Karadon&[#]8217;daki faciada 5 aydır ulaşılamayan iki madencinin ailesi Başbakan&[#]8217;a seslendi



ŞİLİ´DE OLMAZI BAŞARDILAR,


BİZDE ÖLÜLERİNİ BİLE ÇOK GÖRDÜLER



Karadon&[#]8217;da, 30 madencinin öldüğü grizu faciasında cenazelerine ulaşılamayan maden işçileri 41 yaşındaki Dursun Kartal ve 31 yaşındaki Engin Düzcük´ün aileleri, Şili´deki maden kazasında mahsur kalan madencilerin kurtarılmasını göz yaşlarıyla izledi. Hayriye Düzcük, Şili´de imkansızı başardılar, bizimkilerinin ölüsünü bile bize çok gördüler&[#]8221; dedi.




Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü&[#]8217;nde Yapı-Tek firması&[#]8217;nın çalışma yaptığı 540 kodunda 17 Mayıs&[#]8217;ta meydana gelen ve 30 madencinin öldüğü grizu faciasında cenazelerine ulaşılamayan 2maden işçisinin yakınlarının yürekleri dün bir kez daha yandı.


41 yaşındaki Dursun Kartal ve 31 yaşındaki Engin Düzcük´ün aileleri, Şili´deki maden kazasında mahsur kalan madencilerin kurtarılmasını göz yaşlarıyla izledi. 2 çocuğu da üniversitede okuyan 41 yaşındaki Gülüzar Kartal, özgürlüklerine kavuşan madencilerin yakınlarıyla kucaklaşmasını izlerken ağladı. Gülüzar Kartal, "Sanki gezmeye gitmişler gibi çıkıyorlar. Neşe içinde ailelerine kavuşuyorlar. Bizim Başbakanımız neden arkamızda durmuyor? Onun canı yansaydı, buradan gitmezdi. Niye bizim arkamızda durmuyorlar. Biz, Başbakanımız, devletimiz var diye sevinyorduk. Ama hiçbir şeyimiz yokmuş" diyerek gözyaşı döktü.



ONLAR SEVİNİYOR, BİZ DE SEVİNELİM



5 aydır eşinin cenazesini beklediklerini, gözyaşlarının hiç dinmediğini, çocuklarının ise perişan olduğunu söyleyen Gülüzar Kartal, "En yakın zamanda eşimi bulmalarını rica ediyorum. Yalvarıyorum devletime, hepinize. Bir parçasını görelim de, mezarına bir hoca götürür dua ederiz. Bu Kurban Bayramı´nda olsun mezarına gidip dua edelim. Başbakanım bizimle ilgilensin. Bu Şili´dekilerle çok ilgilendiler. Bizi unuttunuz, bizi bıraktınız. Onlar ne kadar seviniyor. Biz de sevinelim ne olur. Onlar ailelerine kavuştular. Sağlıklı çıktılar. En azından bir parçasını istiyorum eşimin. Artık çamaşırlarını seviyorum eşimin" diye konuştu.



Dursun Kartal´ın annesi 81 yaşındaki Fatma Kartal da oğlunun cenazesinin bir an önce çıkarılıp teslim edilmesini istedi.



ŞİLİ´DE DEVLET-MİLLET BERABER, BURASI UNUTULDU



Kazanın meydana geldiği TTK Karadon Müessese Müdürlüğü´nde kuyu bakım servisinde çalışan Adnan Kartal da, Yapı-tek firmasında işe yerleştirdiği eniştesinin cenazesinin hala çıkarılamamasına tepki gösterdi. Şili´deki işçiler adına göğsünün kabardığını belirten Adnan Kartal, "Şili´de, devlet, millet beraber olmuş bir bütünlük içinde. Başbakanımız, bu kazanın ardından buraya geldiğinde, 30 madencinin cenazesi çıkarılmadan 2 bakanım Ankara´ya dönmeyecek demişti. Fakat 28 madencinin cenazesi çıktıktan sonra burası unutuldu. Yetkililere sesleniyorum. Bu ailelere daha ne kadar ızdırap çektireceksiniz? Ben her akşam evde aileme hesap veriyorum. İnsan cenazesini bulunca sevinir mi? Biz cenazemizin bir parçasını bulsak sevineceğiz, o duruma geldik" diye konuştu.



ŞİLİ´DE OLMAZI BAŞARDILAR, BİZİ 5 AYDIR BEKLETİYORLAR




2 çocuk annesi 30 yaşındaki Hayriye Düzcük ise, Şili´de imkansızın başarıldığını, ancak kendisine 5 aydır eşinin cenazesinin verilmediğini söyledi. Hayriye Düzcük, "Onlar olmazı başardılar. Bizim olacak şey de yapılmıyor. Bizi niye bu kadar bekletiyorlar. Şili´de 4 ay demişlerdi. 4 ay bitmeden çıkardılar. Ne mutlu onlara. Ölüsünü bile bize çok gördüler. 5 aydır bekliyoruz. Niye bir an önce kemiklerini olsun vermiyorlar?" diyerek gözyaşı döktü.

Editör: Pusula Gazetesi