Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Toplantı Salonu´nda gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Fazlı Erdoğan, Polat Türkmen, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar, Merkez İlçe Başkanı Celal Aytekin Kazancı, kadın kolları, gençlik kolları ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan toplantının açılış konuşmasını AK Parti Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar yaptı. Uçar,
"Bugün düzenlediğimiz bu toplantımızın, doyurucu bir toplantı olacağına inanıyorum. Çağdaş ülkelerin gelişmiş olmaları için iktisadi, idari ve hukuki anlamda, değişim ve gelişimlerini yapmak zorundasınız. Bu toplantılarda sivil toplum kuruluşlarının da bilgilenmelerini sağlıyoruz" dedi.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen ise, programda olmaktan mutlu olduğunu vurgularken, Mehmet Sağlam´ı dinlemekten mutlu olduğunu belirtti. AK Parti Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan ise, "işin ve sözün sahibi bir kişiliği bugün dinleyeceğiz. Bir an önce onun anlattıklarını duymaya ihtiyacımız var" diye konuştu.

"ÜLKELER ARASINDA ARABULUCULUK EDEN BİR TÜRKİYE VAR"
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Eski Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, Türkiye´nin Balkanlarda ve Orta Doğu´da söz sahibi olduğunu belirtti. Küresel krizden Türkiye´nin az etkilendiğini dile getiren Sağlam, şöyle konuştu:
"Lider durumuna gelmiş bir Türkiye var. Balkanlarda, Orta Doğu´da söz sahibi bir Türkiye var. Avrupa Birliği´ne girmek üzere müzakereler yapan bir Türkiye var. BM´nin Güvenlik Konseyi´ne yarım asır sonra ilk oylamada 192 ülkenin 152´sinin oyunu alarak Güvenlik Konseyi´ne girmiş bir Türkiye var. Ülkeler arasında arabuluculuk eden bir Türkiye var. İran Nükleer meselesinde arabulucu bir Başbakanımız var. Ülkede tamamen siyaseti yöneten ve yönlendiren bir iktidar var. Türkiye´nin 3 bin 500 dolar civarında olan kişi başı Milli Gelir´i 10 bin dolarları aşmıştır. Bu Milli Gelir´i 2002´den bu yana üçe katlamaktır. Hem siyasetten hem de ekonomik bakımdan güçlü bir Türkiye var. Geçmişte milyarlar battı. Bankalarımız battı. Bu büyük krize rağmen finans sektörü ayakta kaldı."

DEMOKRATİK AÇILIM
Demokratik Açılım ile ilgili katılımcılara bilgiler veren Sağlam, açılımın iki maddesini anlattı. Sağlam, "Vatandaşlarımızın etnik kökenlerine bakılmaksızın, her türlü insan haklarından daha fazla yararlanmaksızın gerekli tedbirleri almaktır. Yani ülkenin ekonomisini ve insan haklarını dünya seviyesine getirmek için gerekli tedbirleri almaktır. İkincisi ise Demokratik Açılım ile gerekli problemleri çözmeye çalışmaktır. Türkiye´de terör var. 30 yıldır var. Milyarlarca dolara mal olmuş, binlerce insana mal olmuş bir terör var. Amaç bu problemin üzerinden gitmek, terörü önlemek" dedi.
Terör örgütü PKK tarafından şehit edilen askerleri hatırlatan Sağlam, "İşte yeniden başladı şehit cenazeleri. Geçenlerde Zonguldak´ta da Kahramanmaraş´ta da oldu. Anaların ağlamasını önlemek, insanların ölmesini önlemek. Şehit cenazelerini görmek istemiyoruz artık. Gençlerimizi, kör kurşuna feda etmek istemiyoruz. Olayın üzerine gidilmek üzere bu Milli, Birlik ve Kardeşlik Projesi ortaya atıldı. Bunun temel amacı, terörün önlenmesinin yanında devleti ve milleti bir kez daha bütün hale getirmek. En küçük
bir çakıl taşına kadar bir bütünlük içerisinde milli bir devlet olarak devam etmek" dedi.

"YANLIŞ YORUMLAYANLAR VAR"
Demokratik Açılım´ı, medyada yanlış yorumlayanların olduğunu vurgulayan Sağlam, "Burada hükümetimizin ve partimizin adına net bir şekilde şu noktaları bütün açıklığı ile belirtmek istiyorum. Milli, Birlik ve Kardeşlik Projesi ile şu veya bu şekilde düşünülemeyen şeyler var. Bunlardan birincisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik bir devlettir. Bunların zedelenmesi bile söz konusu değildir. Bunu bütün dünyanın bilmesinde yarar var. Bunu sizin bildiğinizi biliyorum. Ama bu konuda doğru olmayan sözler var. Şu veya bu şekilde yanlış yorumlar var. Bizim bunları değiştirecek bir teklifimiz yok. Daha standardı yüksek bir demokrasi için toplumdaki çeşitli etnik grupların insan haklarından yararlanmalarına, eğitim haklarından yararlanmalarına, iş kurma haklarından yararlanmalarına aralarında bir fark gözetmeksizin uygulama yapılan bir kaliteli demokrasi amacımız var" diye konuştu.
Sağlam, Türkiye Buluşmaları adı altında gerçekleştirilen konferanslarda çeşitli konular hakkında bilgiler aktardı.
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi´ni, teröre karşı engelleri ortadan kaldırmak adına ortaya koyduklarını belirten Sağlam, "Biz, anaların gözyaşlarını dindirmeye soyunduk " dedi. Sağlam, "Gerek içeride gerek dışarıda, hem siyasi hem de ekonomik bakımdan bir atılım içerisine giren Türkiye´nin son zamanlarda önünü tıkamaya çalışan bazı çabalar var" görüşüne de yer verdiği konuşmasında, "Daha fazla demokrasi olacak ama terör de mutlaka duracak. Bu tip olaylar da bizleri hiç yıldırmayacak" şeklinde konuştu.
Eski Milli Eğitim Bakanı ve Eski YÖK Başkanı Kahramanmaraş milletvekili Mehmet Sağlam, Ereğli´ye gelerek Anayasa Değişiklik Paketi´ni partililere anlattı. Sağlam; AK Parti Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, İl Başkanı Hamdi Uçar, Ereğli İlçe Başkanı Erol Şahin, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda partilinin dinlediği konferansta, konuşmasına, "Türkiye eski Türkiye değil. İtibarı yükselmiş, komşularıyla sıfır problem sloganı ile iyi ilişkilere girmiş, birçokları işle stratejik ortaklık
kurarak vizeleri kaldırmış, medeniyetler çatışmasını reddetmiş, medeniyetler ittifakına taraf olmuş, Birleşmiş Milletler Daimi Konseyi´ne ilk turdan seçilmiş, 44 ülkenin bulunduğu Avrupa Birliği Parlamenterler Meclisi´ne başkan seçilmiş bir döneme geldik" diyerek başladı.
İç politikaya bakıldığında 2002´den beri sürekli istikrar içinde bir iktidar olduğunu, ekonomik tablonun da her zaman siyasi istikrarla paralel gittiğini belirten Sağlam, "Türkiye Avrupa´nın altıncı ekonomisi. Daha düne kadar dünyanın 17. ekonomisiydi, bugün 16. ekonomisi. Biz dünyadan bahsederken, 200´e yakın ülkeden söz ediyoruz. O ülkeler arasında 16. büyük ekonomiyi oluşturmuş, Avrupa´da 6. sıraya yükselmiş bir ülke. Krize rağmen bile geçen yıl 100 milyar doları geçen bir ihracata ulaşmışız" dedi.

"HÜKÜMET ÇOK ŞEY YAPTI"
Konuşmasında, 17 bin kilometreye yakın duble yol yapan hükümetin, ilk defa demiryolu projelerine el attığını, hızlı tren çalışmalarının da tüm hızıyla sürdüğünü belirten Sağlam, "Daha büyük işler yapacağız. Bugün dünyanın kredi ve ekonomi kuruluşları, Türkiye´nin ekonomideki başarılarından söz ediyor. Gerek içeride gerek dışarıda, hem siyasi hem de ekonomik bakımdan bir atılım içerisine giren Türkiye´nin neden son zamanlarda önünü tıkamaya çalışan bazı çabalar var. Hatırlasanız bu çabalar, 1950´lerde
Celal Bayar bu ülkenin Cumhurbaşkanı iken de ortaya konmuş ve milletin iradesi engellenmek istenmişti. Şimdi de sıra 2002´den beri iktidarda olan partimizde ve liderimizdedir. Bu açıdan olaya bakarsak hiçbir zaman yılmamak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİ
Anayasa Değişiklik Paketi´nin iki önemli amacı olduğunu, bu amaçlardan ilkinin daha fazla demokrasiyi tesis etmek ve halkın dediğinin olmasını sağlamak, ikincisinin de daha zengin bir Türkiye oluşturmak olduğunu ifade eden Sağlam, "Daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakkı anlamına geliyor. Demokrasinin geliştiği yerde ekonomi de gelişiyor" dedi. Sağlam konuşmasına şöyle devam etti:
"Demokratikleşme çok daha önemlidir. Bu şehit cenazelerinin artık sona ermesi gerekiyor. Biz, anaların gözyaşını durdurmaya kararlıyız. Kim ne yaparsa yapsın. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi´nin temelinde yatan budur. Daha fazla demokrasi olacak ama terör de mutlaka duracak. Bu tip olaylar da bizleri hiç yıldırmayacak. Bu gerçekleri göre göre, hala demokratik açılıma karşı olan zihniyetler var ülkemizde. Demokratikleşmeye karşı olan terör yanlıları mutlaka ortadan kaldırılacaktır. Ancak Anayasa´nın 1.
ve 3.maddelerinin değiştirileceğini iddia edenlerin bu iddiaları ise asla gerçekleşmeyecektir. Ülkemiz bir cumhuriyettir. Bayrağımız, marşımız bellidir. Başkentimiz Ankara´dır. Bunları değiştirmeye kimsenin niyeti de yoktur, haddi de. Biz, anaların gözyaşlarını dindirmeye soyunduk. Böyle bir riskin altına girdik."
Editör: Pusula Gazetesi