Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Yönetim Kurulu, ülkemizde son günlerde meydana gelen olayları değerlendiren bir basın açıklaması yaptı.
Yönetim Kurulu adına değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan Ramis Muslu, 16 Temmuz 2010 tarihinde 2 işçinin zehirlenerek hayatını kaybettiği kaçak ocakta bir yıl öncede aynı şekilde iki madencinin öldüğünü söyleyerek, işçilerin sendikasız çalıştırılmasına tepki gösterdi. Ereğli&[#]8217;de 25 Temmuz günü tersanede meydana gelen kazada da 4 kişinin öldüğünü hatırlatan Muslu, &[#]8220;16 Temmuz&[#]8217;da Zonguldak Merkez ilçe Gelik beldesinde bir kaçak ocakta 2 madenci gaz zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti. Aynı ocakta 10 Ocak 2009 tarihinde de aynı şekilde 2 madenci hayatını kaybetmişti. Maden ocağı her iki kaza sırasında da kaçak olarak işletiliyordu.
Kazadan sonra ocak sorumlular tarafından göçertilerek çalışılmaz hale getirildi.
Muhtemelen yeni bir kaza haberi yine aynı şekilde geçiştirilecek. 25 Temmuz 2010 tarihinde Ereğli&[#]8217;de bir tersanede meydana gelen kazada taşeron şirkette çalışan 4 işçi yaşamını yitirdi. Aynı kazalar yıllardır Tuzla&[#]8217;daki tersanelerde de meydana geliyor. Sorumlular her kazadan sonra gerekli açıklamaları yapıyor, ama yeni kazalar kimseyi şaşırtmıyor. İnsanlar evlerine ekmek götürebilmek, ailelerine bakabilmek için ölümün kıyısında yaşam kavgası veriyorlar. 21. Yüzyılda, iki yüzyıl öncesinin vahşi kapitalizminin acımasız kuralları işliyor. İnsanlarımız işsizlik tehdidi altında sigortasız, sendikasız, ölümüne çalıştırılıyor. Anayasasında &[#]8216;Sosyal hukuk devleti&[#]8217; yazan ülkemizde ve Zonguldak ilimizde yaşanan bu olayların benzerleri başka işkollarında ve başka illerimizde de yaşanıyor&[#]8221; dedi.
Türkiye, can alan bu sorunları tartışmak yerine Anayasa&[#]8217;nın başka maddeleri için tartışma ortamına sürüklendiğini vurgulayan Muslu, insanların yapay gündemle kamplar ayrıştırıldığını ifade etti. Toplumun büyük bir çoğunluğu açlık, yoksulluk içinde, günlük geçim derdinde, son derece sıkıntılı ve gergin bir durumda yaşadığını ileri süren Muslu, şöyle devam etti;
&[#]8220;İşte böyle bir ortamda, terörü dağlardan şehirlere indirmek isteyenler harekete geçiyor.
Hatay Dörtyol&[#]8217;da 4 polisimiz şehit ediliyor. İnsanlar sokaklara dökülüyor. İnegöl&[#]8217;de bir kıvılcım insanları harekete geçiriyor ve linç girişiminde bulunuyorlar. Enerjisini kendi içinde tükettirerek Türkiye&[#]8217;yi güçsüz bırakmak ve daha kolay yönetilebilir hale getirmek isteyenler yeni senaryolarını uygulamaya sokuyorlar. Devlet, özelleştirme ve taşeron uygulamalarıyla küçültülüp, sağlık ve eğitimden geri çekilerek &[#]8216;sosyal&[#]8217; kimliğinden uzaklaştırılırken, özellikle son dönemde yaşananlarla &[#]8216;hukuk&[#]8217; kimliğinden de uzaklaştırılıyor. Ülkemizi bilerek yada bilmeyerek, &[#]8216;devlet&[#]8217; kimliğinin zayıfladığı ve halkın kendisinin inisiyatif kullanmaya başladığı bir noktaya sürüklemek isteyenlere karşı uyanık olmak, sorumluları uyarmak zorundayız.&[#]8221;
Zonguldak ilimiz, demokrasinin ve emek mücadelesinin öncüsü olduğunu hatırlatan Muslu, Zonguldak&[#]8217;ın Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti&[#]8217;nin büyümesinde ve gelişmesinde büyük emeği olduğuna da işaret etti. Zonguldaklıların özelleştirmeler konusunda çok dikkatli olmaya davet eden Muslu, &[#]8220;Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) 160 yıllık üretim kültürüyle kanı ve canıyla sadece Zonguldak&[#]8217;a değil Türkiye&[#]8217;ye hayat vermiştir. Zonguldak, enerji ve demir-çelik fabrikalarıyla hala bu misyonunu sürdürüyor. Bunu iyi bilen biz Zonguldaklılar, bu varlıklarımıza göz koyan ve ülkemizi güçsüz bırakmak isteyenlere karşı büyük mücadeleler verdik. IMF ve onun güdümündeki yabancı sermaye ve yerli işbirlikçileri, üretim ekonomisini tahrip ederek ülkemizi borç batağına sürüklemeyi başardılar. Bugün işsizlik ve yoksullukla boğuşan halkımızı tahrik ederek sosyal sorunlar çıkartma noktasına geldiler. Bir yandan toplumu tahrik ediyor, öte yandan kalan zenginliklerimize göz dikiyorlar. Özelleştirme ve özellikle enerji gibi stratejik bir alanda özelleştirme girişimlerine şiddetle karşı çıkmayanlar, ÇATES gibi bir kurumu özelleştirerek, TTK&[#]8217;nın kolunu-kanadını kırmak isteyenler Zonguldak&[#]8217;a ve ülkemize zarar vereceklerini görmelidirler. Özellikle biz Zonguldaklılar daha dikkatli olmak zorundayız&[#]8221; diye konuştu.
Editör: Pusula Gazetesi