Hema Endüstri A.Ş. tarafından Amasra&8217;da kurulması planlanan termik santrale karşı mücadele veren Bartın Platformu Cumartesi günü Bartın&8217;a gelerek gezi ve incelemelerde bulunan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu&8217;nun ziyaretinde yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Yalı Mevkiindeki parkta dün yapılan bilgilendirme toplantısına Platformun eş başkanları Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın ve Amasra Belediye Başkanı Emin Timur&8217;un yanı sıra platforma üye, siyasi parti il başkanları, meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Toplantıda Bartın Platformu eş başkanı Amasra Belediye Başkanı Emin Timur, Çekül Amasra Temsilcisi Hüseyin Çoban, Peyzaj Mimarları Odası MYK Üyesi Mustafa Artar ve Jeoloji Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Şevki Bayraktaroğlu termik santral ile ilgili süreci anlatırken, Bakan Eroğlu&8217;nun &8216;6 şart karşılığında izin verebiliriz&8217; şeklindeki sözlerini yorumladı.


Platformu küçümsemek hatadır


Açılış konuşmasını yapan Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, platformu küçümsemenin hata olacağını söyledi. Başkan Akın; &8220;Bartın Platformu dendiğinde bu ne diye düşünüldüğüne inanıyorum. Bu platform 150 kuruluşun imzası olduğu bir platformdur. Bartın Belediye Başkanı olarak benim, Amasra Belediye Başkanımız Emin Timur, bütün Belediye Meclisi üyelerimizin, siyasi parti başkanlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın imzasının bulunduğu bir oluşumdur. Bu platformu küçümsemek akıllıca olmayacaktır. Bu platform Bartın&8217;ın daha iyi yerlere gelmesi için çalışan bir platformdur. Bartın ilçe ve beldeleriyle bir bütündür. Biz kömürle büyüdük. Bartın&8217;ın görünen ve görünmeyen rezervi 500 milyon tondur. Bu kömürün çıkartılmasını hepimiz istiyoruz. Ama 4 yıl önce şirket geldiğinde biz kesinlikle kömürden başka bir şey düşünmüyoruz deyince herkes şirketi kabullendi. Ama bugün Gömü-Tarlaazğı diye diye özellikle o kesimde termik santral yapmak istiyorlar&8221; dedi.


Platform&8217;da korkacak kişi yok


Platformun istihdama ve kömürün çıkartılmasına karşı olmadığını belirten Başkan Akın; &8220;Bu platform üyeleri gelip Sayın Bakan&8217;la görüştüklerinde yine aynı şeyi ifade ettiler. Oranın çanak olduğunu bile bile, küllerinin konulma imkânı olmadığını bile bile, başka şirketlerin böyle bir imkânı olmadığı halde kömürü kuyulara enjekte edecekler. Önümüzde böyle bir kuruluş var. Sayın Bakanımızda kesinlikle Tarlaağzı olmaz diye tutumlarını gösterdiler. O bölgede Delikliburun denilen, Amasra ve Boğaza 6 kilometre mesafedeki ormanlık alan ifade edilmeye başlandı. Biz daha önce belirttik. 1/100.000&8217;lik Çevre Düzeni Planında gösterilen Filyos en uygun alandır. Biz bunu söyledik. Tavsiye edilen alanda tamamen ormandır. Şirkette o bölgeye iyi bakmıyor. Planda gösterilen sanayi bölgesi Filyos bölgesidir. Enerjiye ihtiyaç olduğu doğrudur. Ama akıl ve mantık bu bölgeye yapılmasını arzu etmiyor. Bartın Platformu&8217;nda istihdama karşı olan yok. Bugüne kadar da sert tavır takınmadık ama gerekirse de gerekeni yaparız. Bartın Platformu&8217;nda korkacak kimse yok&8221; diye konuştu.


Müdahil olma hakkımızı kullanırız


Hukuksal mücadeleye de başlayacaklarını ifade eden Başkan Akın; &8220;Almanya&8217;daki termik santralden bahsettiler. Almanya&8217;daki santrallerden bahsediyorlar. Orada kömür çıkartılan yer ile santral arasında 50 kilometre mesafe var. Filyos&8217;la Amasra arasında demiryolunu kurarsınız. Ulaşım sorunu da çözülmüş olur. Tabi tüccar daha az para harcayıp, çok para kazanmak istiyor. Ama onlar burada yaşamayacak. Çocuklarımız yaşayacak. Sıkıntısını onlar değil, biz çekeceğiz. Bartın&8217;da çok daha başka işlerle uğraşmamız lazımken, yapılamayacağını bile bile bu işle uğraşıyorlar, uğraşıyoruz. Bilindiği üzere 1/25.000&8217;lik planlar var. Bu planlara belediyeler müdahildir. Bu planlara işleme yapılırsa, buradan müdahil olacağımızı, izin vermeyeceğimizi belirtiyorum. Toplantıda firma, kavşak suyunu da istedi. Anlaşılan mücadelemiz ilk baştan başladığı gibi suyumuzla başlayacak. Biz ne havamızın kirlenmesini isteriz, ne de suyumuzu veririz. Tepkilerimizi de ileri seviyelere taşımamız gerekirse, hukuksal olarak mücadelemizi başlatırız. Bu konuda da çalışmalarımıza hukukçu arkadaşlarımız başlamıştır&8221; şeklinde konuştu.


Haklarımızı koruyacağız


Başkan Akın şöyle devam etti: &8220;1/25.000&8217;lik planlarda da bize müdahale edilmeye çalışılırsa, yine hukuki olarak hakkımızı koruyacağız. İşsizlikten dem vurup, bunu yapalım olmaz. Ya ölün ya da asgari ücretle çalışın diyorlar. Bunun orta yolu var, bölgeden kömür çıkartılsın, bu bölgenin haricinde de termik santral kurulsun diyoruz. Kendilerinin yaptığı Çevre Düzeni Planı bunu söylüyor&8221; Belediye Başkanı Cemal Akın, Kaman Çayı&8217;nda yaşanan su kirliliğinin ardından yapılan tahlillerde Bakanlık ve Belediye tarafından yapılan analizlerdeki farklılıkların analiz yapılan alandan kaynaklandığını belirtti. Belediyenin suya içme suyu analizi yaptırdığını belirten Başkan Akın, Kaman Deresi&8217;nden alınan ve Bartın Belediyesi&8217;nin Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Laboratuarlarına yaptırdığı su numunelerinin analiz sonuçlarının tehlike boyutlarını gösterdiğini belirtti.


Bakanlığı hukuka davet ettik


Belediye Başkanı Cemal Akın&8217;ın ardından söz alan Amasra Çekül Temsilcisi Hüseyin Çoban ise, &8220;Santral ile ilgili sorunun iki tarafı bulunmaktadır. En son Bartın Platformu olarak toplanıncaya kadar, bütün kurumlar bir süreç yürüterek olayı takip etmeye çalıştı. Bundan sonra da ne yapacağımızı birlikte karar vermemiz gerekiyor. Son Cuma günü yapılan toplantıda da Bakanlığı hukuka uygun hareket ettirmeye çalıştık. Bu süreç başından bu yana Çevre Düzeni Planı&8217;na uygun yürütülmüyor. Bu süreç 2006 yılında firma Enerji Bakanlığı&8217;nın Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu&8217;ndan sadece izin aldı. Bundan sonraki süreç yapacakları yatırımın planını ortaya koymalarıdır. Yani ÇED dosyası sunmalarıdır. Bunu ancak 2009 yılında yapabildiler. Hazır olduklarını düşündüler ama verdikleri planla ilgili bizim yaptığımız eleştiriler neticesinde görüldü ki, 300 gün içinde tamamlanması gereken ÇED süreci 100&8217;üncü gününde usule uygun değildir diye geri çevrildi&8221; dedi.


Firma yükümlülüklerini yerine getirsin


Çoban; &8220;Amaç ülkedeki enerji varlıklarını ortaya çıkartmaksa, ilk olarak bu firma Türkiye Taş Kömürü Kurumuyla yaptığı anlaşmanın şartlarını yerine getirsin. Rödevans usulü ile yaptığı sözleşme uyarınca geçen yılın Nisan ayında kömür çıkartmaya başlaması gerekirken, Tarlaağzı Muhtarının dediği gibi daha bir çay kaşığı kömür çıkartmamıştır. 2 defa süre uzatılmıştır ve bu süre uzatımlarının hukuksuzluğu mahkeme kararlarıyla ortaya konmuştur. Ama firma daha bu şartları yerine getirmeden, ülkenin kömür ihtiyacını göz ardı ederek, ben bunu burada enerjiye dönüştürmek istiyorum diyor. İsteyebilir. Bizim yaşam alanlarımıza müdahale etmek istiyor. Bizim haklarımız korunmak zorundadır. Ama biz haklarımızı savunacağız. Başkanımızın hukuki yollara başvuracağız dediği budur. Çevre Düzeni Planı&8217;na çok sayıda itiraz yapıldı. Hema ben santral yapacağım dedi reddedildi. Bundan sonra hiçbir resmi çalışma hukuki değildir. 12 yıl önce Çevre ve Orman Bakanı 2 yıl önce Amasra&8217;ya gelince 150 kişi toplandık protesto ettik ve görüştük&8221; diye konuştu.


İzleyeceğimiz yolu belirleyelim


Platformun nasıl bir politika izleyeceğini belirlemesi gerektiğini söyleyen Çoban; &8220;O günden bu yana zannediyorduk ki Enerji Bakanlığı bastırıyor, Çevre ve Orman Bakanlığı uydurmaya çalışıyor. Geçen hafta da Çevre Bakanı ile görüşmeden önce platform toplantısı yaptık. Orada Çevre Bakanı&8217;na bakanlıktan yapılan geciktirmeleri gösterelim dedik. Ve gördük ki Bakan bunların hepsini biliyor. Çevre Düzeni Planı reddedildiğine göre hiçbir ÇED başvurusu kabul edilemez. Santraller Filyos Vadisine yönlendirilmelidir diyor. Hema&8217;nın sahibine sorulduğunda bu konuya cevap verilmiyor. Bunlara rağmen bir Bakan Tarlaağzı olmaz yukarısı olsun diyemez. Delikliburun orman alanıdır. Onun arkası Bartın&8217;ın verimli arazileridir. Önünde de Amasra ve Tarlaağzı var. Bu sorundan kurtulmuş değiliz. Çevre Düzeni Planında yer olmadığı zamanda firma yer belirtebilir diyor ama burada yer belirtmeyi Bakanlık yapıyor. Ama firma Bakanlığın önerisini kabul etmiyor. Yatırım daha pahalı olurmuş. Bundan sonra Bartın halkı olarak bütünüyle neler yapacağımıza karar vermek zorundayız. Hukuki haklarımızı ve sosyal haklarımızı savunmak için hukuki adımlar atmamızın zamanı gelmiştir&8221; şeklinde konuştu.


Delikliburun&8217;a santral kurulamaz


Toplantıda son olarak söz alan Çevre Meclisi Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Şevki Bayraktaroğlu, önerilen Delikliburun mevkiinin santral için uygun olmadığını kaydetti. Bayraktaroğlu; &8220;1999 Gömü köyü ve Tarlaağzı köylerinin olamayacağını söyledik. Çevre ve Orman Bakanlığı bunu 10 yıl sonra anladı. Öneri olarak da Delikliburun ya da Filyos&8217;a gidin diyor. Delikliburun&8217;un az ilerisi Poyraz burnu diye geçer. Poyraz rüzgârları kuzeyden eser. Santral o bölgeye kurulduğu vakit, bütün dumanı külü hepsi Bartın&8217;ın üzerine gelecektir. Ayrıca oranın bir dezavantajı daha var. Denizden 140 metre yükseklikte olduğu için günde 3 milyon ton deniz suyunun 140 metre yukarıya santrale basması gerekiyor. Bu nedenle Hema burayı da istemiyor. Ama Hema önünde engel olan her şeyi kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Mesela su ürünleri istihsal alanı denilen alanın Tarım Bakanlığı&8217;ndaki yönetmeliğini değiştirttiler&8221; dedi.


Plana ve yönetmeliğe sahip çıkmalıyız


Santrali önlemenin mümkün olduğunu kaydeden Bayraktaroğlu; &8220;Buna karşı çıkmanın en temel yolu, bu yönetmeliklerin veya 1/100.000&8217;lik Çevre Düzeni Planı&8217;na ya da su ürünleri istihsal alanı yönetmeliklerine sahip çıkmamız gerekmektedir. Bakanın ağzından Tarlaağzı ve Gömü köyü olmaz lafı çıktıktan sonra burası olmayacaktır. Delikliburun&8217;un da fiziksel şartları uygun değildir. Bakanlık bu konuda 6 tane maddeye dikkat ettiğini ifade etti ama 2 tane daha madde var. 7.&8217;si Bartın Platformu&8217;nun bu konuda tutarlılığı ve kararlılığı, 8. nokta ise coğrafi koşulların uygunsuzluğudur. Bütün bunları Hema nasıl aşacak. Bu kendi sorunudur. Bizim bu işi Çevre Düzeni Planı&8217;na sahip çıkarak, Su Ürünleri İstihsal Alanlarına ve turizm alanlarına sahip çıkmak suretiyle takip etmemiz gerekiyor. Bir de yapmış oldukları bazı hareketlerden, o gün Karaçay deresi kirlendiği zaman arkadaşlarla beraber kirlenme kaynağına gittik. Belediye oradan tamamen bilimsel yöntemlerle numune aldı. Çevre Müdürlüğü de yukarıdan kuyudan numune almak zorunda bırakıldı. Böyle bir şey olamaz&8221; diye konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi