Halk oylamasından büyük oranda &8216;evet&8217; çıkacağına inandığını belirten Tunç, &8220;Bu iktidar meselesi değil, parti meselesi de değil. Değişikliklerin içindeki maddelerden birini ülkenin aleyhine diyemiyorlar. Çünkü yok. Bunlar Anayasa Mahkemesinin denetiminden de geçti.


İnşallah 12 Eylül&8217;den sonra yeni bir başlangıç olacak&8221; dedi. Cumartesi günü gazetemize basın bayramı kutlama ziyareti yapan Milletvekili Tunç, ülke ve yörede meydana gelen gelişmeleri değerlendirdikten sonra Anayasa ve referandum konusuna değindi. Milletvekili Tunç &8220;Türkiye son 8 yılda her alanda ileriye gitti. Eğitimde, sağlıkta, ekonomide ve birçok alanda ileriye gitti. Özellikle ekonomide bugün dünyada dördüncü sıradayız. Dünyada küresel kriz var ama biz Avrupa&8217;da en fazla büyüyen ülke konumundayız&8221; dedi.



Hastalar helikopterle taşınıyor



Tunç &8220;Sağlık anlamında artık helikopter ambulans gelip hastaları alıyor, 10 günlük bebeği hayata döndürüyor, aile hekimleri köylere yaşlı hastaların ayağına kadar gidiyor. Engelli vatandaşlarımız askeri ücret kadar maaş alıyor, duble yollar, toplu konutlar, KÖYDES, BELDES projeleri, baraj inşaatları, Kültür Merkezi, okul inşaatları, üniversite kampusu gibi bir çok çalışma var. Gerçekten bakıldığı zaman tarım desteklemelerinde sadece Bartın&8217;da çiftçiye 25 trilyon destek verildi. Bu hayvancılığı geliştirmek için gerekli. Köydeki vatandaşımız topraklarını işlesin diyoruz. Makine alacağı zaman makinenin yarı parasını veriyoruz. Makine 5 bin TL ise 2 bin 500 TL&8217;si hibe. Turizm alanında Türkiye&8217;ye gelen turist sayısı 28 milyon&8217;a ulaştı. Bunlar 8 yıl önce konuşulduğunda bu noktalara gelebilmemiz için çok zaman var derdik&8221; diye konuştu.



Atatürk&8217;ün hedefi doğrultusunda



Tunç anayasa değişiklikleri ve referandum konusunda ise şöyle konuştu: Anayasa değişiklikleri Atatürk&8217;ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefini gerçekleştirebilmek için yapılıyor. Muhalefet ne derse desin, biz yargı siyasi iktidarın yanında da olmasın, objektif olsun istiyoruz. Hakimlerin ve savcıların tayinlerini Adalet Bakanı yapıyor. Bu siyasi iktidara bağlı bir bakan. Biz yeni değişiklikte hakim ve savcıların tayinlerini Adalet Bakanlığı Personel Müdürlüğü değil, HSYK sekreteryası yapsın diyoruz. Hakim ve Savcıların denetimini Adalet Bakanlığı müfettişleri yapıyor. Biz diyoruz ki, bu siyasi iktidarın bir bakanı, burada tarafsızlık zedeleniyor, bu denetimleri HSYK&8217;nın müfettişleri yapsın. Yeni değişiklik bunu getiriyor. Zaten itiraz edilen maddelerde bunlar. Bu maddeler yargıyı siyasetten arındırıyor. HSYK&8217;nın üye sayısını arttırıyoruz. 10 üye taşradaki birinci sınıf hakimler ve savcılardan seçilsin diyoruz. Anayasa mahkemesi üyeliğine meclisten de seçilsin. Çünkü demokratik bütün ülkelerde yasama meclislerine üye seçiliyor.



Muhalefet sloganik itiraz ediyor



Almanya&8217;da bunların yarısını meclis seçiyor. Amerika&8217;nın eyalet meclislerinde anayasa mahkemelerini halk seçiyor. Biz burada 17 üyenin sadece 3&8217;ünü meclis seçsin diyoruz kıyameti koparıyorlar. Muhalefet buna tamamen sloganik itiraz ediyor. Diyor ki, &8216;Bu Ak Parti&8217;nin dayatmasıdır, iktidara hayır, anayasaya hayır&8217; Böyle olmaz ki. Bu iktidar meselesi değil, parti meselesi de değil. Değişikliklerin içindeki maddelerden birini ülkenin aleyhine diyemiyorlar. Çünkü yok. Bunlar Anayasa Mahkemesinin denetiminden de geçti. Bu değişikliklerin içinde bir madde bile değil, bir cümle çıkarıldı. O cümle de &8220;HSYK&8217;ya üye seçerken Yargıtay üyeleri her üç aday içinden ayrı ayrı oy kullanabilsin&8221; cümlesi vardı. Biz her üye bir aday için oy kullansın demiştik. Bu cümle değiştirildi. O da paketi etkilemiyor. Asıl bizim yaptığımız değişiklik demokratik hukuk ilkesine uyundu. Çünkü Yargıtay&8217;da 250 üye var. Bunlar oy kullanacak. Anayasa Mahkemesine 3 tane isim önerecekler. Bu üç ismi önerebilmek için her bir üye 3 adaya da oy verebiliyor.



Çoğunlukçu değil çoğulcu olsun diyoruz



Şimdi 250 üyenin 126&8217;sı 3 adaya da oy veriyor. 124&8217;ün dediği olmuyor. Bu şekilde Cumhurbaşkanı&8217;na 3 kişi önerilmiş oluyor. Şimdi Milletvekili seçimlerini böyle yapsak seçmen her milletvekilliği için ayrı ayrı oy verebilir desek, mesela Bartın&8217;da iki milletvekili çıkacak. Birinci vekil için insanlara oylama yaptırdık, oylamada Ak Parti birinci çıktı, ikinci vekillik için bir daha oy hakkınız var desek, vatandaş ikinci vekil için tekrar sandığa gitse, bu sefer yine ikinci vekil de Ak Parti&8217;den çıkar. İşte burada muhalefetin şansı olmuyor. İkinci sırada olanın hiçbir şansı olmuyor. Temsil edilme hakkı olmuyor. Anayasa mahkemesi bu cümleyi çıkardı. Yani biz çoğulcu bir sistem olsun diyoruz, onlar çoğunlukçu. Muhalefet tabi Anayasa Mahkemesiyle ve HSYK ile ilgili bütün maddeleri iptal ettirmek istedi ama olmadı. Anayasa Mahkemesinin kararından sonra CHP ve MHP, mahkemenin denetiminden geçti diyerek farklı tavır takınsa aslında puan kazanacaklar. Bunu da diyemiyorlar. Bu bir siyasi parti meselesi değil. Anayasanın daha demokratik olması adına yapılan bir çalışma.



Köylerde değişikliklere tam destek var



Köylerde anayasa değişikliğine güven tam. Muhalefet tarafından öyle bir propaganda yapılıyor ki, inandırıcılığı kalmıyor. Muhalefet diyor ki, &8216;Bu anayasa değişikliği PKK açılımının bir uzantısı&8217; Sen bunu dediğin zaman eleştiri sınırını çok aşmış oluyorsun. Madem bu PKK açılımı, o zaman BDP neden bu anayasayı boykot ediyor. Bunları vatandaş görüyor ve kendisini teraziye koyup tartabiliyor. Profesörleri dinliyoruz. Birçoğu bu değişiklikleri açıklıyorlar. Anayasamızı daha çağdaş, daha ileri demokrasilerde olduğu gibi o standarda kavuşturacağını ama bunun yeterli olmadığını söylüyorlar. Bunun tümden değişmesi lazım ama tümden değişmeye yanaşmadılar. Uzlaşma komisyonu kuralım dedik, kurmadılar. Bizde madem öyle en öne çıkan bazı konular var bunları değiştirelim dedik. Ona da yanaşmıyoruz dediler. O zaman madem siz gelmiyorsunuz buna halk karar verecek. Halkımız da en doğru kararı verecek inşallah. Şehirde de anayasa değişikliği için durum iyi. Ben yüzde 80 demiştim ama sanırım bu rakamı aşacak.



12 Eylül darbesine zemini kim hazırladı



12 Eylül 1980 darbesi olduğunda ben 9 yaşındaydım. O zamanları hatırlıyorum. Televizyonlar siyah beyazdı. Her gün bir yerde olay var. Kahvehaneler taranıyor, adamlar vuruluyor, her gün sayısız olay yaşanıyordu. 12 Eylül oldu bunların hepsi kesildi. Madem bu olayların önüne geçilebiliyordu. Bu kadar genci niye telef ettik. O güne kadar neden beklendi. Madem bu güvenlik sağlanabiliyordu, yönetime el koymadan güvenlik sağlanamıyor muydu? Milleti birbirine neden kırdırdılar. Şimdi o zamanlarda öldürülen gençlerin mektupları çıkıyor. Yani bunları okuyan taş yürekli bir insan olsa dahi ağlar. Ama adamlar bundan etkilenmiyor bile ve Başbakanımızın numara yaptığını söylüyorlar. Bu kadar vicdansızlık olur mu? Sen bunu dinlerken ağlamadın mı? Ağlamadıysan o zaman sende gerçekten bir sıkıntı var demektir. Zamanında 18 yaşından küçük gençlerin yaşı büyütülüp suçsuz yere idam edildi. O zamanlar vatandaşlarımız tabi anlayamadı. Tek kanal, renksiz televizyon, ne gösterilirse onu görüyorsun. Onun dışında bilgi alma imkanı yok. İşte dediler anarşiyi bitirdik. Hâlbuki o anarşi sürecine bu ülkeyi kim sürükledi. O zemini kimler hazırladı.



Türkiye tam demokratik bir ülke olacak



Artık Türkiye&8217;yi geriye götürecek darbe ve bunun gibi olayların ortadan kalkması lazım. Bunun için de inşallah 12 Eylül&8217;den sonra yeni bir başlangıç olacak. Bu değişiklikler PKK&8217;nın işine gelmiyor. Türkiye&8217;nin tam demokratik bir ülke olmasını istemiyorlar. Çünkü onlar şer güçlerin taşeronluğunu yapıyorlar. O taşeronluk devam etsin istiyorlar. Bugün Ergenekon davasının devam etmesini istemeyen çevreler var. Ergenekon&8217;da yargılananlara bir bakın. Bilgisayarı açtığın zaman karşına Doğu Perinçek&8217;in terörist başına gül verirken ki resmi çıkar. Doğu Perinçek&8217;i konferans-konferans dolaştıran kim? Kemal Alemdaroğlu. Danıştay&8217;a baskın yapılıyor, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Türkiye&8217;de kaos ortamı yaratmak için. Baskın yapan kişi, bir bakıyorsunuz telefon görüşmelerine emekli yüzbaşılarla. Bunlar ordumuza da zarar veriyor. Bunların tamamen arınması lazım. Peygamber ocağımızın bu şekilde hukuk dışı şeylerle kirletmeye çalışanlardan tamamen arınması lazım. Biz Türkiye&8217;nin tüm kurumlarıyla, siyasi partileriyle, ordusuyla gerçekten milli birlik beraberliğimizi korumaya çalışıyoruz.



Açılım süreci devam edecek



Hani diyoruz ya Milli Birlik Beraberlik ve Kardeşlik projesi. Bu projenin hedefi ülkemizi terörden arındırmak, vatandaşlarımızla terör örgütü arasına bir duvar çekmek. Terörün istismar ettiği alanları ortadan kaldırmak. 2002&8217;den bu yana bu istismarların bir çoğunu ortadan kaldırdık. O bölgelere yatırımlar yaptık. Hepsine hastane, okul ve üniversite yapıldı.


KÖDES projeleriyle en ücra yerlere yollar ve içme suları götürüldü. Televizyonlar ana dilde yayın yapıyor. Onların istismar ettiği alanları kaldırdıkça işlerine gelmiyor. Eksiklikleri kullanıp siyaset yapacaklar ya, bunlar işlerine gelmiyor ama muhalefet partilerinin de burada sanki aynı söylemi kullanarak, onların da işlerine gelmiyor gibi bir durum ortaya çıkıyor. Halbuki bu bir devlet politikası. O süreçte Genel Kurmay Başkanımız da Diyarbakır&8217;a gitti ve halkla konuştu, araziye indi, halkla kucaklaştı ve onları dinledi. Oralara muhalefet partilerinin de gitmesi lazım. Onların genel başkanları da gidip halkın arasına karışması lazım ama sadece siyasi hesaplar yüzünden demokratik açılıma karşı geldiler. Bu süreç devam edecek.



Milletimiz gerçekleri görüyor



Suça itilen çocuklarla ilgili yasa çıktı ve Cumhurbaşkanımız da onayladı. Orada MHP buna teröre taviz yasası diyor. 12 yaşındaki bir çocuk sadece gösteriye katıldığı için 15 yıl hapis cezası alırsa, hem o çocuğu kaybediyorsun, hem ailesini. O çocuklar birilerinin yönlendirmesiyle gitti gösterilere katıldı. 12 yaşındaki çocuk gösterilere bilinçli olarak katılmıyor ki. Çocuk terör örgütünü ne bilir. Ama sen ona 15 yıl cezayı basıyorsun, hapishaneden 30 yaşında çıktığında onu geri kazanmak çok zor. Bu istismar alanlarından bir tanesiydi ve ortadan kaldırdık. İşte millete Roj TV&8217;yi seyrettiriyorlardı, şimdi TRT 6&8217;yı izliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti&8217;nin kanalı. Bu kanal Kürtçe yayın yapıyor, her partiden milletvekili röportaj verebiliyor. Bundan daha güzel bir şey var mı? Milletimiz artık bunları anladı. Referandumda herkes kendi partisinin üst yönetimleri tarafından söylenenlerin tam tersi bir şekilde karar verecektir. Bu değişiklik ülkemiz ve halkımız için yapılmıştır. Seçimlerde kendi partilerine oy verebilirler ama burada bu iş sadece Ak Parti&8217;nin meselesi değil, Türkiye&8217;nin meselesi.



Editör: Pusula Gazetesi