Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol kopya skandalının ardından YÖK Başkanında istifa etmesi gerektiğini söyledi. Öğretmen atamalarına değinen Akyol; &[#]8220;Günlerdir Türkiye&[#]8217;nin gündemini işgal eden KPSS&[#]8217;de yaşanan kopya skandalı ve soruların akıl almaz yöntemlerle sızdırılması ile ilgili yoğun tartışmaların arasında ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan istifa kararı almıştır.


Sınav skandalının odağında ve hedefinde olan ÖSYM, YÖK&[#]8217;e bağlı bir kurumdur ve ÖSYM Başkanı, YÖK Başkanı tarafından atanmaktadır. YÖK Başkanı, KPSS skandalının başından bu yana sanki yaşanan kopya skandalında kendilerinin hiç sorumluluğu yokmuş gibi davranmış, bu anlamda ÖSYM&[#]8217;nin tek hedef haline getirilmesine göz yummuştur.


YÖK&[#]8217;e bağlı bir kurum olan ÖSYM üzerinden yürütülen merkezi sınavların sağlıklı ve güvenli bir şekilde örgütlenmesi sürecinde hizmetinin iyi işlemesi için YÖK Başkanı&[#]8217;nın gerekli eylem ve işlemlerin yapılması sorumluluğu vardır. Ancak bugüne kadar yaşanan birçok gelişme, sadece sınav sisteminde yaşanan çürümüşlüğe değil, daha köklü ve YÖK&[#]8217;e kadar uzanan bir çürümüşlüğe işaret etmektedir.


KPSS&[#]8217;de yaşanan kopya skandalının yarattığı sonuçların tek başına ÖSYM Başkanının istifasıyla giderilebilmesi mümkün değildir. Yaşanan çürümüşlüğün en büyük sorumlusu, kendisini özellikle sürecin dışında tutmaya çalışan YÖK&[#]8217;tür ve YÖK Başkanı, kurumsal sorumluluğunun gereği olarak derhal istifa etmelidir.


Diğer taraftan ücretli öğretmenlik uygulaması hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı&[#]8217;nın temel yönelimi haline gelmiştir. KPSS Eğitim Bilimleri sınavının iptal edilmesinin ardından 30 bin öğretmen atamasının ileri bir tarihe ertelenmiş olması gerekçe gösterilerek sayıları şu anda 100 bin civarında olan ücretli öğretmen istihdamı daha da artmıştır. Eğitimin düzenli ve sürekli bir kamu hizmeti olması gerçeğine aykırı bir şekilde hayata geçirilen, geçici ve iş güvencesiz çalışmayı esas alan ücretli öğretmenlik uygulaması, &[#]8220;ucuz işgücü&[#]8221; uygulamasının eğitimdeki yansıması olarak karşımıza çıkmıştır.


Son yıllarda eğitim sistemimizde yaygın olarak görülen ücretli öğretmenlik uygulaması, öğretmen açıklarını kapatmak için kalıcı bir çözüm olmadığı gibi, eğitim sistemini gittikçe kuşatan, içten içe çürüten bir yapıya bürünmeye başlamıştır. Eğitimin vazgeçilmez unsuru öğretmendir ve eğitimin niteliği, öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Öğretmenlik mesleği düzenlilik ve süreklilik gerektirir. Ücretli öğretmenlerin mevcut ücret düzeyi, hukuksal konumu ve çalışma koşulları ile öğrencilere faydalı olabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle bütün öğretmenler, hatta eğitim işkolunda çalışan herkes kadrolu ve iş güvencesine sahip olarak çalıştırılmak zorundadır&[#]8221;dedi.

Editör: Pusula Gazetesi