğunu görüyoruz. Suç işlediğinde CMK 160´ıncı maddeye göre; suç işlendiği izlenimini veren hal mevcut olduğunda hemen savcılık araştırma işlemlerine başlayacaktır. Fakat bundan önceki aşamada, henüz suç işlenmemiş, fakat işlenecek olan suçun
önlenmesi düşünülüyorsa bunun önlenmesi gerekiyorsa, bu alandaki görev ve yetkiler kimlere aittir? Baktığımızda suçun önlenmesi görevi kolluğa veriliyor ve suçun önlenmesi amacıyla bir takım kişi haklarının kısıtlanması ilk kez Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu´nda (PVSK), Jandarmanın Görev ve Yetkileri Kanunu´nda yapılan değişiklikle önleme amacıyla iletişimin denetlenmesi yetkisini bu kurumlara veriyoruz."
İletişimin dinlenmesi konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İletişimin denetlenmesinde bir adli amaç var. Adli amaçla iletişimin denetlenmesi CMK 135 ve devamı maddelerde düzenlenmiş. Suç işlendikten sonra failin ve delillerin ele geçirilmesi amacıyla yapılan iletişimin denetlenmesi, bir de suç işlenmeden önce suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla iletişimin denetlenmesi söz konusu. İşte bu da Polis Selahiyet Kanunu ile Jandarmanın Görev ve Yetkileri Hakkı´ndaki
konunda düzenlenmiş. Şimdi önleme amacıyla iletişimin denetlenmesinde PVSK ek 7. maddeye baktığımız zaman sadece Ceza Muhakemesi Kanunu´nun 250. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde sayılan suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla iletişimin denetlenmesi yoluna başvurulacağı belirtiliyor. Yine ek 7. maddeye baktığımız zaman önleme amacıyla yapılan iletişimin denetlenmesinden elde edilen bilgiler-veriler, bu maddede sayılan amaçlar için kullanılabilecektir. Bu halde, bir suça ilişkin
kovuşturmada delil amacıyla kullanılmaması gerekir. Yeni istihbari dinleme yapılacak. Amaç, suçun önlenmesi, suç önlenebilir. Ama daha sonra suç işlenirse ya da başka bir suça ilişkin bilgi elde edilirse istihbari dinleme suretiyle elde edilen veriler bilgiler delil olarak kullanılamayacaktır. Tabii ki, CMK 135. madde uyarınca ayrıca bir adli amaçlı iletişimin denetlenme kararı alınır ondan sonra denetleme yapılırsa oradaki bilgiler veriler delil olarak kullanılabilecektir. İstihbari bilgilerin delil
olmasına kanunun ve Mukayeseli Hukuk´taki bir çok kanununda izin vermediğini görüyoruz."
Zonguldak Baro Başkanı Av. İbrahim Kerem Ertem de, "Bahçeşehir Üniversitesi´nden gelen öğretim üyelerimizle beraberiz. Kendileri ile birlikte Ceza Muhakeme Kanunu´nda sıkça çıkan el koyma, arama konularını tartışacağız. Gündemde olan konular bunlar. Bu tür çalışmaları daha sık yapma azmindeyiz. Çünkü, kanunların sıkça değişikliği karşısında uygulamada da sorun çıkıyor. En azından bölgemizde değişen kanunların uygulanmasında ilgili netlik ve objektiflik konusunda bilgi edinmek adına da bu türlü çalışmalara devam edeceğiz" dedi.
Editör: Pusula Gazetesi